öğrenmek istiyorum

3.5K 395 173
                                    

Onsuz kalmam dışında tıpkı her şey eskisi gibiydi.
Yine onsuzdum...
Yine neffesizdim....

Benim hayatım o kadar büyük zorluklarla geçmemişti aslında.
Doğru lüks içerisinde yaşamıştım o yetimhaneden ayrıldıktan sonra,aile sevgisinden de pek mahrum kalmamıştım, sevilmiştim,sevmiştim insanları.Ama o benim tersine bilakis, bana olan sevgisinden kimseyi sevememiş hep bana bağlı kalmıştı.Onun yüzüme sarf ettiği her bir cümle beynimde onlarca kez dönmüş kendimden, bencilliğimden nefret etmemi sağlamıştı.

Belki de bu saatten sonra onsuz devam etmeliydim hayatıma.
Belki de onu artık rahat bırakmalı, mutlu bir hayata sahip olmasına izin vermeliydim.Becerebilir miydim ki?
Nefes almadan durabilir miydim ki? onsuz yapabilir miydim ki?

Yapabilir miydim?

Yapamazdım....
Ben onsuz yapamazdım, o bensiz yapabilsede ben onsuz yapamazdım...
Belki de benden yine soğucaktı belki de hakkımda onun peşini bırakmayan yılışık biri olarak düşünecekti belki de benden daha çok nefret edecek belki de bana vuracak yine sözleri ile kalbimi kıracaktı...
Ama yemin olsun umrumda değildi,onu bırakmayacaktım.Yemin ederim ki onu bırakmayacaktım....

O bana vursada,o beni kovsa da, o bana bağırsa da onun peşini bırakmayacaktım.

Kollarım arasında sıkıca tutup  kemirmiş olduğum yastığı kenara koyarken gözyaşlarımın ıslattığı dolgun yanaklarımı elimle silmiş.
Oturduğum yataktan parmak uçlarıma basarak inerken, hızla banyoya adımlamış kendimi sıcak suya teslim etmiştim.
Sıcak su vücudumu boylu boyunca temizlerken sıcak suyun çıkardığı buharlar arasında bir elimi duşakabinin soğuk camına yaslamış farketmeksizin derin düşüncelere dalmıştım..

Geçen bir kaç dakika sonrası belime sardığım havlu ile duştan çıktığımda lüks takımlarım arasında kaybolduğum dolabımın önüne gelmiş ihtiyacım olan spor bir şeyler aramıştım.
Avukat olmak her ne kadar küçüklük hayalim olsa da ki hala bundan oldukça memnun olsam da asla takım elbiseler ile aram pek iyi olmamıştı.
Mesleğim gereği giymek zorunda kaldığım şu kıyafetlerden ne kadar rahatsız olduğum dışında neredeyse giyecek hiç spor kıyafetimin olmaması beni daha da çıldırtıyordu.
Bütün dolabı talan etmem sonucunda bir siyah tişört ve gri renk eşofman bulmayı başarabilmiştim.
Aradığım şeyleri üzerime geçirirken ıslak saçlarımı da hızla kurulamış sanki birileri beni kovalıyormuşcasına, yemek dahi yemeden evden çıkmıştım.

Evet şu an ben bile kendime inanamayacağım hatta eğer kalkıp biri zamanında park jimin sen ileride böyle böyle yapacaksın deseydi sadece gülüp geçeceğim bir şeyi yapıyordum.
Altımda ki son model araba ile neredeyse 2 haftadır,kavga edip gittiği günden beridir görmediğim jungkook'un boks antremanı yaptığı salona doğru sürüklüyordum.
O an bunu yaparken aklımdan ne geçiyordu ben de bilmiyordum sadece onu özlediğimin farkındaydım ve onu biraz daha özlersem delirecek olacağımın....

Onlarca yıkık dökük bina sonrası vardığım depo benzeri yerin önünde el frenini çekmiş arabanın camını indirmeden biraz etrafı seyretmiştim.
Gerçekten bula bula bu tenha antreman salonunu mu bulmuştu kendine.Sarı saçlarımı ellerim ile geriye tararken, gözüme ilişen torbido gözündeki gözlüğü de elime almış kirlenmiş camını cebimdeki peçete ile sildikten sonra onu da başıma geçirmiş,her ne kadar vereceği tepkiden deli gibi korksam da sanki hiç bir sorun yokmuş gibi sakin adımlarla arabadan inmiş demir kapılı deponun önünde durmuştum.

Aptal ellerim neden bu kadar titriyordu anlamıyordum.
Daha içeri bile girmemiştim oysa.
Gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapatıp derin derin nefes alırken yavaşça demir kapının kolunu çevirmiş korkarak içeri adımlamıştım.
Gözlerime ilk olarak çarpan sağımda kırmızı saçları ile elindeki ağırlıklar ile bir oturup kalkan adamdı.
Başımı bu sefer sol tarafıma çevirdiğimde bir kaç bayan ve erkek toplu olarak barfiks çekmekle meşguldü. Onların kaslı vücudu istemsizce kendi vücudumu süzmemi sağlarken burukça gülümsemiş başımda duran gözlüğü utanç ile arka cebime saklamıştım.

God's Plan°Jikook Where stories live. Discover now