Kamera Arkadaşı (Jiley FanFic.)

3. Bölüm: Konser Süprizi

Justin ile yaklaşık iki saat konuştuk, bir buçuk saate yakın da babaannem ile hasret giderdim ve şimdi şirketten aldığım arabamla eve doğru yol alıyordum.

Sabaha yaklaşıyorduk. Çoktan uyumam lazımdı ama şartlar bunu zorlaştırmıştı.

Arabayı otoparka soktum. Sağa dönüp, kırmızı arabanın yanına park ettim. Anahtarı ve ardından kemerimi çıkardım. Ev anahtarını, araba anahtarının yanına, elime alıp telefonumu da diğer elime aldım. Arabadan çıkıp kapıyı kapattım ve otomatiğe basıp kapıyı kilitledim.

Kapıyı kontrol edip evime yürüdüm.

Bugün yorulmuştum ve mükemmel bir uykuyu hak etmiştim. Kilidi açıp eve girdim ve kapıyı kapatıp tekrar kilitledim. Odama çıkıp elimdekileri masaya bıraktım.

Makyajımı temizledim. Üstümdeki elbiseyi çıkarıp askılı şort, pijamamı giydim. Ayakkabıları da çıkarıp onları geri yerine koydum.

O kadar yorgundum ki, sadece saçımı topuz yaptım, ki sprey buna çok elverişli değildi ama banyo yapacak takatim yoktu. Yorganı açıp yatağa girdim ve yorganı üstüme örttüm. Liam'a "İyi geceler." mesajı bile atamamıştım.

Şükür duamı okuyup gözlerimi kapattım.

***

"Ah!" Kafamı ovuşturdum. Telefon yaklaşık -tahminimce- yarım saattir zır zır ötüyordu. Onu almak için uzanmıştım ki, masanın yerini değiştirdiğim aklıma sonradan geldi ve yere düştüm. "Lanet olsun! Arayan her kimsen, iyi bir küfürü hak ettin!" Kendi kendime bağırıp gözlerimi açtım.

Ayağa kalkıp telefona bakmadan açıp "Ne var lanet olası?!" diye bağırdım. Uykumu doğru düzgün olamamış ve arayan yüzünden ters tarafımdan kalkmıştım. "Miley?" Justin'in sesini duyunca affalladım. Açıkçası onun beni arayacağını düşünmemiştim. Ben Sarah arar diye bekliyordum.

Gözlerimi kapatıp elimi alnıma koydum. "Ah, pardon. Ben bakmadan açtım. Uykumdan uyandırılmaktan nefret ederim, seninle alakası yok. Sadece Sarah aradı sandım." Justin gülüp "Sorun değil Cyrus. Annemden alışkınım. O da uyandırılmaktan nefret eder, söylesene tüm kadınlar böyle midir?" dedi.

"Diğer kadınları bilemem ama mevzu bahis bensem, evet."

"Pekala, aklımdan çıkarmamaya çalışırım. Bu arada günaydın."

Saçımı kaşıyıp "Sana da günaydın Bieber. Sen ne için aramıştın?" dedim. "Seni uyandırmak için, sanırım amacıma ulaştım." deyince derin bir nefesi dışarı bıraktım. "Tamam, bu yüzden aradıysan kapatıyorum çünkü uyumam lazım." dedim.

"Hey, hey, hey. Dur Cyrus. Sadece şaka yaptım. Tabii ki seni bu yüzden arayacak kadar aptal ve çocuk değilim."

"Evet ne için aramıştın?" Odunluk yapıp yapmamak şuan pek umrumda değildi. Uykum vardı ve ben uyumazsam, bu sefer konserde uyurdum. O potansiyeli kendime görüyordum.

"Ben sadece," derin bir nefes aldı. "Bugün işin var mı diye soracaktım."

"Ah, üzgünüm Bieber, bugün konserim var."

"Nerede konser?"

"Los Angeles. Neden sordun ki?"

"Sadece merak ettim Cyrus, sadece merak. Her neyse, o zaman sen yat uyu. İyice dinlen. Sonra konuşuruz."