24. Bölüm: Kapı

484 42 19
                                    

Kitaplar, insanlar için vardı. Hayaller kurmak için vardı.

Hayal kurmak güzeldi ancak hayallerimiz gerçekleşmiyordu çoğu zaman.

Hayaller maviydi, sonuçlar siyahtı.. Simsiyahtı.

İnsan hayal etmekten vazgeçmezdi, çünkü hayallerde yaşardı çoğu insan hayatı. Orada hayat toz pembeydi.

Elimdeki romanı yatağa bıraktım. Son cümlesi hala aklımdaydı.

“Adam kadını özledi, başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı.”

 

Gerçek hayat da romandaki gibiydi. Yani bu romandaki gibi. Her roman okuduğunda, ders çıkarmazdın ama öyle romanlar vardı ki, insan hayatını doğrudan doğruya etkilerdi.

Bu okuduğum roman da beni etkilemişti.

Justin, Selena’ya sarılıyordu, ben onun yokluğuna sarılıyordum. Bu roman belki de bizim için yazılmıştı.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım.

Saate baktığımda güneşin doğmak üzere olduğunu gördüm. Güneşi seviyordum. “Tanrı, güneşi her gün yeniden doğurarak, bizi mutsuz kılan her şeyi değiştirmemiz için zaman tanıyor bize.”*  Diye bir söz vardı ve ben o söze inanıyordum.

Bugün, bir aydır yaşadığım günlerin aksine daha güzel olacaktı, hissediyordum.

Banyoya girip üzerimdeki pijamayı çıkardım ve duşun altına girip ılık suya ayarladım. Arınmak için hala zamanım vardı; tüm bu duygulardan, hüzünden, acıdan…

Saçımı bir kez sampuanlayıp durulandım. Bornozu vücuduma sardım ve odama geçtim. Üzerime günlük kıyafetler geçirip parmak arası terliklerimi giydim ve mutfağa girdim.

Kendime bir bardak süt, yarım dilim ekmek arası sandviç hazırlayıp masaya kuruldum. Bağdaş kurup sandviçi elime aldım. Yemeğe başlayıp, kolay yutmak adına sütümden birkaç yudum aldım.

Bugün, mutlu olmak istiyordum ve ağlamak istediğim son şey bile değildi.

Güçlü olmak istiyordum, güçlü olmak ve bunu onlara göstermek.

Sadviçi bitirip sütü kafama diktim ve kirlileri suya tutup makineye yerleştirdim. Telefonumu elime aldım. Dün paylaştığım fotoğrafa gelen yorumları okudum. Birçok kişi “Evet! Geliyoruz.”, “Seni özledik Miley.”, “Hannah geri dön.” Gibi şeyler yazmıştı. En sondaki ‘Hannah.’ Yazısı içime hüzün doldurdu ve onları mutlu etmek adına odama çıktım. Hannah peruğunu kafama düzgünce geçirdim ve bir Hannah Montona kıyafeti giyip aynada gülümseyerek kendimi çektim.

“Hannah her zaman bizimle, o sonsuza dek yaşayacak.” yazıp paylaştım.

Bu doğruydu, Hannah benim büyümeme neden olmuştu, Hannah olmasa hayranlarım olmazdı, ben olmazdım. Miley Cyrus olmazdı, her zaman biraz eksik, biraz buruk kalırdı ama şimdi Miley Cyrus tamdı. Hannah vardı. Her zaman olacaktı.

Doğruyu söylemek gerekirse, ara sıra Hannah izlediğim oluyordu. İnkar edilemezdi. Hala biraz çocuktum..biraz da Hannah Montana.

Öğle saatlerine yaklaşırken verdiğim sözü tutmak adına kıyafetlerime göz gezdirdim.

Bir kot pantolon, bir beyaz gömlek seçtim kendime. Onları giyip saçlarıma jöle sürdüm ve kırmızı rujumu dudaklarıma iyice yaydım. Göz makyajı yapıp mavilerimi ortaya çıkardıktan sonra hayranlarıma tekrar sürpriz yapmak adına buram buram Hannah Montana kokan parfümümü sıktım.

Kamera Arkadaşı  (Jiley FanFic.)Where stories live. Discover now