-16-

1.3K 135 15
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR

"Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için.
Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift sarnıç gemisi gözlerin.
Bir iş açacaksın sen başımıza, yangın mı olur artık bahar mı?"

☁️☁️☁️☁️



Oturduğum koltukta öylece zemini izlerken ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.Dün gece Ayaz başkomiserin yaptığı konuşma ya da bana karşı ciddi anlamda dile getirdikleri beynimde o kadar doluluk yaratıyordu ki şimdi Sanem'in bana söylediklerine ne anlam vereceğimden emin değildim.

-Ayaz başkomiser ne dedi?

Sanem'in ela gözleri bulutlanırken ellerimi sıktım.
Sormak istediğim soruyu dile getirmiştim ama cevabı da aslında kısmen tahmin edebiliyordum.

-Bir şey söylemedi çünkü kırıp dökmekle meşguldü. Emir emniyet amirinden gelince o da bir şey yapamadı.

Derin bir nefes koyverirken boğazıma yapışan kelimeler sessizliğime yeniden gömülmem için bana baskı yapıyordu.Bakışlarımı pencereden dışarıya çevirirken bana seçenek sunulmamış yapmam gereken söylenmişti.Şu durumda benim psikolojik durumum ya da Ayaz başkomiserin düşüncelerinin önemsenmeyeceği açıkken bir şeyler söylemem saçma olacaktı.Göğüs kafesim her geçen dakika olacaklar için içten içe çöküşe geçerken parmak uçlarıma kadar sızlıyordum.

-Eğer hazırsan bizi bekliyorlar.

Başımızda duran diğer memuru farkettiğimde saatlerdir oturduğum yerden kalktım.Sabah Ayaz başkomiser işe emniyete gelmiştim ve benim için planı olduğundan beni de yanında sürüklemişti.
Fakat şöyle bir şey olmuştu ki beni bekleme salonu gibi bir yerde bırakıp saatlerdir yanıma gelmemişti.
Bunun yerine yanıma Sanem gelmişti ve o da bedenimi sarsacak haberi vermişti.Sadece dakikalar sonra İskender ile görüşecek ve konuşması için harekete geçirecektim.Günüm bu kadar güzel başlamışken devamını düşünemiyordum.Bana yük oluyormuş gibi sürüklediğim ayaklarım ile hissizleşmiştim.

Geçtiğim koridorlar ya da birbirine giren insan ve telsiz sesleri umrumda dahi değildi.Hatta yanında bana bir şeyler anlatmaya çalışan Sanem'i bile dinleyemiyordum.Çünkü aklımda fikrimde onunla yıllar sonra yeniden karşılacak kadar güçlü olup olamayacağımdaydı.Karşımda beliren açık mavi kapı ile duraksadığımda Sanem de ilk önce benim geçmem için durduğunda kapı bir anda açıldı.

Kapının kulbunda olan bakışlarımı ağırca karşımızdaki kişinin yüzüne çevirirken gördüğüm gözler buz kesmeme neden oldu.Siyah gökyüzü bana hiç bu kadar yakın olmamışken şimdi doğrudan karşımda tüm öfkesiyle bana bakıyordu.Kahvelikten uzak siyaha bulanmış o gözler çok şey ifade ediyordu.

-Amirim.

-Burada bekle.

Sanem'e söylediklerinden sonra koluma sardığı parmakları beni tüm gücüyle açtığı kapıdan içeriye çekerken beklemediğim hareket yüzünden neredeyse düşecektim.Kapıyı hemen ardımızdan kapatırken içeride yalnız olduğumuzu fark etmem çok uzun sürmemişti.Ayaz başkomiser uzun boyunu avantaj olarak kullanıp tepeden bana bakarken kolumdaki elini çekti.

-Birazdan emniyet amiri ile görüşeceksin ve protokol gereği sana İskender ile görüşüp görüşmek istemediğini soracak ve sende hayır diyeceksin.

Beni bile parçalarıma ayırmak istercesine konuşması bir yana eğer söylediğini yapmayacak olursam beni öldürmek isteyeceği kesindi.

-Ne..neden?

BULUT SUYU Where stories live. Discover now