"Dört ay boyunca mı?"

"Aktif bir cinsel hayatımız vardı." Güldüm. Hayatımın en saçma dört ayıydı. Bir onu, bir de lisenin ikinci yılındaki kız arkadaşımı asla unutamıyordum.

Kiya'nın da aklına o gelmiş olsa gerek, "İkinci sınıftaki kızı hatırlıyor musun?" dedi. "Tek düzgün ilişkindi galiba."

"Hey!" diye itiraz ettim. "Bir sürü güzel ilişkim oldu benim."

"Güzel demedim zaten, düzgün dedim."

Bir süre yan yana uzandık. Yanımda olduğu için mutluydum. Hayat biraz daha katlanılır geliyordu onunlayken. Biraz kendi yaşantısından bahsetmesini istedim. Yarı yıldır yerel bir ünlüydü zaten. Sık sık tiyatrolarda başrol oynuyor, televizyonda da küçük rollerde yer alıyordu. Birkaç kez hayranlarının imza istemeye geldiğini söyledi. Hatrı sayılır bir miktarda para kazanmaya da başlamıştı.

"Seni Seokjin'le tanıştırmak istiyorum!" dedi heyecanla ve ayaklandı. "O kadar iyi kalpli biri ki! Bana çok yardımcı oluyor. Tüm bu şan şöhretle nasıl başa çıkılacağını öğretiyor bana. İş konusunda da baya büyük bir destekçim."

"Doğru ya!" dedim. "Kız arkadaşını oynamıştın, değil mi?

"Kız kardeşini... İzlemedin mi hala?" Utanıp yüzümü kapattım. "Kiya, satın aldım biliyorsun." diyebildim sadece. "Ben de albüm çıkardığın zaman öyle yaparım o zaman, alırım ama dinlemem asla."

"Hadi ama! Ne kadar meşgul olduğumu biliyorsun. Aynı anda dört işte çalıştığım zamanlar bile oldu." Bir şey demedi. Baktı sadece. Gönlünü almanın yollarını biliyordum ama bu öküzlüğümü nasıl telafi edebilirdim hiçbir fikrim yoktu o an. Hala akşamdan kalmanın ağrısı canımı yakıyordu.

Telefonumun komodinde titremesiyle ikimiz de irkildik. Kiya uzanıp eline aldı ve "Numarayı tanımıyorum." diyerek bana uzattı. Ekrana şöyle bir baktım. Ben de tanımıyordum.

Tereddüt edince Kiya elimden alıp açtı. "Alo?" Nefesimi tuttum. Bilinmeyen numaraların aramasına alışık değildim. "Yoongi? Bildiğimiz Yoongi? Suga olan? Ah, tamam veriyorum."

Telefonu uzatırken "Min Yoongi ile tanıştığını nasıl söylemezsin bana!?" diye tısladı. Havalı havalı gülümsedim.

Telefonu kalbim hızla atarken aldım. "Kaçıncı arayışım!" diye azarladı beni. "Telefonu açan hatun kimdi? Sesi çok çekiciymiş." Başımı gülerek salladım. Kısa bir an düşününce Kiya gibi birini ancak Yoongi'nin paklayacağını fark ettim. "Tanıştırırım." dedim neden böyle dediğimden tam emin olamayarak. "Ne oldu?"

"Dün akşamdan beri seni arıyorum, zahmet edip bir telefonuna baksaydın."

"Tamam, Yoongi. Azarlama kısmını geç artık. Neden aradın?"

"Taehyung." dedi ve sustu. Kalbim ağzıma geldi. Ayaklandım ve cama doğru yürüdüm. "Bir şey mi oldu?"

"Gibi. Ne kadar çabuk gelebilirsin?"

Tabii ki yanında olmak isterdim. Adını duymak  bile canımı yakmıştı, dayanabilecek miydim onu görmeye? "Neden geleyim ki?" dedim ve dediğim anda pişman olduğum bir şey söyledim. "Beni önemsemiyor bile, nefret ediyor benden..."

Yoongi sinirle güldü. "Evet, senden nefret ediyor. Bu yüzden ateşler içinde yanarken adını sayıklayıp duruyor. Haklısın. Ben de diyorum bu çocuğun sıkıntısı ne, niye Jeongguk deyip duruyor. Nefret ediyormuş meğer. Çok faydalı oldun, teşekkür ederim."

Biri kalbimin üzerine kurşun dökmüş gibi yandı göğsüm. Nefesim kesildi. Ellerim titremeye başladı. Konuşmak, bir şey söylemek istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Fena olduğumu anlayan Kiya yanıma geldi ve elimi tuttu. Bir şeyleri anlamak için yüzüme baktı. "İyi misin?" diye sordu dudaklarını oynatarak.

"Ne kadar çabuk gelebilirsin Jeongguk? Gelecek misin? Gelmek istediğini biliyorum."

"G-Geliyorum. Geleceğim. Adresi gönder."

"Gerek yok, seni almaya gelirim."

"Eee şey, ben şu an arkadaşımın evindeyim."

"Güzel sesli akradaşının mı?" Onayladım.

"Adres gönder o zaman. Gaza yüklenmem gerekecek." Güldüm. Sinirlerim bozulmuştu.

"Tamam. Görüşürüz."

"Merak etme, Jeongguk. O iyi olacak. Seni görsün de bir..."

Telefon kapandı. Merakla suratıma bakan Kiya'ya döndüm. Ağlamak istedim. Pistim, hazırlanmam gerekiyordu. Karşısına en iyi halimle çıkmak istiyordum; akşamdan kalma, alkol ve kusmuk kokan Jeongguk olarak değil.

"Eee?"

"Kiya," derin bir nefes aldım. "hazırlanmamız gerek. Hasta ziyaretine gidiyoruz."

pixels || taekookWhere stories live. Discover now