BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALA

B.Ç.K - "HİS(2)"

Ben, Bade Daymaz. Bu yaşıma kadar çoğu kararı kendim vermiş, genelde anı saniyesinde yaşayıp, kararlarımı öyle vermiş, herşeye saniyesinde çözüm bulup işin içinden sıyrılmış olan kız,

İlk defa ne yapacağımı bilmiyordum.

Ve sanırım bunun adı çaresizlikti.

"Alo, hayırsız?"

"Anne, müsait misin?"

"Müsait miymişim? Ne? Kızım iyi misin? Birşey mi oldu?"

Kadın biliyor kızını. Valla helal olsun. Nasılda hissetti.

Ana yüreği.

"Anne ateş nasıl düşürülür?" derken Fırat'ın kapısının önünde bekliyordum. Duymasın diye kısık sesle sormuştum. Zaten duyacağını da zannetmiyordum.

"Ayça'ya mı birşey oldu?" sesi telaşlıydı.

"Yok anne, Fırat'ın ateşi var da. Ne yapmam gerekiyor?"

"Soğuk suyla bez ayarla alnına, koltuk altlarına yerleştir, ısındıkça değiştir. Uyumasın konuş onunla. Üzerini de çıkar. En son ihtimal duşa sokarsın. Ya da direk hastaneye götür kuzum." 

"Sağol anne, iyi geceler."

"İyi geceler güzel kızım."

Tam kapatacakken durdurdu.

"Sesinin tonunu duyabilsen keşke, cidden sevdiğini şimdi anladım. Ve o hasta adam sayesinde şu yaşına kadar yaptığımız en güzel telefon konuşmasını yaptık. Seni seviyorum kızım. Dikkat edin birbirinize."

Ve telefon kapandı.

Anne napıyorsun ya korktuk.

"Sevmiyorum sadece Ayça'nın hatasını düzeltiyorum." diye mırıldandım ve annemin dediğini yapmak icin mutfağa girdim.

Odaya döndüğümde hala yorganına sarılıp uyukluyordu.

Ulan soktuğumun içi, acıma be!

Gidip yatağa oturdum ve yorganı üzerinden indirdim.

"Fırat?"

Ses vermedi.

"Fırat?"

"B-Bade?"

Sesi pürüzlüydü. Gözleri yari açıktı.

"Benim, tişörtünü çıkaracağım. Azıcık doğrulmaya çalış."

"Üşüyorum."

"Hadi." derken hafif doğruldu. Tişörtünü çıkardım.

Eşhedü enna ilahe illallah!

O nasıl vücut?

Bakma!

Bezin birini suya sokup sıktım alnına koydum. Diğer ikisini koltuk altlarına koydum.

"Fırat?"

"Hmm?"

"Bana birşey anlatsana."

"Bana zürafa surat demiyorsun, öldüm mü?"

"Hayır hastasın ondan böyleyim yoksa kafanı kırmakla meşguldüm. Alışmasan iyi edersin."

Cevap vermedi.

"Fırat?"

"Hmm?"

"Neden anneni aramadın bu kadar beklettin ateşini?"