-5-

1.9K 130 14
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

En karanlık olanıydı, en aydınlık görüneni...

♣️♣️♣️♣️


Elimdeki yastığı koltuğun köşesine yerleştirdiğimde etrafa tekrar göz attım.Her yer toplanmıştı ve temizdi.Günlerdir en sık yaptığım şeyi tekrarlıyordum.Çünkü düşünmemek için elimden geldiğince başka şeylerle uğraşmaya çalışıyordum ve bunda pek başarılı olamasam da çabalıyordum.Tabi inanılmaz derecede acıyan ve ensemden bütün vücuduma yayılan ağrı ise işimi hiç kolaylaştırmıyordu.Bütün dikkatimi gürültüyle kapanan kapı çektiğinde yavaşça kapının olduğu tarafa doğru başımı çevirdim.Uykulu gözleri aramızdaki uzaklığa rağmen belli olan Murat'a baktım.Ellerini ovuşturarak içeriye girdiğinde bakışları yavaşça beni buldu.

-Sıla?

Kaşlarını kaldırarak bana bakarken vücudumun tamamını ona doğru çevirdim.Beni yine olduğu gibi ilk kez görüyormuş gibi verdiği tepkiye gerçekten hayran kalıyordum.

-Murat?

Üzerindeki deri montunu yavaşça çıkarttığında bir adım geriye doğru attım.Ağır adımlarla salondan içeriye girdiğinde kızarmış olduğu buradan bile belli olan gözlerini etrafta gezdirdi.

-Ne yapıyorsun sen?

-Etraf dağılmıştı da onu toparladım.

Kısılmış gözleri beni bulduğunda titrek bir nefes verdim.Murat ile yaşamaya başlayalı neredeyse üç gün olmuştu ve benimle aynı ortama girmemek için neredeyse üstün çaba sarfettiğini söyleyebilirdim.
Böyle bir çabaya neden giriştiği bile soramazken bilerek ya da bilmeyerek bana karşı bu şekilde davranması bir nebzede olsa beni rahatlatıyordu ve aşamadığım bazı duvarlarımı yıkmakta yardımcı oluyordu.

-Saat sabahın dördü ve sen bu saatte mi toparlıyorsun?

Sorduğu soruya karşın ne tepki vereceğimi bilemeden öylece bakakaldım.Bedenimi iyiden iyiye terketmiş olan uykum yüzünden gündüzleri ortalıkta ruh gibi gezdiğim ve kendimi bitkin hissettiğim doğruydu.Başım dayanılmaz derecede acıyor, ruhum sancıyor gibi hissettiriyordu ama gözlerimi kapattığım an sanki her şeyi yitirecekmişim gibi oluyordum.Bu yüzden kendimi avutacak bir şeyler bulmak için dağınık olmasa bile dağılmış gibi gördüğüm evi toparlamaya çalışıyordum.

-Ben..ben bilmiyorum.

Yaptığımı yeni farkediyormuşum gibi şaşkınca gözlerimi etrafımda gezdirdim.Ben ne yapıyordum böyle?Elimi saçlarımdan geçirdiğimde günler önce kendime söylediğim güçlü olacağım sözü sanırım gün geçtikçe daha çok çöküşüme sebep oluyordu.
Boğazıma yapışacak olan eli beklerken onun dışarlarda bir yerlerde hala serbest olduğunu bilmek ve bununla baş etmek beni zorluyordu.Bir çift göz vardı ve o gözler ne kadar korunuyor olsam bile beni takip ediyor ve neler yaptığıma kadar biliyordu.

-Otursana.

Murat'ın söylediği karşısında onu ikiletmeden dediğini yaptım.Ciddi anlamda yorgundum ama vücudumu dinlendirmekten kaçınıyordum ve buna daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.Koltuğun bir köşesine doğru oturduğumda Murat'ta karşımdakine kendini yılgınlıkla attı.Her gece bardan bu saatlerde çıkıyor olması kesinlikle onu yoruyordu.Eliyle saçlarını karıştırdığında nereden başlayacağını bilmiyormuş gibi bir hali vardı.
Sonunda konuşmak için dudaklarını araladığında elllerimi birbirine geçirmek istercesine oynamaya başladım.

-Benim söyleceklerim seni rahatlatmayacak biliyorum ama kendini bu şekilde yıpratman sadece sana zarar veriyor farkındasın değil mi?

-Biliyorum ama kendimi güvende hissetmiyorum.
Her an bir yerlerden o çıkacak ve o..o kıza yaptıklarını...

BULUT SUYU Where stories live. Discover now