4•

10.8K 811 1K
                                    

Bölüm üçün yanındaki noktayı düzelttim:)
~~

~Le öğle arası~

Korktuğumdan dolayı hafifçe titriyordum. Arka bahçeye vardığımda duvara yaslanmış beni bekleyen Çınarla karşılaştım.

Çınarı tanımlayacak olursam nasıl tanımlardım?
Okulun sert çocuğu?
İstediğini yapmayanları döven?
Cool özentisi?
Uzak durulması gereken?

Okulun büyük bir çoğunluğu aksiliği ve bu bad boy çakması davranışları yüzünden onu 'uzak durulması gereken' olarak tanımlarlardı.
Ama aslında öyle birisi değildi.

Ben mi nasıl tanımlardım?
Hoşlandığım çocuk.

Bütün bunlar ondan korktuğum gerçeğini değiştiremezdi. Onunla kavgaya tutuşup burnu sağlam kalanı görmemiştim.

Derin bir nefes aldım.
"Ge-geldim."

Sesimin titremesini engellemeye çalışmadım. Bunu yapamayacağımı biliyordum.

Beni görünce şu bilindik sırıtışını yüzüne takındı.

"Düşünmemiştim geleceğini aslan parçası. Belki de yavru kedi falan demeliydim? ''

" Yavru kedi falan değilim. " Sesimin deli gibi titremesi bunu inkar ediyor olsa da.

Benim bunu söylememle kocaman bir kahkaha attı. Onun kahkahasıyla eş zamanlı olarak kaşlarımı çattım.

"Ov, tamam sert çocuk ciddi oluyorum. " Dedi dalga akan ses tonuyla.

Sabrım taşıyordu artık. Dayak yemeye mi geldim dalgalarını dinlemeye mi?
Canım acıyordu zaten.

"Döveceksen döv artık. "

"Dayak yemeye mi geldin? "

Yeterince belli değil miydi? Ben karıncayı bile incitemezdim. Tabii ki dayak yemeye gelmiştim.
Ve bir de şöyle bir durum vardı;

"Sen konuşmazsın, döversin. "

Birden beni sert bir şekilde duvara itti. Başlıyorduk işte.

"Haklısın."

Gözlerimi kapattım. Atacağı ilk yumruğu ya da tokadı bekliyordum. Korktuğumu fazla belli ediyordum galiba.

Okul lakostumun yakasını sertçe kavradı ve kendine doğru çekti.

"Ama bu gün şanslı günündesin. "

Birden yakamı bırakmasıyla dengemi sağlayamadım ve düştüm. Daha doğrusu yere yapıştım.
Düştüğüm yerden Henüz kalkmamışken ağızımdan bir "Ne?"firar etti.

Alaylı bir sesle " Seni sakatlarsam okula gelip bana not çıkartamazsın di'mi? " Dediğinde tüm inadımı kullanarak kararımdan geri dönmedim.

"No-not çıkarmayacağım. "

Not falan onun köpeği olsun umurumda değildi. Canım acıyordu. Kalbim beni rahat bırakmıyordu.
Çevremde olmasına dayanamıyordum.

"Ya sabır, sebep? " Dedi tükürürcesine.

Senden hoşlanıyorum ve hoşlanmamam gerektiği için canım yanıyor. Lütfen git.
Tabi ki ağızımdan bunların hiç biri çıkmadı.

"Yapmak istemiyorum, zorlama lütfen. " Dedim. Kendimin bile zor duyabileceği bir ses tonu ile hemde.

O ise sinirle güldü. Tekrar yakamdan tutarak duvara yapıştırdı ve üzerime doğru eğildi.

"Ya pa cak sın. Anladın? "

Üstüme doğru eğilmişken dikkatim dağılıyordu. Yanlış anlaşılmasın aklımın pis bir şeye gittiği falan yoktu. Sadece onun beni asla sevemeyeceğini daha da farkediyordum ve canım daha da yanıyordu.
Dolan gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Tamam, tamam yapacağım. "

Bir saniye daha öyle durmaya dayanamayacağımı iyi biliyordum. Kabul etmek zorundaydım.

Yakamı bıraktı.
"Ben de öyle düşünmüştüm. ''

Gözlerimi elimin tersiyle sildim ve hemen yakamı düzelttim.

" Ağladın mı gerçekten? "

Göz dolması ağlamaktan sayılmıyordu değil mi?

"Yoo" Diye mırıldandım. Zorlukla konuşuyordum artık.

"Notları akşam atarım. "

Uzun denilebilecek bir süre yüzüme baktı. Neden bilmiyorum, sadece baktı.
Bir onaylama mırıltısı çıkardı ve sonra gitti.

~~~~
Umutla daha iyi empati yapabildiğimden daha iyi yazabiliyorum ehehe

Anamız Babamız Yok Deriz {BxB}TamamlandıWhere stories live. Discover now