B.Ç.K - "SİNİR"

7.7K 560 36
                                    

Sessizlik.

Füsun irice açılmış gözleriyle Fırat'a bakıyor, Fırat ise daha önce karşılaşmadığım sinirli ifadesiyle Füsun'a bakıyordu.

"Sen, cidden bunu yaptın mı?"

Fırat sonunda konuşmuştu. Fakat yüksek sesle değil tıslar gibi sormuştu.

Anam zürafa suratın içinden yılan çıktı.

"Açıklayabilirim Fırat ben-"

"Ulan neyi açıklayacaksın!" Ortalığı inleten sesi beni bile yerimden sıçratmıştı. Füsun'un konuşmasına izin dahi vermemişti.

Ne oluyor lan?

"Kız ölebilirdi! Sen nasıl birşey yaptığının farkında mısın? Ulan!" Elini yumruk yapmış kendini dizginlemeye çalışıyordu. "Ulan!" dedi tekrar.

Neden bu kadar tepki vermişti ki?

Birden durdu. "Git bu evden! Bir daha karımın yanında seni görmeyeceğim duydun mu?"

Füsun'un gözleri dolmuştu bu sözlerle birlikte. Cidden dağılmış görünüyordu.

Ulan Füsun şuan sana acıdım. Lanet olsun içimdeki insan sevgisine...

"Zorla evlendiğin şu kadın için." gözlerini yüzüme dikip yüzünü buruşturdu tiksinirmiş gibi. "Kaç yıllık arkadaşını kırıp döküyorsun."

Vazgeçtim, acımıyorum.

"Ulan sen ne hakla-" demeye kalmadan Fırat elini kaldırıp susmamı işaret etti.

Haydaa

"Defol git Füsun, yanlış şeyler yapmadan git. Kaç yıllık arkadaşım olduğun halde yaptığın şeyi aklın alıyor mu? Ulan boğuluyordu!"

Yandaki vazoyu alıp duvara fırlattı. Vazo tuzla buz oldu. Ben şokla ona bakarken o cidden kendini kaybetmiş gibi davranıyordu.

Cidden tuhaf şeyler oluyordu, matematik problemi bile bundan daha kolay aqü.

"Abi sakin ol!" Fırat'ın grubundan ağır başlı olan fakat adını şuan unuttuğum adam içeri daldı. Peşinden grup tamamen içeri girdi. Hepsi tedirgindi.

"Ulan boğuluyordu!" Adam omuzlarından tutup onu sakinleştirmeye çalıştı. Fırat başını adamın omzuna koydu. Derin derin nefesler aldı. Sonra başını kaldırıp bana baktı.

Bilmediğim şeyler vardı.

Adamın kolundan çıkıp bana doğru gelmeye başladı. Gözleri tuhaf bakıyordu. Yanıma geldi.

Kollarımdan tutup beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı.

Donup kaldım.

Pembe şeytanlar aşkına ne oluyor anasını satayım beynim yandı!

"Bu aksam Ayça'da kalsan iyi olacak." diye fısıldadı

Ha?

Sonra da üst kata çıkıp kapıyı çarptı ve kilitledi.

Gözlerim karşımda ki kişilerde dolandı. Füsun yoktu ve polyanna kızda. Fırat'ı sakinleştiren adamda bana baktı ve o da çıktı. Sonra diğeri de çıktı.

Tek kalmıştım.

Sanırım beyin kanaması geçiriyorum.

Açık kapıdan polyanna kız girdi. "Nasılsın?"

"Az önce ne oldu öyle?" diye sordum.

Harbi lan az önce ne olmuştu öyle?

"Bak bizim bir arkadaşımız daha vardı." gözleri doldu. "O Fırat'la bir gün denize kaçtı ve boğularak öldü."

İçim ürperdi.

"Fırat çok zaman sonra şoku atlatabildi. Ondan bu kadar tepki verdi. Böyle zamanlarda yalnız kalır. Üzerine gitme fazla." Bana sarıldı ve buruk bir şekilde gülümseyip kapıyı kapatarak çıktı.

Neden bilmiyordum ama bok gibi hissediyordum.

Kenardaki kırık vazo parçalarına baktım. Gidip toparladım. Çok tuhaf hissediyordum. Doğruyu söylemek gerekirse yukarı çıkmaya korkuyordum. Bana Ayça'larda kal demişti fakat gitmek istemiyordum.

Üst kata doğru çıkmaya başladım.

"Bi salaklık yapma Bade, bi salaklık yapma Bade..." tekrarlaya tekrarlaya üst kata çıkıp kapının önünde durdum.

Kendime güvenmiyorum da bok da çıkabilir.

Ve kapıyı yavaşça açtım.

Sanki biri karnıma bıçak saplamış gibi irkildim. Tamam bunu görmeyi cidden beklemiyordum.

                           ***

(Moralim bozukken bölüm yazınca ben hahahaahaha)

Bu arada bana göre iki insan birbirini seviyorsa, ilk küçükte olsa acılarını görmeli. Öyle daha çok yakınlaşırlar, severler. Hayatta herşey dört dörtlük değil sonuçta. Bade ve Fırat'ta bu yolda.  :)

Seviliyorsunuz ❤🌹

00:20

BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin