Anamız Babamız Yok Deriz {BxB}Tamamlandı

39•

Le Çınarın eviii-

Çınar eliyle odasını işaret etti.

"Geçebilirsin."

O sırada arka odaların birinden bir kadın çıktı. Galiba Çınarın annesiydi. Bizi görünce duraksadı.

"Bu kim?"

Çınarın ailesinin ona karşı umarsız olduklarını biliyordum. Çınarın bütün o disiplin suçlarını birazcık dikkatlerini çekebilmek uğruna aldığını da. Bizim okulda kolay kolay ceza alamazdınız çünkü.

"Sevgilim."

Çınarın annesine söyleyişiyle beraber tükürüğüm boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. Söyleyeceğini düşünmemiştim. Çınar sırtıma vururken annesi bize ufak bir bakış atıp hiçbir şey söylemeden evden çıktı. Çınara sarıldım. Aklından şu an onu üzecek düşünceler geçiyordu,biliyordum.

"Aklından ne geçtiğini biliyorum." diye mırıldandım. Gözleri hafif dolmuştu. 

Bu onu ilk defa böyle görüşümdü. Derince iç çekti ve kollarını belime sardı.

"Gay olduğum için belamı sikse sevinecek durumdayım."

"Seni çok seviyorum." diye fısıldadım kulağına doğru.

Burukça gülümsedi. "Ben de."

Ondan yavaşça ayrıldım.

"Eee, odanı görecektim ben." Buruk havayı acilen dağıtmam lazımdı. Onun üzülmesini istemiyordum çünkü.

"Aynen, gel benimle."  

Odasına geçtiğimizde çantasını düzgünce çalışma masasının yanına koydu. Odası aşırı düzenliydi. Tek bir toz zerreciği  gözükmüyordu. Ben ona göre kesinlikle pasaklıydım. Çınarın odasının mobilyaları kahverengiydi. Duvarları ise beyazdı ama kolonlarda dikkatli bakılmadan görülmeyecek gri daireler vardı. Duvarlarında çerçevelenmiş posterler ve basketbol ile alakalı bir kaç şey vardı. Bir rafın üzerinde ise madalyaları ve kupaları.Oyun oynayabileceği her türlü alet de yer alıyordu odasında. Penceresinin önünde ise büyük,siyah bir deri koltuk vardı.

"Güzel bir zevkin varmış."

Gülümsedi. "Teşekkürler. Şey, film izleyelim dedik ama oynamak istediğin bir oyun  varsa onu da oynayabiliriz."

"Pek fazla oyun oynamayı sevmiyorum. Film izleyelim bence."

"Tamam." Çalışma masasında ki raftan laptopu çıkarıp deri koltuğa koydu. "Ben yiyecek bir şeyler getireyim," eliyle köşede ki mini barı işaret etti. "sen de içecek alıp istediğin filmi açarsın."

Başımla onu onaylayıp mini bardan bir gazoz aldım. Koltuğa geçip bilgisayarı açtım. Call me by your name açmak istiyordum fakat Çınarın beğenebileceğini düşünmüyordum. Bir kaç dakika sonra Çınar elinde kocaman bir mısır kasesiyle geldi.

"Bayılırım patlamış mısıra."

"Belli." dedi gülerek. "Filmi açtın mı?"

"Ne açacağım konusunda kararsız kaldım. Aslında call me by your name açasım vardı ama sana pek gideceğini sanmıyorum."

Omuz silkip yanıma oturdu. "Pek film ayırt etmiyorum. Adını çok duyduğum için izlemeyi düşünüyordum aslında."

"Pekala, o zaman açıyorum."

~~~~~~~
Bölüm atlamayın gençler.