Mücevher - Jeon Jungkook. ✔

Çıkmazın öyküsü.

8. Çıkmazın öyküsü.

Alkol kokan ortama giriş yaptığım andan itibaren bir değişiklik hissetmiştim. Herkes fısır fısır parmaklarıyla birini gösteriyordu.  Mekanı biraz daha incelemeye başlamıştım. Muhtemelen geç kaldığım için anca kolyelerin sergilendiği zamana denk gelebilmiştim. İçeride loş bir hava vardı ve arka fonda Hasta Siempre çalıyordu. Şaşırmıştım. Bu kesinlikle Jeon'un aykırılığıyla özdeş bir parçaydı. Gülümseyerek kırmızı şarap içen insanları izledim. Herkes sevgilisiyle ya da eşiyle birlikte oturuyordu. Herkes bu yeni sezon kolyelerin açılışını bekliyordu büyük ihtimalle sevdiği kişiye hediye alabilmek için. İkram olarak dağıtılan suşilere burun kıvırmıştım. Tek başına, öylece yapayalnız oturup bekleyen tek kişi bendim.

Julia bile o hiç değer vermediği kocasıyla ön sıralarda yerini alıyordu. Sonra bir alkış tufanı koptu. Orayı pek anlayamadım. Bacak boyu çok uzun, kısa dalgalı saçlı ve üzerindeki kot şort, beyaz tişört ama onları güzel takılarıyla tamamlayan birini seçmişti gözlerim. Bu davete uygun değildi. Sanki geçerken uğramış gibiydi. Buna rağmen... Buradaki herkesten çok daha güzel olduğuna emindim. Kavisli burnu, çıkık çene hattı ve dolgun dudaklarıyla seksiydi. vücudu için söylenecek hiçbir şey yoktu zaten. Soğuk gözlerle etrafı incelerken Julia koşarak ona sarıldı. Sonra başım döndü, kulaklarım uğuldadı zaten.

'' Yuri... Seni çok özledim bebeğim. '' Yapmacık bir şekilde birbirlerini öpüp sarılmışlardı. Evet, Jeon'un Yurisi... Jeon Jungkook'un ilham perisi. Jeon Jungkook'un karşısında kendisini hep olmamış hissettiği...

Neden böyleydim? Çalkalanan midemi ve titreyen ellerimi boş verdim bir müddet için. Başımı geriye doğru attım.  Daha sonra Jeon'un o cıvıltılı sesini duydum sahnede. Yuri burada olduğu için mutluydu. Kesinlikle bu yüzdendi.

Siyah takım elbisesiyle yine nefes kesiyordu Jeon. Abby imzalı bu takım elbisesi, klasik kundurasıyla Jeon dün gece tanıdığım sevimli Jeon'dan fazlasıyla uzaktı. Kravatındaki ufak işleme ve geçirilmiş zincir onu gerçekten afet gösteriyordu. Havalı bir şekilde saçlarını geriye itti ve konuşmaya devam etti. Bütün haylazlığı ve cıvıltısı kaybolmuştu. Ciddi bir ifadesine büründü hemen. Çok kısa bir süre içerisinde, bütün mimikleri değişivermişti. İrkildim.

'' Bu gece hepiniz yeni koleksiyon kolyelerimi göreceksiniz. Kolye kreasyonumun adı size ilginç gelebilir ama benim için bir önemi var. Kreasyonumun ismi: Enfes! ''

(* Turuncu oval bir taş ve etrafında su damlası şeklinde pırlantalar olan bir kolyeydi bu. Şaşkınlıkla kolyeye dokunmaya başlamıştım.

'' Enfes. ''     *) 6.bölüm sahnesi.*

Elimde tuttuğum bardak hızla elimden kaymıştı. Ben... Ben kolyeleri ilk gördüğümde enfes demiştim. Ağzımdan çıkan ilk sözcüğü kreasyonunu adı olarak mı seçmişti yani? Bardağı kırdığım için herkesin gözü üzerime çevrilmişti. Jeon'un belli belirsiz gülümsediğini bile görmüştüm. Julia ve Yuri'nin bakışları ise sorgulayıcıydı. Beni yerimde rahatsız hissettirecek kadar sorgulayıcıydı hem de. Yuri beni baştan aşağı süzdükten sonra alayla gülümseyip önüne dönmüştü.

Acaba... Gerçekten de kreasyonun adının benimle bir ilgisi var mı?

'' Benim için önemli olan birisi bu parçaları ilk gördüğünde ağzından enfes sözcüğünü çıkartıvermişti sadece.  Ben de bundan güzel bir kreasyon adı olur diye düşündüm. Onu ve varlığını da onurlandırmak istedim elbette. ''  Jeon  gözlerini bana dikmişti yalnızca. Ne yapıyordu çözemiyordum. Bu gerçek miydi? Jeon gerçekten... Gerçekten benim için mi koymuştu kreasyonun adını? Gözlerim dolmak üzereyken yine samimi ve buruk bir gülümseme sundu Jeon bana. Tanrım diye yalvarmıştım içimden. Tanrım, beni neden Jeon ile tanıştırdın? Çok yanlış bir zamandayım. Ben... Evli bir kadınım. Gözlerimden yaşlar süzülmeye devam ederken onun nefesini hissettim boynumda.  Myung Soo'nun nefesini.