48•

4.2K 320 436
                                    

Çınarın evine vardıklarında Umut Çınarı odasına götürdü.
"Ecza dolabı nerede. "

Çınar eliyle dolabı gösterdi. Tüm kemikleri ağrıyordu.
"Şurada."

Umut batikon, pamuk gibi gerekli malzemeleri hazırladıktan sonra yavaşça Çınarın yanına ilerledi.
"Acırsa söyle, ilk defa yapacağım. "

"Ben yaparım bilmiyorsan. " Umut elindekileri Çınara uzattı.

Çınar ailesinin dikkatini çekebilmek için pek çok kavgaya karışmıştı zamanında. Pansuman konusunda uzmandı bu yüzden.
Çınar pansuman yaparken Umut ise mutfağa giderek dolapların birinden bulduğu hazır çorbayı yapmaya koyuldu. Odaya geri döndüğünde Çınarın da işi bitmişti.

"Şuradan kıyafetlerimi verir misin?" Dedi Çınar masadaki önceden hazırlanmış pijamaları işaret ederek.

Umut kıyafetleri alıp yatağın üstüne bıraktı ve Çınarın üstünü çıkarmasına yardım etti. Canının acısıdı her halinden belliydi genç oğlanın. Çınar gülümsemeye çalıştı.

"Teşekkür ederim yanımda olduğun için. "

Umut ise burukça gülümsedi.
"Ölsek bile beraber demiştik. "

"Evet, beraber. "

~~~
Anahtarımla kapıyı açıp içeriye girdim. Annem bir ton soru soracaktı haber vermediğim için. Umursayamıyordum, sadece Hayal'in yanına gidip onunla uyumak istiyordum bu gece.

Sessizce odama girdim. Çantamı bırakıp üzerimi değiştirdim. Odamdan çıkıp tam Hayal'in odasına gidecekken annem kolumdan tuttu. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve şişmişti. Ağladığı her halinden belliydi.

"Konuşmamız lazım. " Yüzüme bile bakmadan doğruca salona yönelen annemi takip ettim.

Salona vardığımızda dikkatlice inceledi beni. Sonra yüzünü buruşturdu.

"Dubaiye teyzenlerin yanına gideceksin. Bir hafta sonra. Hayır, hayır iki gün sonra. Seni psikoloğa götürmeliyiz. Buralardan uzaklaşmak lazım. "

"Anne ne diyorsun sen? "

Annem koltuğun üzerindeki fotoğrafları yüzüme doğru savurdu. Yere düşen fotoğraflarda Çınar ve ben vardım. Dolan gözlerimi çevirdim anneme.

"Hiçbir yere gitmiyorum anne! "

"Hastasın sen! Tedavi edilmen lazım! Hayale de  bulaştıracaksın bu pisliği! "

"Hastalık falan değil bu!"

" Babanın kemikleri sızlıyordur mezarında. Senin böylesine sapkın, sapık biri olduğunu bilseydi seni hiç sevmezdi. "

Ağlamamak için direniyordum. Şu an ağlayamazdım.

" İki gün sonra Dubai'ye gidiyorsun. Nokta. Ailemizin adını kötüye çıkarmana izin veremem. Açelyanın oğlu öyle böyleymiş dedirtmem. Saygın soyadını kirletmene izin veremem."

"Ben hiçbir yere gitmiyorum. " Dedim söylediğim her kelimeyi vurgulayarak.

Hayal ise çoktan bizim bağırışlarımıza uyanmış yanımıza gelmişti bile.
"Abiş hasta mı? Sarılayım da iyileşsin. "

Hayal bana sarılacakken Annem onu geriye çekti.

"Uzak dur Hayalden! Ona da bulaştıracaksın bu iğrençliği. "

Hızla montumu ve telefonumu alıp evden çıktım. Daha fazla dayanamazdım.

Çınarı üçüncüye arıyordum. Aramalarımın hiçbirine cevap vermemişti. O sırada şarjı biten telefonuma bakıp bir küfür savurdum. Hala ağlamamak için zor duruyordum. Gelen ilk taksiyi çevirdim.

"Sağlamcılar kamp alanına abi. "

Vardığımızda cebimdeki para ucu ucuna yetmişti. Kendimi hızlı adımlarla mağaraya attım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

~~~
Umut gittikten bir süre sonra Çınarın babası eve gelmişti. Çınarı görünce laf olsun diye sordu.

"Dayak mı yedin sen? " Bu konu onu ilgilendirmezdi. Çok önemli işleri vardı zaten. Hem Çınar da büyümüştü kendi başının çaresine kendi bakabilirdi.
Çınar başıyla onayladı babasını

"Neyse, şu an acelem var. Sen pansuman yapmışsın zaten bi'şey olmaz. "

"Aynen bir şey olmaz.. " Diye mırıldandı Çınar. Babası bazı evrakları toparlar kendi sessizce onu izledi.

Ailesinin umurunda olmamak canını çok acıtıyordu.
"Neden bu halde olduğumu sormayacak mısın? "

Göz devirdi babası. Önemli işleri vardı, onun ergen ergen triplerine vakit harcayamazdı.
"Dayak yedim dedin ya. "

"Merak etmiyor musun neden dayak yediğimi? "

Ofladı yaşlı adam.
"Çınar bir saat içinde derse yetişmem gerek ve en önemli dökümanlarımı unutmuşum. Seninle sonra da ilgilenebilirim, ayak altında dolanma. "

Çınar daha fazla tutamadı kendisini. Babasının onu dinlemesini istiyordu, çözüm bulmasını istiyordu.

"Gay olduğum için bu haldeyim. "

Babası bir anlığına duraksadı.
"Sen gay miydin? Bilmiyordum. "

"Şaşırmadım."

Adam ceketini giydi ve çıkmaya hazırlandı. Çınar ise bir umut ile yarar diye konuşmaya başladı.

"Sevgilimle okulda zorbalık görüyoruz. Benim için pek sıkıntı değil ama ona çok ağır geldiğine eminim. "

"Boşver, son seneniz bitmek üzere. Sevgilin ise basit bir lise aşkı zaten. Uğraşmaya değmez. "
Cümlesini bitirir bitirmez evden çıktı. Saçma lise mevzuları yüzünden geç kalacaktı.

Çınar ise arkasından göz devirdi. Daha sonrasında  ise uyumaya karar verdi. Umut bu sırada defalarca Çınarı aradı ama ulaşamadı.

Çınar uyandığında Umut'un cevapsız aramalarını gördü. Ona ulaşamayıca her yerde aradı ve en sonunda mağaraya gitmeye karar verdi. Umut kesinlikle orada olmalıydı.

~~~~~

Umutla Çınarı simgeleyen bir kaç fotoğraf atacağım son bölümler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umutla Çınarı simgeleyen bir kaç fotoğraf atacağım son bölümler. Tişört ise benden tüm homotopiklere benden gelsin.

Yorumları bol tutun giderayak üzülmeyeyim:)

Anamız Babamız Yok Deriz {BxB}TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin