B.Ç.K - "HİS"

8.3K 626 29
                                    

Aradığınız bana şuanda ulaşılamıyor.

Zira şuan zina yapmakla meşgulüm.

Gagagagagagga

Ciddi ol Bade Daymaz! Namus elden gidiyeeaahh!

Ellerimi omuzlarına geçirip üstümden ittim. İtmenin etkisiyle yanıma düştü, bende üzerine çıktım.

Bir dakika bir dakika!

Kesinlikle amacım bu değildi.

"Ne yapıyorsun?" diyerek fısıldadım. Sesim nereme kaçmıştı?

"Asıl" dedi ve yutkundu. Yüzlerimiz yakındı. "Asıl sen ne yapıyorsun?"

Ben ne yapıyordum anasını satayım?

Oğlanın üzerinde, ellerim kafasının iki yanında üzerinde oturuyordum.

Ve sarhoştum.

Ve sanırım çok yanlış bir yerde oturuyordum.

Tam kalkacakken bileğim burkuldu ve dudaklarım dudaklarına çarptı.

Bu ne öpüşme aşkıymış anasını satayım!

Fırat birden hareketlendi ve ben daha ne olduğunu anlamadan zürafa suratı üzerimde buldum.

Ve beni öpmeye başladı.

Bir dakika bir dakika!

Bu, bu normal öpücük değildi! Ne oluyor anasını satayım? Ellerimi kaldırıp kollarına tutundum ve destek aldım.

Karşılık vermeli miydim?

Dudaklarımı aralayıp karşılık vermeye başladım.

Ulan koskoca Bade Daymaz! Düştüğün hallere bak!

Anne affet. Kızın yoldan çıktı.

Yapmamalıydım biliyorum ama yaptım, neden bilmiyorum ama sanki içimde bir yerde bunu fısıldayan biri vardı.

Ama o içimde bir yerlerdeki salak bunun sonucunu düşünmemişti.

Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefeseydik. Ben daha olanları buğulu zihnimle anlamaya çalışırken o alnını alnıma yasladı.

"Bunları yarın hatırlamayacağını biliyorum yabani gül." Alnımı öptü.

Fırat'ın içindeki anlayışlı, romantik erkek dışarı çıkar mısın bu Fırat'a alışık değilim!

Gözlerime baktı. "Üzgünüm ama yarın sana bunları anlatmayacağım, kafamda vazo kırılmasını istemiyorum." gülümsedi. Gülümsemesi bile buruktu.

Sanki morali bozuk gibiydi.

Kolundaki bir elimi yüzüne çıkardım, yanağına yasladım. Kısa sakalları elime battı.

"Gözlerin kapanıyor hadi uyuyalım." dedi ve yanıma uzanıp beni göğsüne çekti.

"Bu halini hatırlamayı isterdim Fırat Akın." Esnedim ve göğsüne sokuldum.

Gözlerim usulca kapandı.

Göğsünde uyuyan kızın saçlarına bir öpücük kondurdu adam. Ve fısıldadı.

"Sen hep sen kal olur mu yabani gül? Sen hep sen ol."

Ve adam da gözlerini alıştığı kokuyla birlikte kapattı.

***

"Bak son kez soruyorum zürafa efendi, dün gece neler oldu?"

Sanırım şuan Fırat'ın yolunmadık saçı kalmamıştı. Yolunmuş tavuğa döndü adam.

BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin