BAKIRKÖY'E ÇEYREK KALA

B.Ç.K - "TAKİP (2)"

"Neye süsleniyor bu, ajan dozurik?"

"Bilmiyorum anasını satayım." derken daha dün ayrıldığım evin yatak odasını kesiyordum.

Zürafa Surat, aynanın karşısına bir kere daha geçip saçlarını düzeltti ve odadan çıktı.

Odadan çıktığını nasıl anladın diye soruyorsanız, ışığı kapattı.

Müneccim değilim yani.

"Bu kesin karıya gidiyor ha, enişte bey hızlı çıktı daha ilk evden ayrılmanda maça gidiyor baksana."

"Umarım gol atar." dedim ve takip işini burada bırakarak arkamı dönüp evin yolunu tuttum.

Gol at da o çocuk başına kalsın. Sonra sürün.

Muşmula suratlı zürafa surat. 

"Umarım gol atar."

                                  🐣

"Sana dedim gelmeyelim diye, neslinde tükenmiyor anasını satayım! Ne cins pandasın sen?"

"Ama kalbim üzülüyor bak." diyip omzunu öne doğru büktü.

Deli ya.

"Kızım bizi burada görürse biteriz aqü. Hem buraya nasıl gireceğiz?"

Takip işine son verdim derken aslında cidden son vermiştim ama yanımdaki macera peresti unuttuğum için kendimi Fırat Hödüğünün peşinde bulmuştum.

Ah zalım hayat!

Şimdi de bir gece kulübünün önünde aval aval girişine bakıyorduk.

"Orası kolay. Sen koskoca Fırat'ın karısısın. Seni illaki tanıyacaklar."

Ben o gazla direk içeri daldım. Daldım dalmasına da adamlar beni tanımadı. İki saat Ayça'yla yalvardık. İnanmadılar. En sonunda Ayça resimleri ve kimliği gösterince içeri girdik.

Seni gözüme kestirdim girişteki şişko patates, beni bekle!

Velhasıl kelam şuan içerdeydik. Ne yaptık ne ettik içeri daldık.

"Enişte orada." diyip kolumu dürttü.

Hay elinin ayarına!

Kol ulan bu kol!

Gözlerimi gösterdiği yere çevirip baktım.

Yürüyen kaşar?

"Vay orr-"

"Hop hop hop!" diyip elini ağzıma kapattı ve gitmemi engelledi.

"Ulan kimden taraftasın?"

"Ne yapacaklarını izle, sonra da görünmeden gidelim buradan."

Kardeş napıyorsun ya korktum bu ne ciddiliktir?

"Peki abla." deyince ikimizde güldük. Çünkü birimiz birimizden korkarsa abla diyorduk.

Çünkü biz malız.

Ayça eline telefonumu alıp Füsun cadalozu Fırat'ın kulağına birşeyler derken resimlerini çekti ve oradan çıktık.

Çıkarken kapıdaki camışa dil çıkarmayı unutmadık tabiki de!

Sonra telefonumdan mesaj sesi geldi. İkimizde korktuk. Çünkü bana hiç mesaj gelmez.

Ve o şarkı kulağımda çınladı.

Yalnızlığı demledim hep avuçlarımdaaa. 

Ne gelir ki elimdeeenn kimse tutmadıkçaaaa...

Şaka şaka içimden söyledim.

Bu kadarda mizahşörüm! Beni kaybetmeyin.

Telefonu açıp mesajı okudum.

Karıcığım, nereye kayboldunuz daha eğlence yeni başlıyordu.

"Senin yapacağın işe sokayım Ayça! Kaçma ulan gel buraya!"

🐣

Seviliyorsunuz! ❤