yirmi dokuz

17.4K 844 36
                                    

Evdeki Saat - Deli Miyim

***

"Selin? Selin?" Omzuma uygulanan baskı beni kendime getirirken gözlerimi pencereden aldım. Ezgi sorgulayarak bana baktı ve "Neyin var senin?" diye sordu. Bilinmeyen'le neredeyse 1 haftadır konuşmuyorduk ve eski Selin'e geri dönmüş gibi hissediyordum. Doruk, Arda ve Bilinmeyen hayatıma girmeden önce bile Ezgi ve Akın'la çok yakındık fakat şimdilerde Ezgi sevgilisiyle, Akın da sınavlarla uğraşıyordu. Onlara kızmıyordum, sürekli benimle olamazlardı elbette.

"İyiyim."

"Bana yalan söyleme güzelim. Son zamanlarda seninle ilgilenemediğimi biliyorum, özür dilerim. Ama Arda'nın da bir şeyleri var anlayamıyorum. Kafasına bir şeyleri takıyor ve ben yardımcı olamıyorum." Anlayışla gülümsedim ve elini tuttum.

"Seni anlıyorum. Onun yanında olman gerekirse elbette olacaksın."

"Ama senin neyin var Selin? Anlat bana lütfen. Seni böyle görmek beni mahvediyor." Derin bir nefes alıp bakışlarımı tekrar pencereye çevirdim. Baktığım yerde Doruk'un yalnız bir şekilde oturduğunu gördüm. Onunla okula uzun süre gelmeyişi hakkında konuştuğumuzdan beri hiç görüşmemiştik. Yamaç'ın onunla ilgili söylediği şeyleri ona soracaktım fakat kendimi henüz buna hazır hissetmiyordum.

"Bilinmeyen'i engelledim. Onunla artık konuşmuyorum."

"Ne? Neden yaptın bunu?"

"Çünkü ona haksızlık yapıyordum. Beni sevdiğine başta inanmasam da iliklerime kadar hissettim Ezgi. Onunla konuşurken mutlu oluyordum ama ona istediği sevgiyi veremem ben. Kafam karman çormanken veremem. O bunu hiç dile getirmese de bana ilk yazdığı andan beri ona gitmemi istiyor. Ama ben... ben yapamam." Gözlerimin dolduğunu hissettim. Ellerimle göz yaşlarımı geri itmeye çalışırken engellenmesiyle bunu yapamadım.

"Hayır, hayır silme. Bırak ağla Selin. Sen çok güçlüsün, göz yaşların seni daha da güçlü yapıyor inan bana. Sen ne yapmak istediğine karar verememişsin Selin. Lütfen gece yatağına girdiğin zaman sadece şunu düşün, "Ben kiminle mutluyum?". Bırak başkalarının ne düşündüğünü. Ya da artık at üstünden o kasveti. Yamaç sana zarar verdi, ama sen sana zarar vermeye devam etmesine izin veriyorsun." Sözlerinden sonra kollarını boynuma sardı ve ilk defa karşısında bir çocuk gibi ağladım.

***

"Ben geldim." Ruhsuz bir şekilde seslenişimi anneme duyurmaya çalıştım. Alacağım cevabı beklemeden odama yönelip kendimi sırt üstü yatağa bıraktım. Üzerimden tonlarca yük geçmiş gibi hissediyor oluşum hayatla ilgili tüm bağlarımı koparmış gibiydi. Artık düşünmekten çok fazla yorulmuştum. Herkesi ve her şeyi uzaklaştırıp kendi içime kapanmak istiyordum fakat bu sadece bana zarar verecekti. Ayrıca Ezgi'nin söylediği gibi Yamaç'ın beni mahvetmesine hala izin vermeye devam etmiş olacaktım.

Benim etrafımda bir şeyler oluyordu fakat ben aptal gibi o parçaları birleştiremiyordum. Benden gizlenen bir şey vardı, asıl nokta oydu belki de. Yamaç'ı konuşmamızdan sonra umursamamaya başlamıştım. Onu gördüğüm zaman sadece yanından geçiyor, ona nefret bile duymuyordum. Bana söylediği şeyleri Doruk'la konuşmak istiyordum fakat buna hazır mıydım emin değildim.

Yatakta doğrulup telefonuma baktım. Bilinmeyen'le konuşmayı bıraktığımdan beri bir tane bile mesaj gelmemişti telefonuma. İnstagramıma birçok yorum ve beğeni geliyordu fakat hiçbirine bakmıyordum.

Aldığım karar ile birlikte mesaj kutuma girdim ve arama yerine bastım. Evet, bunu yapacaktım. Artık hiçbir şey için kendimi üzmeyecektim ve gerçekleri öğrenecektim.

***

Sizce Selin ne yapacak?

Bilinmeyen'i kaç bölüm daha ayırayım sizden esjzkwkslls

Selam! Bilinmeyen'in olmadığı bir bölüm çok durağan geldi bana ya wksjwjs Umarım sevmişsinizdir bölümü♡ Bugün bir tane daha bölüm atmayı düşünüyorum.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın♥

GÜN IŞIĞI [ Texting ]Where stories live. Discover now