#Ansızın

2.1K 167 30
                                    

Kapıyı açtığımda küçük çaplı bir şok yaşasamda , aklıma Esin'le geçen gün telefonda yaptığımız konuşma geldi. Teyzesiyle eniştesi evlilik yıl dönümlerini kutlamak için dışarıda akşam yemeği yiyeceklermiş. Küçük kuzenini ona bırakacakları için sızlanmıştı..

"Ah. Esin ah!"

Bebeği alıp içeri girdim. Esin'i aradım ama açmadı.. Bebek kucağımda ne yapacağımı düşünürken odama çıktım. Bebek kucağımdayken zor da olsa yatağı düzelttim ve onu da yatağın ortasına yatırdım. Battaniyesini açtığımda bebeğin tulumuna tutturulmuş olan kağıdı gördüm.

_Bebeğimi sana bırakıyorum,
Lütfen ona iyi bak.
Bunu yapmak zorundaydım._

"Kıza bak ya bebeği bana kakaladı resmen!"

Kağıdı avucumda buruşturup arka tarafıma attım ve sonra tekrar bebeğe döndüm. Benim bir kardeşim yoktu. Ailemin tek çocuğuyum. Annem , babam ve beni terk edip gitmişti yıllar önce. Babam da bir daha evlenmemiş ve yurt dışına gitmişti işleri dolayısıyla.

Bana bu evi tuttu , her ay suydu , elektrikti , doğalgazdı hepsini o öder yılda bir kaç kez de beni görmeye gelir. Liseyi bu sene bitirdim. Kendimi çekip çevirmek içinde okulun yakınlarındaki bir kafede garsonluk yaptım..

Bebeğin yanına uzandım ve onu incelemeye başladım. Gökyüzü gibi mavi gözleri vardı. Beyaz teni ve kumral saçlarıyla çok tatlıydı. Bizim kızıl Esin'e hiç benzemiyordu. Bebeğin güldüğünü duyunca bir anda beynimde şimşekler çaktı. Rüyamda duyduğum bebek sesinin aynısıydı.

"Bu aralar fazla uykusuz kaldım ben galiba"

Bebeği kucağıma aldım ve aşağıya indim. Bir anda ağlamaya başlayınca ne yapacağımı şaşırmıştım. 'Canını mı acıtmıştım acaba?' Hemen götürüp koltuğa yatırdım. Halâ ağlıyordu.. Güldürmeye çalıştım ama başaramadım...

Düşünürken aklıma telefonum geldi. Bebeği alarak tekrar yukarı odama çıktım. İnternete girerek arama motoruna _Bebek ağladığında ne yapılmalıdır?_ yazdım. Karşıma çıkan ilk siteye girdim. Sitede altını pisletmiş mi diye bakılmalıdır yazıyordu.

"İyi de nasıl yapacağım?"

Yazının altındaki link dikkatimi çekti. Hemen tıkladım ve açılan videoyu izledim. Bebeği halının üzerine yatırdım ve pijamasını çıkardım. Zıbınını çözdüm ve sonunda beze ulaştım. Videodaki gibi yandaki cırt cırtları açtım.

Açmaz olaydım. İçeriye yayılan kokuyla neredeyse boğulacaktım. Hemen burnumun kemerini sıktım elimle. Ben burnumu tutunca bebek hemen serbest kalan bacaklarını oynatmaya başladı. Halının üzeri ve bacakları pislenmişti. Hemen ayaklarından yakaladım ve ıslak mendille bacaklarını temizledim. Zıbınını takmadan pijamasını tekrar giydirdim. Artık ağlamıyordu.

Yatağın üstüne bıraktım ve gözünden akıp o tombiş yanaklarını ıslatan yaşları sildim. Yerdeki rengarenk olan bandanamı alıp başıma bağladım. Banyoya giderek su dolu kova ve bez aldım. Tekrar döndüğümde yere oturdum ve halıyı sildim..

"Eğer bez almazsam akşama kadar evimi b*k götürecek. Ulan Kızıl kafa ben sana bunun hesabını sorarım ama."

Üstüme mor bir tişört ve altıma da koyu renkli bir kot giydim. Bandanamı yeniden düzgünce bağladım ve çekmecemden biraz para alıp cebime koydum. Bebeği kucağıma aldım ve telefonumu da arka cebime sıkıştırdım. Dış kapıya geldiğimizde hiç eğilmeden beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Anahtarı da aldım ve kapıyı çekip evden çıktım..

Süpermarkete geldiğimizde evde de yiyecek pek bir şey olmadığını hatırladım. Market arabasını aldım ve rafların arasında dolanmaya başladım. Bir kaç paket makarna alıp arabaya attım. İlerlemeye devam ederken yeni gelen ürünleri incelemeye başladım. Aralarından ucuz bir tane seçip arabama attım. Bebek bezlerinin olduğu kısma geldiğimde bebeğin yaşını bilmediğim aklıma geldi. Telefonumu arka cebimden çıkardım ve rehberde Kızıl Kafa'yı bulup hemen aradım.

Yine açmadı. Sinirle etrafıma bakınırken yanımdan bir kadın geçti. Kucağındaki bebek benim kucağımdaki bebekle aynı boyuttaydı. Kadın'ın alıp gittiği bebek bezinden aldım bende hemen. Arabaya döndüm ve ittirerek ilerlemeye başladım..

Kasaya geldiğimizde kasiyer kızdan eşyaları poşetlemesini istedim. Poşetlerin birinden çıkardığım lolipopun paketini dişlerimle kemirdim ve tükürdüm. Lolipopu tekrar ağzıma koydum ve eğilip poşeti aldım..

Eve dönerken birkaç kişi dönüp garip garip bakmıştı. Bense hiç takmadan bir kucağımda bebek diğer elimde poşetlerle lolipopum ağzımda ilerliyordum. Eve geldiğimizde poşetleri tekrardan yere bıraktım ve cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açtım. Poşetleri aldım ve içeri girip ayağımla kapıyı kapattım..

Poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra bebeğin altına bir bez taktım ve mutfak kapısından evin arkasındaki bahçeye çıktım. Bahçedeki hamağa ilerledim ve oturup geriye doğru yattım. Bebeği üzerime yatırdım ve bir elimi onun poposuna koyarken diğer elimi de başımın altına koydum. Hamaktan sarkıttığım ayaklarımın ucuyla yere basarak hamağı sallamaya başladım hafifçe...

Biten lolipopumun çubuğunu ağzımdan çıkardım ve attım. Bebek uyumuştu. Bende tekrardan elimi başımın altına koydum ve bir iki sallamadan sonra gözlerimi yumdum...

ÖZGÜRTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon