Seninle uyumak istiyorum

4.7K 605 210
                                    


Bir beğeniyi çok görmeyin ya~~

Onun gidişini izledikten sonra bu karanlıkta korkmamı engeleyecek olan küçük fenere daha sıkı sarılmıştım.
Geceydi,saat bilmem kaç etraf zifiri karanlık iken bana ışığını uzatan çocuk sayesinde korkum az da olsa dinerken yeniden sırtımı o soğuk duvara yaslamıştım.
Eğer yanlış bilmiyorsam genelde bu  yetimhanede ceza alan çoçuklar sadece 1 gün o bodrum katında kalıyordu-en azından yoongi hyung öyle demişti.

Elimdeki fenere yeniden sıkıca sarılırken gözlerimi kapatmış hemencecik sabah olsun diye dua etmeye başlamıştım.Uzun sürmeden de zaten acı ve yorgunluk ile kaplanan bedenim uykuya teslim olmuştu.

............

"Uyan ! Uyan hadi ! Uyansana pis velet !"

Omzumun üstüne koyduğum başım tam yere düşeceken duyduğum sert ses ile ürpermiş ellerimi sarmış olduğum bacaklarımdan çekip hızla ayağa kalkmıştım.
Yetimhanemizin müdürü olan adam benim bu halime sırıtıp arkasını dönüp odadan son kez çıkmadan önce benim için seslenmişti.

"Cezan bitti jeonguuk. Aklın başına gelmiş gibi.."

Odayı terk etmeden önce demir kapıyı açık bırakmış, yavaş adımlarla yanımdan uzaklaşmıştı.
Ben de onun gibi bu iğrenç bodrum katını terk etmek istediğimde sırtımdaki yoğun acı ile duraksamış,daha sonra kanlar içinde olan tişörtümü fark etmiştim.
Şayet yukarı böyle çıkarsam kesinlikle jimin'in yeniden korku ile ağlamasına sebep olacaktım.
Ama burada da kalamazdım sonuçta.
O yüzden yavaş ve temkinli adımlar ile bodrum katını terk etmiş gördüğüm her deliğe saklana saklana koridorları aşmış yatakhaneye zor da olsa ulaşmıştım.

Yatakhaneye ulaştığımda yatakta uzanan yoongi hyung'un bedenini gördüğümde içimden beni fark etmemesi icin dua ediyordum.Ama sonradan onun da uyuklamakta olduğunu fark ettiğim de derin bir nefes verip bana ait olan eski kırık dolaptan bir kaç parça temiz giysi çıkarıp-ve biraz da temiz bez parçası alıp-hızla banyoya doğru koştum.

Normalde her cumartesi hep beraber banyo yaptığımız bu yerde şansıma kimsecikler yoktu.
Hızla üzerimdeki kanlı tişörtü çıkarıp lavabonun yanında bulunan paslı aynadan sırtımı incelenmiştim.
Hayvan herif sırtımı mahvetmişti.
Bir değil onlarca yerden kan akıyordu.
Küçük çizikler ama bolca kan vardı.
Ellerimi yavaşça kanayan yere değdirdiğimde sızlamış hemen geri çekmiştim.
Oturduğum sandalye üzerinden kovaya doldurduğum suyu üzerimden dökerken canımın ne kadar yandığını tahmin bile edemezdiniz.

Yanımda getirdigim temiz bez parçaları ile ıslaklığı durmuş sırtımı sardım. Boylu boyunca sardığım bedenim sonrası temiz giysileri de giydikten sonra yeniden yatakhaneye adımladım.

İçer girmem ile yatakta yine kitap okuyan jimin beni fark etmiş.
Koca gözleri şaşkınlık ile bir kaç saniye beni izledikten sonra uzanmakta olduğu yatakta ayağa kalkmış ellerini birbirine çarpıp alkışlayarak yatakta bir kaç defa zıplamış,
ve birden bana doğru koştuğunda kalbimin deli gibi atmasına sebep olmuştu.

Neredeyse aynı boyda olan bedenlerimiz buluştuğunda aniden kucağıma zıplamış bacaklarını gövdeme sarmıştı.Kollarını boynuma dolamıştı aynı zamanda.Sarı saçları boynuma değdiğinde huylanmış,masumca gülümseyip ben de onun gibi kollarımı onun bedenine sarmıştım.

Sarı saçlarını boynumdan çektiğinde kucağımdan inmemeye devam edip küçük ellerini yüzüme yerleştirmiş yanağıma ıslak bir öpücük bahş etmişti.
Ben ani öpücük ile koca gözlerimi büyütürken,onun yanağının gözlerim önünde pembeleşmesini de izlemiş utangaç bakışlarına gülmüştüm.

God's Plan°Jikook Where stories live. Discover now