17. Bölüm: Arkadaş? (Part 2)

603 42 14
                                    

Multimedya; Ellen Şov'daki Görüntü.

Mutfaktan çıktığımda Justin salondan bana sesleniyordu.

"Efendim?"

Ellerimdeki suyu havluya silmek yerine silkeledim. Justin "Şu şarkı işini konuşmak için stüdyoya gitmem gerek." dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona anlamsız anlamsız baktım. "Hangi şarkı?"

Ayağa kalkıp yanıma geldi. Ellerini ceplerine koyup gülümsedi. "Ne kadar da unutkan oldun sen öyle?" dedikten sonra başını yere eğip kafasını iki yana salladı. Başını geri kaldırırken kocaman bir gülümseme eşliğinde yanıma geldi. "Düet Cyrus, düet."

Başımı salladım. Beraber kapıya ilerledik. Kapıyı açtım. Tek elini belime koyduğunda dengemi sağlamak için ellerimi ensesine koydum ve onu kendime çektim. Burnu yanağımdayken "Özle beni." diye fısıldadı.

Kıkırdayıp "Her zamanki gibi yani?" derken onun gibi fısıldadım.

"Akşam görüşürüz." dediğinde burnunu burnuma sürttü. Dudağıma bir öpücük kondurdu. "Görüşürüz." Benden uzaklaşıp kapıdan çıktı. Arkasından el salladım. Arabasına binip kornaya bastı ve uzaklaştı. Kapıyı kapattım ama hâlâ gülümsememi yüzümden silemiyordum.

O benim...

Bu gerçek beni her an dinç, enerjik tutmaya yetiyor da artıyordu.

Mutfağa geri dönüp etrafı toparlamaya devam ettim.

***

"Ne?" diye bağırdım. "Bu imkansız, hayatta olmaz."

"Oldu bile Miley." derkenki sakinliği beni daha da çaldırtırken "Gitmem, olur biter." dedim elimi saçımın arasından geçirirken.

"Tabii, her şey o kadar basit değil."

Kahvesinden yudum alırken volta atmayı kesip yerimde durdum. "Milyonlarca hayranına sırtını dönemezsin, beni anlıyor musun?" Gözlerimi cama çevirdim ve dişlerimi sıktım. "Neden çağırıyor?"

"Dediğim gibi elinde bomba bir haber olduğunu söyledi ve sana sormak içinmiş."

"Bomba haberse, beni zor duruma düşürecek demektir Sarah, bunu öğrenemedin mi hâlâ?"

"Ben herkese 'hayır' diyen bir menajer değilim Cyrus, bunu için üzgünüm."

Ellen yarın beni çağırıyordu. Kesinlikle gitmemem gerekiyordu çünkü daha yeni gitmiştim. Liam'ı mı soracaktı? Liam ile ilgili hiçbir soruyu duymak istemiyordum. Hele ki bunları Justin'in duyacağı gerçeği, daha da kötüydü.

"Olan oldu, gitmek zorundasın."

"Liam.." diye mırıldandım. "Liam ile ilgili olmalı." Boşluğa bakarken mırıldanmaya devam ettim. "Liam ile ayrıldığımızı duymuş olmalı."

"Duymayan kalmadı, tahminimce başka bir şey Cyrus."

"Başka ne olabilir ki?" derken ona döndüm. Omuz silkti.

"Fikrim yok ama başka bir şey olduğu üzerine iddiaya girebilirim."

Volta atmaya devam ettim. Başka bir şey ha? O zaman neydi?

Bilmiyordum ama yarın öğrenecektim.

***

Gözlerimi aralık tutmakta zorlanırken elimdeki telefonu biraz daha sıktım. Esnedim ve yerimde biraz daha kaydım. Justin hâlâ gelmemişti ve benim uykum bastırmaya devam ediyordu. Uyumamakta direnirken yarı aralık gözlerimi telefona çevirdim. 02.53

Kamera Arkadaşı  (Jiley FanFic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin