Çıkmaz sokak.

Duran adımlarım ile yakarışlarım son buldu.

Kararlarım bir bir bana veda etti.

Belime sarılan eller tüm gücümü benden aldı.

-Yakaladım seni.!

Nefes nefese sesini kulağımda hissederken belimin üzerindeki ellerinin üzerine ellerimi yerleştirdim ve ağlayarak ittirmeye çalıştım. Ben yakalanmak istemiyordum ki. Ben artık ayağıma prangalar vuran, beni hiçbir suçum yokken hapishanede yaşatan ve istenmediği her zaman açık açık yüzüne vurulan bu hayattan kurtulmak istiyordum. Ellerini bir kez daha ittirdiğimde tutuşu biraz daha sıklaştı. Yine istediğim olmadığında artık ayakta duracak gücü kendimde bulamadım. Dizlerimin üzerine düşerken o da benimle beraber yere çöktü.

Ağlamamak için tuttuğum nefeslerim beni terkettiğinde irademi bıraktım. Gecenin karanlığına çarpıp yeniden bana dönen hıçkırıklarıma teslim olmuştum.

-Bı..bırak beni.

Yılgınlıkla ağzımdan dökülen kelimeler onun karşıma geçmesi ile son buldu. İstemiyordum artık.
Ateşler içinde yanarken güvendeymişim gibi yaşamayı istemiyordum. Kalbim yorulmuştu. Kalbim öyle bir yorulmuştu ki hiçbir zaman içtenlikle gülemeyip ağladığım için bana kırgındı. Hep bir aksilik çıkmıştı. Tüm heveslerim ciddi anlamda çöp olmuştu. Gözlerimi ona çevirdiğimde direnemediğim ellerim iki yanıma düştü.

Çöktüğüm duvar dibi cehennem olurken karşımdaki adam artık ona gidebileceğim bir seçenek değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çöktüğüm duvar dibi cehennem olurken karşımdaki adam artık ona gidebileceğim bir seçenek değildi. Eğer gitsem bile değişen hiçbir şey olmayacaktı.

-Ölmek istiyorum.

Üzerimdeki ellerini çektiğinde şaşırmıştı. Peki ya ne için? Önümü hatta sonumu göremediğim bu hayatta kalmak istemediğim, bana ayrılan sürenin sonuna geldiğim için mi?

Şaşırmamalıydı hatta kabullenmeliydi. Çünkü hastanede ölmemek için ağlayan ben artık yaşıyormuş gibi görünmek istemiyordum.

☁️☁️☁️☁️

Hayatım boyunca elimi uzattığım hiçbir şey de başarılı olamadım. Nitekim ya yarım kaldım ya da yetersiz olduğum için tamamlayamadım. Bunun nedenini hep sorgulayıp durdum ama ne kendime anlatabildim ne de başkasına. Çünkü bunun açıklaması yoktu. Benim hayallerimi bir başkasının elinin tersiyle itmesini ya da yaşamasını anlatmanın oluru yoktu. Belki onu boğazımdaki yumruya benzetebilirdim. Yutunca geçmiyor, varlığını her daim koruyordu tıpkı şu anda varlığını her zamankinden daha fazla hissettirirken. Başımı eğip onunla gelmiştim çünkü lanet olasıca vücudumun nefes alması için ona yine ve yeniden muhtaç kalmıştım. Sahi çok mu önemliydi? Şu hayatın irrite ettiği bedenimin nefes alması bu kadar mı önemliydi?

Tüm uzvum buz kesmişken yeniden önümde açılan kapıya baktım. Gözlerimin şiş olduğunu her hareket ettirişim de net bir şekilde hissederken Ayaz başkomiserin kapıyı açıp yana çekilişini izledim. İçeriye geçmem için gözlerini bana çevirdiğinde ona karşı değil de kendime karşı hissettiğim tek bir şey vardı.

BULUT SUYU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin