BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALA

B.Ç.K - "DÜĞÜN"

"Kızım kalk artık!"

Uzaktan sesler geliyor. Ama umursayan kim? Kafamı biraz daha yorganın altına sokup uyumaya devam ettim.

"Kalkmıyor enişte bu. Sen git istersen."

Enişte mi?

Zürafa surat burada mıydı? Yuh!

Anında yataktan dışarı fırladım. "Ne eniştesi kızım?"

Eee kimse yoktu ki burada Ayça'dan başka. Ulan Ayça, inşallah yediğin lahmacun yanık çıkar.

"Enişte deyince nasıl da kalktın dozuriğim? Senin kaynanatör bizi aşağıda bekliyor. Bir şeyler tıkıştır ağzına da gidelim."

Yalnız Ayça, kaynanatör ismini beğendim kız. Kimin kankası be.

Kurban olduğum.

"Tamam." derken kot tulumumu giyip içine de düz beyaz tişört giymiştim. Saçımı topuz yapıp odadan dışarı çıktım. Saralleli ekmekleri ağzıma tıkıp kendimizi dışarı attık.

Bu ne sıcak kurban olduğum. Şeker gibi kızım eriyip gideceğim ha.

Tamam iğrençti.

Sustum.

Anne zürafaya, Ayça'nın dilinde kaynanatöre, gerçek adıyla Zehra sultana selam verip arabaya bindik.

Ulan kadına kaç isim takmıştık iki günde.

Kuaföre vardığımızda tabikide şaşırmadım. Kadının abartıyı sevdiği o kadar belliydi ki... Allah'ım yardım et! Kesinlikle saçımı ve makyajımı yapacak kişilerle konuşmalıydım.

Yoksa bu gece on ton makyaj ve saç taşımak zorunda kalacaktım.

"Mineciğim!" diyerek içeri girdi ve orta yaşlı bir kadına sarıldı ana zürafa. İşkence saatimiz başlıyor, Allah kurtarsın.

"Hoşgeldin Zehracığım!" derken bana baktı ve sıcacık gülümsedi. Seni sevdim kuaför abla. Beni ara.

"Sende hoşgeldin. Gelinliğin içerde en son giyersin onu. Ben ona uygun yapacağım saçını, makyajını."

Konuşmam gereken kişi bu kadındı. Avını yakalayan avcı misali yerime oturdum ve aynadan kadını süzdüm.

Güzel kadındı vesselam.

"Ben gelinimizle ilgileneceğim. Seninle kızlar ilgilenecek Zehracığım." derken başıma geldi ve tekrar gülümsedi.

Ne kadar çok gülümsüyor be.

"Tamam." dedi kaynanatör boş yere geçerken. Bu zamanda Ayça'nın makyajına başlanmıştı.

"Kuaför abla, pişt!" derken elimle yaklaş işareti yaptım. Ne olduğunu anlamadı ilk başta ama sonra yaklaştı.

Hem güzel hem zeki. Maşallah.

"Lütfen beni boya küpüne dönüştürmeyin, sade olsun. Zaten sade olmazsa ben silerim." derken tatlı tatlı gülümsedim.

Ben ve tatlı tatlı gülümsemek?

Özür dilerim kendim.

"Tabiki de." deyip o da gülümsedi ve kollarını sıvazladı.

Haydi Bismillah! Gazamız mübarek olsun!

                                  🐣

"Çıkacak mısın artık dışarı Bade?"

Makyajım, saçım başım her şeyim tamamdı. Herkes beni bekliyordu kapıda ama ben gelinliği giydigimden beri yarım saattir aynada kendime bakıyordum.