kırk üç

15.6K 718 47
                                    

Koyu - Bu Kalp Senin

***

"Hey! Buraya doğru at!" Hızla koşmaya devam ettim. Doruk'un elindeki topu bana atmasını bekliyordum ama inatla atmıyordu. Arda'nın onun elindeki topu aldığını gördüğümde bir taşa takıldım ve yere düştüm. İnleyişimi duyup oyunu durdurmuşlardı.

"İyi misin gün ışığım?" Dizimi açıp baktığımda kanamadığını gördüm. Yine de kemiğim hala sızlıyordu.

"İyiyim. Taşa takıldım sadece." Yüzünü buruşturup dizimi ovmaya başladı. Diğerleri de yanımıza gelmişlerdi ve endişeyle bakıyorlardı.

"İyiyim merak etmeyin."

"Ben acıkmaya başladım. Yemeği yiyelim mi?" Hepimizden çıkan onay ile birlikte oturduğumuz çardağa yöneldiler. Doruk'a beni kaldırması için elimi uzattığımda elimi es geçip ne olduğunu anlamadan kucağına aldı beni.

"Doruk! Yürüyebilirim bırak beni."

"Çok hafifsin sen ya. Kemiklerin elime batıyor resmen. Annen güzel yedirmiyor seni herhalde. Ya da sen yaramaz bir kız olup annenin sözünü dinlemiyorsun."

Beni indirmeyeceğini anladığımda başımı omzuna yasladım. Harika kokusu yine doluşmuştu burnuma.

"Yemek yemeyi çok sevsem de çoğu zaman üşeniyorum. Bu yüzden evde çok fazla yemiyorum. Ama çikolatayı sonsuza dek yiyebilirim."

"Belli oluyor zaten yemediğin." Çardağa geldiğimizde beni yavaşça oturttu. Aslında kış günü olmasına rağmen hava güneşliydi. Tabii güneşe aldanmamıştık, hava hala soğuktu ama değerlendirmek istemiştik. Akın'a Eylem'i getirmesi için ısrar etmiştik. Gerçi biz ısrar etmesek bile kendi ne yapar ne eder getirirdi. İlk başlarda Eylem çekinse de bize alışmış gibiydi. İyi birine benziyordu ve çoktan kanımız ısınmıştı.

"Biz mangalı yakarız şimdi. Şurada birkaç bir şey var onları keser misiniz siz?" Arda'nın gösterdiği poşetten malzemeleri alınca hemen işe koyulduk. Bacağım hala biraz sızladığı için üzerinde durmuyordum, oturarak yapıyordum işimi.

Biz kesilecekleri bitirdiğimizde erkekler de mangalı yakmış pişmesi için bırakmışlardı. Bu soğuk kış gününde piknik yapan tek akıllılar bizdik sanırım.

"Şu tarafa gel güzelim buraya güneş vuruyor." Doruk'un uyarısıyla birlikte oturduğum yerde kaydım ve ona sığındım. Kolları beni sardığında her zamanki gibi hemen ısınmıştı içim. Bıkmadan, usanmadan burada kalabilirdim. Sonsuza kadar...

***

Ezgi;

"Ya yapma şunu Arda!" Sinirlenmiş bir halde saçlarımı düzeltirken Arda hala gülüyordu. En sevmediğim şeyin saçlarımla oynanması olduğunu bildiği halde her seferinde kızdırıyordu beni.

"Ne yapayım ama çok hoşuma gidiyor."

"Bak bak hala gülüyor ya." Yüzündeki gülümsemeyle bana bakmaya devam etmesi bir süre sonra beni de güldürmüştü. Kızamıyordum ki, hemen yumuşuyordum.

"Gel buraya gel." Açtığı kolunun altına tekrar girdim ve beline sarıldım sımsıkı.

"Kızınca çok güzel oluyorsun." Sesindeki naiflik gözlerimi kapatmama neden olmuştu. O kadar güzel seviyordu ki bazen ne yapacağımı şaşırıyordum. Ona hakettiği sevgiyi veremediğimi bile düşünüyordum hatta. Onun kadar güzel kalpli olamıyordum sanki ona karşı.

"Ben seni nasıl kazandım bilmiyorum. Bilmiyorum ama kaybetmek istemiyorum. Hiç bırakma beni olur mu?"

Kollarını daha da sıkı sararken bana soğuk nefesi doldu kulağıma. "Sen beni bıraksan bile gitmem senden."

"Bırakmam ki ben seni."

"Bırakmazsın." Yüzümü kaldırıp hafif bir öpücük kondurdum yanağına. Bu bile yanaklarımın kıpkırmızı olmasına neden olmuştu belki de. Ona böyle yakın davrandığım zaman kalbim gereğinden fazla atıyordu sanki.

"Sen beni nasıl kazandın biliyor musun?" Merakla baktım.

"Nasıl?"

"Böyle güzel bakarak işte. Böyle güzel severek. Kabul ediyorum ilk başta sana geldiğimde güzelliğine kapılmıştım. Ama seninle ilk konuştuğumuz andan itibaren senin için attı bu kalp. Bir amaç için attı..."

"Seni çok seviyorum Arda. Bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum güzelim. Çünkü ben de seni çok seviyorum."

***

Selam! Dün paylaşacaktım bölümü fakat unutmuşum wksjejd Bu bölümü yarıda bırakıp attım sizin için, çünkü devam etseydim çok uzatacaktı. Bir sonraki bölümde kış pikniği bölümüne devam edeceğim wkskejd

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın! Bu arada 20 bin olmuşuz :)) Hepinizi seviyorum♡

GÜN IŞIĞI [ Texting ]Where stories live. Discover now