61.BÖLÜM

2.9K 115 19
                                    

Yeni yazmaya başladığım GECEYE TUTSAK kitabıma beklerim ❤️ Profilimden ulaşabilirsiniz.

*Yazım yanlışları affola canlarım.*
_____________________________

*Geceler olmasaydı yıldızlar parlamazdı....*

------------------------

Sportif bir şekilde giyinmiş odamda ki boy aynasında kendimi süzerken elim boynumda ki zarif ve çok ama çok güzel kolyeye kaydı. Batu'nun bana ilk hediyesiydi üstelik manevi değeri çok yüksekti. Eminim maddi değeri dudak uçuklatan bir türdendi ama benim için manevî değer daha önemliydi. Özellikle Batu'nun hediyesi olması daha da önemliydi. Bu kolyeyi bana verdikten sonra ki zamanı hatırlamak istemiyorum o zamanı, o korkuyu... Hatırlamak istemiyorum ama o günü güzel yapan tek şey bu kolyeydi!

Neyse unutalım şimdi tatsız meseleleri, sıra bende kısacası Batu'ya güzel bir hediye almak istiyordum...
Aynada kendimi son kez süzdükten sonra masanın üzerinde ki telefonu elime alıp tulumumun cebine attım. Açık olan saçlarımı geriye doğru atarken derin bir nefes alıp verdim. Daha sonra odanın kapısını açıp geniş ve büyük hole girdiğimde evin sessizliği dikkatimi çekmişti. Gerçi saat de erkendi ama.

Sessiz adımlarımla merdivene doğru ilerlerken sağ tarafta ki Gamze'nin kaldığı odada gözlerim takılı kalırken son zamanlarda sessizliğe büründüğünü fark etmiyor değildim. Merdivenlere yönelttiğim adımlarımı geri çevirip Gamze'nin odasına doğru yürümeye başladım. Yaklaşık on adımın sonunda odanın kapısının önünde durduğumda uyuduğunu tahmin ettiğim için sessizce kapıyı açmıştım. Kapıyı açar açmaz bir çift gözle gözlerim buluşurken Gamze'nin çoktan uyandığını görmüştüm. Kafamıda sündürdüğüm kapıdan tüm vücudumla beraber içeriye girip kapıyı kapatırken tek kaşımı kaldırıp Gamze'yi süzmeye başladım. Ne yapıyordu O öyle? Önünde ki bavula yatağın üzerine saçtığı kıyafetlerini yerleştirirken benim içeriye girmemle şaşkın bir şekilde yüzümeye bakmaya başladı. Ne oluyordu şimdi? Gamze hala bir şey söylemeden yüzüme bakmaya devam ederken bende biraz olsun şaşkınlığımı bastırırken ses tellerimi zorlayarak konuşmaya başladım.

"Neler oluyor Gamze?"

Gamze sorunun üzerine derin bir nefes alıp verdikten sonra kendisini yatağının üzerine atıp bağdaş kurarak oturdu. Eliyle benimde oturmamı işaret ederken ayakta durmayı tercih edilen sorumu yeniledim.

"Neler oluyor dedim Gamze, bu bavullar ne?"

Gamze oturmayacağıma kaanat getirdikten sonra oturduğu yerden kalkıp ayakta karşıma dikilirken nihayet sesini duyabilmiştim.

"Ben gidiyorum Melis."

Söylediği üç kelimelik cümle beni şoktan şoka sokarken elimi kaldırıp şaka yapıyor olmasını dileyerek konuşmaya başladım.

"Bir dakika, bir dakika. Sen ciddi misin?"

Gamze başını olumlu anlamda sallarken bana bir açıklama yapma gereği duyduğunu düşünüyordum ki konuşmaya başladı.

"Melis nasıl anlatsam ben eskiden böyle değildim. Bu işler bana göre değil. Aşk... Yani şu aşk denilen şey bana göre değil...-"

Ne anlatmak istediğini gayet iyi anlamıştım. Savaş ile ilgiliydi! Ama bu onun gitmesi gerektiği anlamına gelmezdi ki!

KABA ÇOCUK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now