#Emanet

515 118 8
                                    

Son yardım çığlığımı atmış ve koşmaya başlamıştım.Koştuğum yönden bana doğru koşmakta olan Rüzgar'ı gördüm.Yine siyahlar içinde nefes kesiciydi uzamış sakalları ve kızarmış gözleriyle bile..Sanırım hayal görüyorum.Tam kavuşmamıza birkaç adım kalmıştı ki patlayan silah sesiyle omurgama soğuk bir metal saplandı.Sanırım az önce vuruldum.Ayaklarım birbirine dolanıyor ve dengemi kaybediyorum..

Rüzgar beni Rüzgar'ın kollarına savuruyor..

Rüzgar

Mira'ya doğru son sürat koşuyordum.. Hala hayatta olduğu için binlerce kez şükür ettim. Semih'in ellerinden kurtulmuş bana doğru koşuyordu.. Haftalarca hapis tutulduğu kafesten kurtulmuş olan serçenin gökyüzüne doğru kanat çırpması gibiydi. Son kanat çırpışlarıyla savruldu kollarıma ,yere serilmeden saliseler önce yakalayabildim narin bedenini ancak. Ben dizlerimin üzerine düşerken onu da beraberimde göğüs kafesime doğru çektim.

"Mira.."

Elime bulaşan kana baktım..Kulaklarımda yoğun bi uğultu vardı.Sanki bir metre yakınımda bomba patlamış ve çıkardığı ses kulaklarımı tıkamıştı..

"Senin Yüzünden!!Lanet olsun senin yüzünden."

Semih itinin sesini duymamla gerçekleri idrak edebilmiştim ancak.Titreyen elleriyle bize doğru gelmeye çalışıyordu.Tekrar kollarıma yığılan Mira'ya döndüm.Kan kaybediyordu..çok fazla kan kaybediyordu.Olmaz.Buna izin vermem.Tekrar kafamı kaldırdım ve ateş ettim iki el.Mermilerin biri bacağına diğeri karnına isabet etmişti..

"Uyan Güzelim hadi aç gözlerini.Bak her şey sona erdi, seni oğluna götürüyorum.Hadi Güzelim.Miraa.."

Mira'yı nasıl arabaya bindirip yola çıktığımı bilmiyorum.Tek derdim onu bir an önce hastaneye yetiştirmekti..Yolda giderken sürekli arka koltuğa dönüyor bilincini açık tutmaya çalışıyordum.Ne zormuş..Kendinden başka bir canın sorumluluğunu almak, onu korumak, onun için endişelenmek..

Mira'nın mırıldandığını duyunca uzanıp elini tuttum sıkıca.."Dayan Güzelim çok az kaldı biraz daha sık dişini."

"Oğlum.."

"İyi..o iyi sende iyi olacaksın.Seni oğluna götürüyorum."

"Zan..sana."

"Zorlama kendini Güzelim sadece biraz daha dayan.Oğlun için..Lütfen biraz daha dayan."

"Sana emanet.."

"Mira.Mira pes etme!MİRAAA!!"

Tutuşu gevşedi ve o yumuşak ince parmaklı eli avucumun arasından kaydı..O anda ani frenle durdum ve arabadan inip Mira'yı kucakladım.Ben kucağımda Mira'yla koşarak hastaneye girdiğimde herkes aval aval bakıyordu.

"Doktorr!!"

Gelen sedyeye Mira'yı dikkatlice bıraktım.Ameliyathane kapısına kadar onunla gittim.Kapılar kapanınca öylece kaldım.'Mira'nın kanı.' Ellerimde Mira'nın kanı vardı..Ne kadar süre o şekilde kaldığımı hatırlamıyorum.Telefonum çalınca cebimden çıkarıp açtım.

"Mira'yı bulmuşsun.Biz Semih'i depoya aldık nerdesiniz?"

"Hastanede.."

Saniyeler..Dakikalar..Saatler geçiyordu.Ne içeriden birisi çıkıyor ne de biri giriyordu.Elim kolum bağlı çaresizce ameliyathane kapısı önünde bekliyordum..

Alper yanıma geldiği sırada içeriden önlüklü bir kız çıktı.Koluna yapışmıştım ki öttü hemen."Acil kana ihtiyacımız var 0Rh+ hasta çok kan kaybetmiş." Cümlesini bitirir bitirmez koşarak gitti.Ne Alper'in ne de benimki uymuyordu...

ÖZGÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin