B.Ç.K - "İLK GECE"

10.9K 662 42
                                    

"Bak şimdi, yavaşça arkamızı dönüp bu odayı terk ediyoruz tamam mı fasulye çangalı?"

Ben hala onun kucağında, on dakikadir odaya bakıyorduk. Oda tam bir felaketti. Yerler, her taraf tamamen kırmızı gül yapraklarıyla kaplıydı. Yer yer yakılı mumlar vardı fakat felaket bu değildi.

Asıl felaket yataktı.

"Canım yatağım." diyerek mırıldandı zürafa surat. Valla acımıştım çocuğa. Mis gibi yatağına resmen gelinlik giydirilmişti.

Tavandan aşağı asılı bir tül vardı ve yatağı çevreliyordu.

Hani bebek yatakları oluyor ya bebeğin üzerine sinek gelmesin diye başından aşağı tül asıyorlar, aynen öyleydi.

Tespitin dibi.

Ve tülün üzerinde minik ışıklar vardı. Sarı sarı küçücük ışıklar tülü çevrelemiş, tülün başından sonuna kadar yerleştirilmişti.

Ve Allahım.

Gecelikler!

Kırmızı kırmızı ayna gibi parlıyordu. Şekline şemaline bakamamıştım bile. Güllerin üzerine kussam nasıl olurdu?

Şu yatağın yanındaki masanın üzerindeki içki miydi?

"Ah ana zürafa ne yaptın ya?"

Zavallı Fırat, annesi de babası da manyaktı. Acıdım sana.

Sonunda zürafa surat kendine gelip beni yatağa bıraktı. Bıraktı derken, cidden düzgünce bıraktı. Fırlatması gerekmiyor muydu? Ne oluyor lan bu evde? O arkasını dönünce ayakkabılarımı çıkarttım. Canım ayaklarım.

O salak arkası dönük ne yapıyordu?

"Ağlıyor musun lan yoksa?" derken pis pis güldüm. Hep onlar mı gülecekti?

"Hayır." derken gülümseyerek bana döndü. O elindeki kadeh miydi? Ve bana mı uzatıyordu?

"Sana söyleyeceklerimden sonra iyi gelecek, al." derken ortamı birden efkara bağlamıştı. Dertli görünüyordu. Yatağa otururken kravatını gevşetti.

"Üç gün bu evdeyiz." Ney?

"Neden?"

Ceketini çıkarıp kenara bıraktı. Soyunmasana oğlum!

"Çünkü annem bize bir haftalık balayı tatili ayarlamış. İşlerim nedeniyle iptal ettirdim."

Helal sana koca yürekli zürafa surat.

"Koçum be!" derken elimle omuzuna vurdum. "Adamsın."

Bana tuhaf tuhaf baktı.

Alışıktım.

"Gitmememiz karşılığında üç gün izin verdi. Evden çıkıp karınla ilgilenmezsen kafanı kırarım dedi."

Cidden acıyorum sana, Küçük Emrah yanında bok yemiş.

"Cidden seni akıllı biri zannediyordum ama sende akılsız çıktın."

"Ulan seninle de iki laf konuşulmuyor." derken yataktan kalktı. Kolundan tutup tekrar oturttum.

"Karı gibi trip atma da dinle." derken ayağımın dibindeki çantadan ıslak mendil alıp birini Fırat'a uzattım birini kendim aldım. "Ellerinden öper bu arada." deyip ikimizde yüzümdeki makyajı silmeye başladık.

"Şimdi. O değişik uzaylı arkadaşlarınla buluşmana yardım ederim ama bir şartla."

Gözlerime çok dikkatli bakıyordu.

Niye öyle bakıyorsun be?

Acaba gözümde çapak falan mı vardı?

"Neymiş?"

"Öyle dikkatli bakma anlatamıyorum anasını satayım."

"Normal bakıyorum." derken bir an önce devam etmemi bekliyordu.

"Bana karışmayacaksın. Bende karşılığında ailenin kızdığı ama senin çok sevdiğin uzaylı arkadaşların ve uzaylı arkadaşlarınla buluştuğun o cins yerlere gitmene yardım edeceğim."

"Anlaştık da nasıl yardım edeceksin?"

Orasını bana bırak, Bade ve yöntemleri....

"Beraber gidiyormuşuz gibi çıkacağız evden. Sen beni kendi evime bırakacaksın. Zaten üç gün aynı evde kalacağız sonra gerekli durumlarda gelirim buraya."

Cidden diyorum, harbi diyorum. Ben bu zekayla nasıl üniversiteye gitmedim ki?

Ve pembe şeytan fısıldar;

Kendin gitmek istemedin.

"Annem inanmaz. Onu tanımıyorsun."

Çok biliyorsun sen.

"Yarın akşam bende geleceğim seninle, resim çekeriz. Annene kanıt olarak onu gösterirsin hem arkadaşların da anlamaz."

Başım dönmeye başladı mantıklı konuşmaktan.

"Kabul."

"Şükür." derken elindeki kadehi alıp masaya bıraktım. "Bu arada ben içki içmem. Bir yudumu bile benim kafayı uçuruyor."

Ve işte en sevdiğim şey, bu pislik gelinlikten kurtulmak.

Kirli ıslak mendilleri ve çantamı alıp banyoya gittim. Uzun uzun banyo yapıp dört beş kez saçlarımı, vücudumu yıkadım. Nasıl olsa suyun parasını ben vermiyordum. Sonra da saçlarımı güzelce kuruttum.

Elektriğin parasını da ben vermiyordum.

Kötü kadın gülüşü.

Sonunda havluyu bedenime sarıp dışarı çıktım. Zürafa surat üzerini değiştirmişti.

Ben o geceliğe benzeyen ama gecelik haricî herşeye benzeyen o cismi giymezdim.

"Ne giyeceğim?" Güllere basarak ilerledim. Gözleriyle geceliği gösterdi ve sırıtmaya başladı.

"Ölümü çiğnemen gerek."

"Tamam tamam benim dolaptan giy birşeyler." diyerek kendini yatağa attı. Gidip bir eşofman bir de düz tişört alıp banyoda giydim.

Galiba bunların içinde asıl çangal ben olmuştum.

Banyodan çıkıp nerede uyuyacağımı sormak için Fırat'ın başına geldim.

Fark ettim de işim düşünce Fırat diyordum.

Piç gülüş.

Sessizce ilerleyip baktım. Uyumuştu lan bu. Hay senin ananı öpeyim. Odadan çıkıp yan odaya baktım, kilitliydi. Diğer odada öyle. Tüm odalar niye kilitliydi ki?

Ulan kaynanatör. Yaktın beni be.

Şimdi nerede uyuyacaktım ben?

***

🐣🐣🐣🐣🐣🐣🐣🐣🐣🐣🐣

BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin