1.1

914 55 110
                                    

2017, Eylül

"Burada sadece gerçekleri konuşuyoruz." Sam'in sitemi Steve'e her zaman olması gerektiğinden çok daha doğru geldiği için,  sarışın adam en sonunda kabullenmemeye çalışarak derin bir iç çekti. Sam arkadaşının bu hareketi üzerine konuşmaya devam etti, "Bak Scott çok fazla içiyor, muhtemelen Tony bile içiyordur. Yani bunu benden veya başkalarından gizlemene gerek yoktur demek istiyorum. Sigara içmek dünyanın sonu değil sonuçta." Steve bu sözlerden daha çok sıkılrcasına başka yönlere tüm ilgisini dağıtmaya başlamıştı. Gerçekten bu son dönemlerde duyduğu en büyük saçmalıklardan biri olsa gerekti.

Bu yüzden, Steve mavi gözlerini Sam'e dikti ve mırıldandı, "Ben sigara içmiyorum, Sam. Nereden çıkardığın hakkında en ufak bir fikrim yok." Bununla beraber Sam hadi oradan dercesine bir gülüş takındı ve Steve ciddiyetiyle bu gülüşe yanıt verdi. Sam artık Steve'in eskisi gibi olmadığını görebiliyordu, ama sarışın adamın mavi gözlerindeki soğukluk nedense Sam'in kendisine bazen en yakın arkadaşını tanıyamadığını hissetiriyordu.

"Neyse ne, Scott kadar istesem de içemem zaten. Ayrıca Tony sigaradan nefret eder." Sam şaşkınlıkla kaşlarını kaldırınca Steve kendini doğrularcasına yavaşça kafasını sallıyordu. Ama tüm bu söylenenler Sam'in fikrini değiştirmedi, "Steve, bunu sana söyleyen bir tek ben olamam. Resmen sigara kokuyorsun. Yani sanki bir zaman müddetini çok fazla sigara kullanan biri ile geçirmeden bu kadar çok kokamazsın. Ya da kendin içiyorsundur." Sam'in tespitlerine karşın Steve dışarıdan belli etmese de içinden bir şeylerin ona vurduğunu hissetti.

Jerome ile çıkalı neredeyse üç ayı geçiyordu ve Steve öyle bir sigara bağımlısının yanında kaldığı için bu kadar kokuyor olmalıydı. Yine de bu çözüm bulunabilecek bir konu olduğu için pek irdelemedi. Bir müddet sonra Steve ile tüm konuşanların başına gelen tuhaf sessizlik yeniden kendini belli etti ve Sam bu rahatsızlığa dayanamarak içindeki tüm merakı kustu, "Steve. Bana doğruyu söyle, sana iki tane net soru sormam gerek. Birincisi, ilaçlarını içiyorsun diye düşünüyorum. İkincisi de, o adamla görüşmeyi artık kesmiş olmalısın." Steve arkadaşının dedikleri üzerine seslice yutkundu. Bu gülünçtü çünkü Steve uzun zamandır ne ilaç içiyordu ne de Jerome ile görüşmeyi bırakmıştı.

Bu yüzden ikisini de bırakmış sayılmazdı.

Ama Steve bu konuda kendini suçlu görmüyordu. Başkası görse kendisini büyük bir ahlaksızlık ile suçlayabilirdi ama artık Steve bunları dert etmeyi bırakmıştı. Tony ne zaman bir yerlere iş için veya başka bir sebep ile gidiyorum dese Steve az çok adresini tahmin edebiliyordu ve nedense bir gün bu konuda deli gibi patlayabileceği ihtimalini de içinde bir yerlerde hep gizliyordu. Çünkü Steve biliyordu ki, ne yaparsa yapsın, bu öfkeyi Tony'ye kusmadan asla kalbinden sökemezdi. Bu yüzden de, bu öfkeyi serbest kıldığında muhtemelen bir daha geri dönüşü olmayan bir yola da girmiş olacaklardı. Aslında Steve'e kalsa aldatıldığını öğrendiği gün kendi işini bitirirdi ama Tony'nin bunu bir daha görmeyi hak etmediğini biliyordu. Ne olursa olsun, bir noktada vakti zamanında Tony'nin oldukça üstüne gittiğini, onunla başka açılardan bir ilişki yaşamadığını ve muhtemelen bu yüzden Tony'nin en başta Melonie'yi tercih sebebinin bu olduğunu biliyordu. Olaylar uzadığında Tony'de minik yasak ilişkisini uzatmıştı. Steve aslında öğrendiği gün yaptığı hareketi birkaç sefer daha denemişti ve Tony hepsinde de gelmişti. Bu biraz içini rahatlatıyordu ama bazen Steve tahmin edilemez bir vicdanın içine düşüyordu, işte bunun sebebi de üç aydan fazla müddettir Tony ne zaman Melonie'ye gitse, Steve'de acımadan gidip yanan canını onarmaya çalışıyordu. Bunu da Tony'nin ortak bildiği insanla yapması Steve'e biraz koyuyordu ama sonradan Tony'nin olur da öğrenirse kendisi gibi sessiz kalıp böyle saçma işlere girişmeyeceğini, gidip Scott veya Sam ile olmayacağını biliyordu. Bu da kıyamet falan demek olsa gerekti. Ama oluşan bu korku nedense Steve'de çok uzun sürmüyordu. Tony üzülecekti ama Steve onun kendisinden vazgeçmeyeceğini biliyordu. Steve Tony'siz olamazdı, bu yüzden Tony'den onsuz yapamıyordu. Beraber uyumadıkları müddet boyunca Steve bazen büyük yatağın en kenarında küçülüp ağlamamaya çalışıyordu. Aslında bazen böyle durumlarda nasıl ilaçsız dayandığını bile tam olarak bilmiyordu.

𝘣𝘦𝘳𝘦𝘢𝘷𝘦𝘮𝘦𝘯𝘵 ∝ 𝘴𝘵𝘰𝘯𝘺Where stories live. Discover now