Anamız Babamız Yok Deriz {BxB}Tamamlandı

34•

Çalan kapıyı açmaya gitmeden önce son kez saçlarımı düzelttim.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

Elimle sağdan ilk kapıyı işaret ettim.

"Sen odama geç ben dolaptan kola alıp geliyorum."

"Ben kola sevmiyorum. "

"Doğru.Şeftalili soğuk çay da olacaktı dolapta onu getiririm. "

Çınar başıyla beni onaylayıp odaya yönetirken ben de mutfağa doğru ilerledim. Mutfağımız amerikan mutfaktı.

Bardakları ve soğuk çay şişesini alıp odama girdiğimde Çınarın çoktan kitaplarını hazırladığını gördüm. Bu beni gülümsetmişti.
"Oo hazırlanmışsın. "

"Aynen." Elimdekileri alıp masaya bıraktı ve bardaklara çayı doldurdu.

Kitapları şöyle bir karıştırdım ve ilk matematik ile başlamaya karar verdim.
"Önce matematikle başlayalım. "

Kitabı açıp ortamıza doğru ittiğimde Çınar kitabı kapattı ve esnedi.
"Çok çalıştık, mola verelim biraz. "

Kaşlarımı çatıp ciddi olmaya çalıştım ama başaramayacak kahkaha attım.
"Öldürüyorsun beni Çınar. "

"Tamam tamam. " Dedi gülerek.

Tekrardan kitabı açtık.
"Sınav bu  iki üniteden olacak. Beş soru buradan beş soru da buradan. Hoca bu alt başlıkları sormam dediği için ağır bir şey kalmıyor. "

"Tamam.Nereden başlayalım? "

"Bu konudan. "

Yaklaşık iki saat kadar molasız onu çalıştırdığımda vicdanım daha fazlası için el vermedi ve kitabı kapattım.

"Şimdi cidden yoruldum. " Diye mırıldandı.

"Tamam senin için fazla uzun bir süre oldu bu. Matematiği tamamladık mola verelim. "

Çınar beni başıyla onaylayıp ayağa kalktı. Ben de ayağa kalktım.
"Kahve yapacağım ister misin? "

"Olur."

Ben kahveleri yaparken Çınara seslendim.
"Çınara gelsene. Bunalmışsındır orada. "

Çınara yanıma geldiğinde hazırladığım kahveyi ona uzattım.
"Acıktıysan kek börek falan olacaktı. "

"Sağol hamur işi pek sevmem."
Kahvesinden bir yudum aldı.
"Çok güzel olmuş. "

"Teşekkürler."

Bir süre ortam sessizleşti. Çınara tezgaha yaslanmıştı ve aklında bir şey var gibiydi.

"Şimdi biz seninle sevgili sayılmıyoruz değil mi? "

Tam olarak içmekte olduğum kahve boğazımda kalınca öksürmeye başladım. Çınara ise sırtıma vuruyordu.
"Helal, helal. "

"Tamam, iyiyim. "
Derin bir nefes aldım.
"Yani, sayılmıyoruzdur heralde. "

"O zaman, benimle çıkar mısın? "

"Evet de şey yani şey. "

"Ney? "

"Umutla Çınara diyorsun? Uç yani."

"Uç mu? "

"Ayçıl şey diyordu... Şip adı falan. "

"Heee."

Çınara sarıldım.
"Bunu yaparken terslersin falan diye gerilmem artık. "

Gülümsedi ve kollarını belime doladı.
~~~

Bunları seviyorum gari