☽ GORDİON ORMANI

72.9K 5.3K 2.2K
                                    

Multimedia : Fleurie - Breathe

Bana ulaşmak için;

İnstagram hesabım = endless_q.r

Twitter hesabım = Endless_QR

❤️

▏₰ Mana

Tenimi okşayan soğuk su iliklerime küçük küçük ısırıklar bırakıyordu. Akrep sokmasını andıran sancılar beynime sinyal gönderip rahatsız edince gözlerimi usulca araladım. Siyah bir örtü istila etmişti semayı. Üzerine serpilmiş ışık demetleri insanı kendine hayran bırakacak güzellikte parlıyordu.

Ay tüm ihtişamıyla gökyüzündeki yerini almıştı.

Kirpiklerim yarı yarıya kapalı vaziyette gökyüzünün manzarasını seyrediyordum. Garip bir halsizlik vardı üstümde. Şuurum sarhoşluğundan arınarak yavaş yavaş yerine geliyordu. Olanlar bir bir hafızamda depreştiğinde gözlerim kocaman oldu.

Yattığım yerden hızla doğrularak etrafıma baktım.

Göl mü, deniz mi, yoksa okyanusun içinde mi olduğumu bilmiyordum. Saydığım ihtimallerden birinin kıyısına vurmuştum. Gelinliğimden tutun saç diplerime kadar sırılsıklam olmuştum.

Neredeydim?

İçime düşen korku telaşımı dürterken çevreme tedirgin bakışlar atıyordum. Uçurumdan itilmiştim. Beni ciddi ciddi uçurumdan aşağıya itmişti o yaşlı cadı! Bakışları gözümün önüne gelince suratım asıldı. Pişman olmayı geçtim, uçurumdan düştükten sonra hayatta kalıp kalamacağımı görmek isteyen bir merak taşıyordu o bakışlar.

Burası neresiydi?

Kibele köyünün her yerini karış karış gezmiş, kimsenin gitmek istemediği civarlara adım atmıştım. Kısacası köyü avucumun içi gibi biliyordum. Bu bölgeyi ise daha önce görmediğime emindim. Dolaştığım halde unutmuş olabileceğimi varsaydığımdan bana gittiğim yerleri hatırlatacak taş, ağaç, hatta böcek arasam bile elde ettiğim sonuç hep aynıydı.

Bilinmeyen topraklardayım.

Merak ettiğim tonlarca sorunun arasından debelenerek gün ışığına çıkan sual şuydu; Nasıl hayatta kalmıştım?

Köy halkı törenin yapıldığı uçuruma 'Tanrı alan' derdi. Zira oradan aşağıya atlayan insanlardan biri bile canlı olarak geri dönmemişti. Yutuldukları dalga cesetlerini kussa da ruhlarını özüne kilitlemişti. Pekâlâ. Bir mucize gerçekleşti ve bir şekilde kurtuldum diyelim. Niye acı hissetmiyordum? Metrelerce yüksekten düşen biri için fazla sağlıklıydım.

Sinir krizinin eşiğindeyken gelen patlama sesiyle korkuyla yerimden sıçradım. Yerinden oynayan kalbime elimi bastırırken gürültünün yönünü tespit etmeye çalışıyordum. Ormanın merkezine yakın bir alanda göğe doğru dumanların tüttüğünü fark etmiştim. Gecenin karanlığında dumanı fark etmek zor olsa da patlamanın hemen ardından burnuma dolan yanık kokusu tahminimi doğrulamıştı. Ne yapmalıyım? Dişlerimle alt dudağımı kemirmeye başladım. Patlama birilerinin varlığını gösterirdi değil mi? Bu güzel bir haber olsa da o kişiye veyahut kişilere öylece güvenebilir miydim? Tüm bunları bırak bu patlama normal değildi bir kere.

Kaşlarımı çatıp cesaretimi topladım. Eğer elime geçen fırsatı hiçbir şey yapmadan geri tepersem sonradan çok daha kötü durumlarla karşı karşıya kalabilirdim. Bu işaret Tanrının bana yol gösterişi olabilirdi.

SU TANRISININ GELİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin