15•

8.6K 731 570
                                    

Otobüse binip boş olan ikili koltuklardan birine oturdum. Benim otobüse binmemle beraber otobüs dolmaya başlamıştı. Alp oturduğum koltuğa doğru yaklaşıp eliyle kaymamı gösteren bir işaret yaptı. Ben cam tarafına geçince yanıma oturdu.

Koraylar hemen sağ taramızda kalan ikili koltuklara yerleşirken Çınarlar ise arka koltuğumuza oturduğunda otobüse binen herkes yerleşmiş, yola çıkmıştık bile.

Sabah kahvaltı yapamadan çıktığım için acayip acıkmıştım. Çantama doğru yönelip annemin hazırladığı sandviçlerden birini çıkardım.

"Alp ister misin? " Dedim sandviçi ona uzatırken.

" Oy sen bana yemek mi hazırladın? " Diyerek yanağımı sıktı ve iki yana çekiştirdi. Arka koltuktaki Çınarın gözlerinin üzerimizde olduğunu hissedebiliyordum.

"Annem fazladan koymuş. Sanki dünyaları yiyiyorum. " Diye mırıldandım ve elimdeki sandviçi Alp aldığından çantamdan diğerini de çıkardım.

Çınar kafasını koltuğumun başlığına doğru yaslayarak konuşmaya başladı.
"Bana da versenize lan. "

Başka sandviç kalmadığından kendiminkini ikiye bölerek yarısını ona uzattım.

"Al, başka kalmamıştı. "

"Eyvallah ciğerim. " Elimden sandeviçi aldı.

"Sen anca ye zaten hayvan. " Diyerek Alp Çınara laf atmaya çalışsada ağızındaki kocaman lokma yüzünden sesi fazla boğuk çıkmıştı.

"Lan zırto sanki sen sürekli tıkınmıyorsun. " Dedi Koray.

"Fotosentez yapıyorum ya lan zırtapoz. " Diyerek cevap verdi ona Alp.

~

Alp'in bu cevabıyla beraber kahkaha atmıştı umut. Umut'un kahkaha atışını farkında olmadan çattığı kaşlarıyla izliyordu Çınar.

Yol böyle devam ederken Çınar kafasını telefonundan kaldırdı. Umut'un uyuya kaldığını görmüştü. Alp yavaşça, otobüsün camına vuran Umut'un kafasını omuzuna koydu. Çınar ellerinden birini yumruk yaparak bakışkarını tekrar telefonuna yöneltti. Ama kafası dağılmıyordu.  Tolgaya yavaşça vurdu.

"Sohbetine de doyum olmuyor he. "

Tolga o sırada pubg'ye dalmış, onun ne dediğini duymamıştı bile.

"Vurma lan pubg oynuyo..  Al lan öldüm işte. "

Hafif bir kızgınlıkla çınara doğru döndü Tolga. Çınarı sinir etme isteğini bastırmadan konuşmaya başladı. Kaşıyla umutları işaret etti.

"Ooo olmuş bunlar abicim. "

"Bilemedim şimdi. Pek yakışmış gibi değiller. " Diye mırıldandı Çınar. Tolga muzipçe gülümsedi içinden.

"Vallahi tatlılar ha. Umut utangaç, Alp yavşak falan bayağı eğlence çıkar bize. "

"Çok klişe” dedi ve Tolga yüzünü buruşturarak baktı. Tolga Çınarın tepkilerinden acayip zevk alıyordu şu an. En sonunda dayanamadı.

" Anladım ben seni." Dedi muzipçe.

"Neyi anladın? " Diye sorarken buldu Çınar kendini.

Tolga sadece göz kırptı onun bu sorusuna karşı.

"Puşt musun lan niye göz kırpıyorsun? "

"Ben bunların mürvetini görürüm. Koraylarla da konuşacağım."

Tolga cümlesini tamamlar tamamlamaz Koraya doğru döndü ve Umutları işaret ederek gülümsedi.Sonra da hafifçe Çınarı işaret etti. Koray farkımdaydı zaten bir şeylerin. Biraz kudurtmaktan zarar gelmez diye düşündü.

"Çınar,Mert lan n'oluyor orada? "

"Ya sen bırak onları ne güzel takılıyorduk burada. " Durdurduğu filmi başlatmak için sabırsızlandığından Korayın işaret ettiği yere bakmamıştı bile Mert.

Koray Merti dürtüp fısıldadı. "Salak mısın amk? "

Mert Koray'ın ne kast ettiğini anlamasıyla beraber başını salladı.

"Harbi n'oluyor lan orada? "

"Nerede n'oluyor lan? " Diye soruverdi Çınar. Amma büyüttüler, altı üstü çocuk uyuya kalmış dıyerek kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

Tolga gülümsedi.
"Umutları diyorlar umutları. "

"E tamam uyuyorlar işte. "

"Sevgili gibi uyuyorlar ama neyse."  Diye mırıldandı Tolga. Daha fazla uğraşmamalıydı. Bu günlük, bu doz yeterliydi.

O sırada duran otobüsün sarsıntısıyla uyandı Umut. Alp'in omuzunda uyuyakaldığını zannetmişti.

"Ben uyuya mı kaldım? Özür dilerim Alp ya. "

Alp gülümsedi.
"Sorun değil, üç gece daha birlikte uyuyacağız zaten. "

Umut kafasını sallayarak onu onaylarken Tolga dayanamadı. İşlere el atması gerekiyordu.

"Seninle sonra bir şey konuşacağım Umut. "

"Ne? Tamam. ''

Çınar tüm bunlar olurken kaşlarıyla çatık bir şekilde camdan dışarıya bakıyordu. Mert Koraya doğru dönüp gülümsedi.

" Görev tamanlandı galiba. "

"Tamanlandı." Dedi ve yanağını öptü Koray.

"Oğlum haber ver lan  şöyle şeyler yapmadan önce'' kalbine inecekti az kalsın Mert'in.

Koray gülümsedi.
" Mert, aşkım öpüyorum. " Tekrar öptü yanağını Mert'in.
"Oldu mu?"

"Yok hala aynı etkiyi veriyor. " Diye mırıldandı Mert.

Anamız Babamız Yok Deriz {BxB}TamamlandıWhere stories live. Discover now