1.0

863 56 33
                                    

2016, Ocak

Nişan Günü

Steve giydiği takım elbiseyi düzelttikten sonra son kez aynada kendine baktı. Bugün nişanlanıyordu. Kendisine her şey en başta şaka gibi geldiyse de işin ciddiyetini daha yeni yeni kavrayabiliyordu. Bundan sonra parmağında bir yüzük olacaktı, Tony ile zaten evli gibi yaşıyorlardı ama bundan sonra tamamen resmiyete binecekti.

Steve'i rahatsız eden nokta, Tony'nin de buna hazır olup olmadığını bilmemesinden geçiyordu. Sanki tamamen intiharından sonra verilmiş ani bir karar gibi hissediyordu ve Steve belki Tony'ye doğru zamanı bulamadıklarını söylese büyük tepki vereceğinden korkuyordu. Bu yüzden bu fikri ona da açamamıştı, araları mükemmeldi ama her an yeniden dibe vurabilirler gibi geliyordu. Stresten durduğu yerde elleriyle oynamaya başlamıştı ve bu sırada arkadan bir ses duydu, "Anlaşılan birileri gergin."

Steve arkasını döndüğünde Tony'yi gördü ve gülümsedi. Dünyanın belki de en güzel anlarından biriydi çünkü iki tarafında bir şey söylemesine gerek yoktu. Sanki bakışlarıyla anlaşabilmiş gibiydiler. Tony sevgilisine yaklaşıp mırıldandı, "Mükemmel görünüyorsun." Steve Tony'nin kısa süren öpücüğüne karşılık verdikten sonra gülümsemesini korudu, "Bunları senden duymak gerçekten bir onur." dediğinde Tony abartıyorsun, dercesine bir bakış takınmıştı ama Steve de fikrimdeyim, bakışı ile karşılık verince ortam sessizliğe bürünmüştü fakat Steve ile Tony hala zihnen iddialaşıyor gibi duruyorlardı.

"Neyse ne, bu güzel günü inatlaşarak mahvedemeyiz değil mi Yüzbaşı? Ben olsam kutlardım, çünkü Stark olma yolunda ilerliyorsun." Tony bunları söylerken bardağa viski dolduruyordu ve Steve bunun üzerine dudaklarını sinirle küçülttü ama sevgilisi bunu fark etmedi. "Bu güzel günü umarım fazlaca içki içerek mahvetmezsin, Tony. Çünkü olur da bunu yaparsan dünyanın en ihtişamlı şeyini hediye niyetine önüme koysan bile o yüzük çoktan denizi boylamış olur." Tony'nin bunları viski içerken dinlemesi dahi Steve'i germeye yetse de, Tony hazırcevaplığını kullanarak bunu yanıtladı. "Birincisi, sarhoş olmak gibi bir niyetim yok. Sadece biraz rahatlama amacına içiyorum. İkincisi de, dünyanın en ihtişamlı şeyi benim ama sana vereceğim nişan hediyesi bundan da öte bir şey." Steve tek kaşını kesin öyledir anlamında kaldırınca Tony yavaşça olumlu yönde kafasını salladı. Fakat Steve bir müddet sonra içindeki gerginliğin yeniden gün yüzüne çıktığını fark edip koltuğa yayılmış Tony'nin yanına oturdu.

"Aşağıya inmek istemiyorum." Tony Steve'in çocuksu mırıldanışına karşı yanağından bir makas aldığında Steve mavi gözlerini Tony'ye dikmişti. Tony bakışları sezince, "Bana çocuksu diyorsun ama mızmız olan sensin. Nişanlanıyoruz tatlım ve sen diyorsun ki aşağıya inmeyelim. Eğer gerçekten tüm gece masanın önüne geçip bana arkanı dönersen manzaranın hatrına belki kalabilirim." dedi ve Steve buna karşın gülerek olumsuz anlamda kafasını sallamıştı ama Tony hala fikrinde ciddiydi.

Steve bir müddet sessizlikten sonra konuştu, "Aslında çoğu şey değişmeyecek. Sadece yüzük takmış oluyoruz." Tony bunun üzerine parmağını şıklattı, "Şaçma sapan bir şekilde magazinlerde yine en başta oluruz, uzun bir müddet yalnız ortamlarda dışarıda öpüşmeyiz. Bastık diye gururlanırlar çünkü. Onun dışında evet, yani kötü değil. İyi yanından bakalım, Stark olacaksın." dediğinde Steve gözlerini devirdi.

"Zaten söyledin." Tony Steve'e karşın omuz silkmişti ve Steve mecburen ciddiyetini korumak için Tony'ye gülmüyordu. Bunu sezen Tony mırıldandı, "Gülebilirsin, kendini tutmana gerek yok. Komik olduğumu biliyorum." Steve ise buna karşılık Tony'nin daha yeni masaya bıraktığı viskisini alıp aniden dikti. Tony bunu beklemiyor olsa gerek ki kalakalmıştı ama Steve hızla bardağı geri koyup kendisine şaşkınlıkla bakan nişanlısına gülümsedi. "Birazdan bizi çağırırlar, senin de dediğin gibi çocuklaşmayı bırakıyorum, yani mızmızlanmıyorum. İnsek iyi olur." dediğinde Tony yavaşça kafasını sallamıştı fakat hala koltukta oturuyordu.

𝘣𝘦𝘳𝘦𝘢𝘷𝘦𝘮𝘦𝘯𝘵 ∝ 𝘴𝘵𝘰𝘯𝘺Where stories live. Discover now