18.BÖLÜM

6.4K 280 65
                                    

Medya sevdiğim Şarkılardan birisi umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum. İyi okumalar☆☆☆☆👇👇👇👇👇

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İnsan bazen düşünür neden böyledir bu hayat. Hayır, hayatımdan şikayetçi değilim tersine çok memnunum ama bazen bu soruları kafamda kendi kendime kurgulamadan yapamıyorum.
Mesela Batu, hala onu çözebilmiş değilim. Bazen çok kaba olurken bazende bir anda düşünceli oluveriyor. Gerçekten onu çözmek zor.

Bu soruların cevabını almak için kendime biraz zaman tanımam gerekiyordu. Bu yüzden zihnime bunları not aldım . Kim bilir belki de bugün Batu'dan onu çözmek için bir kaç bilgi alırdım.

"Melis, nereye daldın gittin?"

Batu'nun sesini duyar duymaz aklımda ki düşüncelerin hepsi uçup gitmişti. Denize büyülenmişçesine bakan gözlerimi Batu'ya çevirdim.

"Deniz çok güzel gözüküyor da"

"Şu dilek hakkı sırası kimdeydi?"

Bununlada bir konuşulmuyor ya. Deniz güzel diyorum o bana dilek hakkı sırasını soruyordu.Sanki zorla yanımda.

"Ah! Bende. Şimdi hava güzel, güneş açtı, yağmur durdu ve ben sana çok güzel bir şey yaptıracağım hazır mısın?"

fazla ve anlamsız kelimeler kurmuş olmalıyım ki batu bana sadete gel dermişçesine bakıyordu.

Omuzlarımı silkerek.

"Ne! Heyecanlı olsun diye betimlemeler yapıyorum."

" Heyecan? "

"Tamam tamam şimdi sadete geliyorum. İlk olarak kalk ayağa "

"Emin misin?"

Ben ayağa kalkmış Batu'nun başında dikilerek.

"Of batu çok soru soruyorsun ama, kalk hadi"

Bu sefer üsteletmeden ayağa kalkmıştı.
Ama öyle bir kalkmıştı ki şu anda çok yakındık. Ve benim kalbim resmen kulağımın yanında atıyordu.

Batu yüzüme bakıyordu. Ve bende tabi ki batunun yüzüne....Yüzüne ilk defa bu kadar yakından incelemistim. Yüz hatları şuanda biraz gergindi. Yüzü pürüzsüzdü. Ve gerçekten çok ama çok karizmatik duruyordu.

Bir anda hala çok yakın olduğumuz geldi. Aramızda ki mesafeyi biraz açmak için bir adım geri attım. Ama nerden bileyim adım attığım yerin bir taş boşluğu olduğunu.

Kendimi tam hazırlamıştım, evet sırt üstü yere kapaklanacaktım.

Belimde bir el hissettim ve beni direk kendine çekti reflex leri iyiydi. Ama şuanda daha da bir yakın duruyorduk Batu'yla.

"Dikkatli ol."

Söylediği kelimelerin hepsi bir fısıltı şeklinde çıkmıştı. Nefesini yüzümde hissediyordum. Cümlesini bitirdikten sonra zarifçe belimi bıraktı. Bende biraz geriledim.

Of ama bu kadar action beni aşardı !!!

"Şey..."

Kelimeme devam etmek için öksürdüm. Utanmıştım.

"Yani ben sana dileğiminin ne olduğunu söyleyeyim."

"Bekliyorum."

"Hadi o zaman düş peşime evlat."

Kendimi bir an dedektif avında ki dedektiflerin yardımcılarına verdiği emirleri yardımcıma verir gibi hissetmistim..

KABA ÇOCUK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin