#Karaoke

299 104 14
                                    

"Seni silen olmadı
Yaran kapanmadı
Yoluna serdiğim güller
Gidişinle solmadı
Saçıma aklar düştü
Yüzüme çizgiler
Zoruma gidiyor inan
Her gece ben ağlarken
Ben neden
Yaralar içinde kaldım birden
Sen neden
Bizi bıraktın yıktın sahiden.."

  Gelen ritim müziğiyle sustum ve vücudumla şarkıya eşlik ettim.Elimle saçlarımı savurup mikrafonu tuttum.Gözlerimi açtığımda şarkıya yeniden eşlik etmeye başlamıştım.Ekranda şarkı sözleri akıp giderken ben ezberden söylüyordum..

  Esin'in ısrarlarına dayanamamış ve sonunda karoeke bara gelmeyi kabul etmiştim.Beni ikna etmek için 2 gündür aralıksız arayıp dil dökmüştü ve bende sonunda pes etmiştim.Yaşanan onca olaydan sonra benimde biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.Özgür hayatıma dahil olduktan sonra bu tür ortamlarla bağımı tamamen koparmıştım.Kendimi tamamen oğluma adamıştım..Kalbime yalnız onu almış yalnız onu sevmiştim kısa süre öncesine kadar.Rüzgar oğluma ait olan onunla dolu olan kalbimde kendine yer edinmeyi başarmıştı bir şekilde.Önce kendine hayatımızda bir yer edinmiş ve sonra da öylece çıkıp gitmişti.Oğlum da ben de ona gereğinden fazla anlam yüklemiş ve ona bağlanmıştık fark etmeden.Şimdi de onun yokluğunda bocalıyorduk..Bir yanımız birbirimize tutunurken diğer yanımız hep onu ararken buluyordu kendini.Sonrasında hatıralar deryasına düşüp bir süre çırpınıyorduk.Gerçek tüm çıplaklığıyla bizi tokatlayınca da kendimize geliyorduk acı bir gülümsemeyle..

  Hastane odasındaki gülümseyişi gözlerimin önünden geçti..Özlemiştik ,özlemiştim..Artık bize ait olamayacak bir adamı.Gülüşü güzel okyanus gözlü adam gitmiş ve hikaye orada birmişti.Masallar mutlu sonla biterdi ve bizimkisi kesinlikle bir masal değildi.Sanki biz bir rüyadaydık ve yüzümüze su dökülerek uyandırılmıştık.Ne tekrar gözlerimizi yumup rüyayı devam ettirebilirdik ne de hiç görmemiş gibi yapabilirdik.Hissettiğimiz onca duygu varken unutabilir miydik?

  Düşüncelere dalarken yumduğum göz kapaklarımı açtım.Bizim masada bazı tanımadığım kızlar ve erkekler vardı.Hepsi alkol alıyor ve bir yandan da ritme eşlik ediyorlardı bedenleriyle.Şarkının ikinci bölümünü söylemeye başlamadan önce ritmin geçmesini bekliyordum..

  Gözlerimi küçük salonda gezdirirken karanlıktaki bir masa dikkatimi çekti.Şarkının ikinci kısmına başladığımda bakışlarım halâ aynı masadaydı.Tek başına oturan bir adamı seçebiliyordum ancak.Daha dikkatli bir şekilde bakmaya devam ettim.'Bir sapığımız eksikti!..Semih mi yoksa o?' Bir panik dalgası yavaşça vücudumu ele geçirirken baktığım masadaki adam ayağa kalktı.Ağır adımlarla sahneye yaklaşıyordu.Adamın her bir adımında daha da geriliyordum.Tüylerim diken diken olmuştu.

"Saçıma aklar düştü
Yüzüme çizgiler
Zoruma gidiyor inan
Her gece ben ağlarken..."

  Aydınlığa çıkmasına son 3 adımı kalmıştı.Birinci adım..İkinci adım..Üçüncü adım..Heybetli vücuduyla öylece durmuş gözlerimin içine bakıyordu.Yine takım elbiseliydi ve elleri ceplerindeydi.Kendinden emin ve özgüvenli duruşu kişiliğini ele veriyordu.Masmavi okyanusları şimdi parıl parıl parlıyordu.Sizi içine çeken tehlikeli bir girdap gibi..'Rüzgar SEÇKİN' Tüm asaletiyle karşımda dikiliyordu..Şarkının son nakaratına başlarken kekelemiştim.

"Be-Ben neden
Yaralar içinde kaldım birden
Sen neden
Bizi bıraktın yıktın sahiden..."

  Şarkı bittiğinde sahnenin tam dibine geldi.Mikrafonu bırakıp ona ilerledim.'Gerçek miydi?Burada mıydı?' Elimi uzatıp yanağına koydum.Kafasını elime yasladı ve gözlerini birkaç saniyeliğine kapadı.Tekrar gözlerini açtığında avuç içime küçük bir buse kondurdu ve belimden sarılarak beni yanına indirdi.Kollarını bana dolarken bende ona karşılık verdim.İçimdeki özlem son bulurken söyledikleriyle ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerim açıldı.

"Sizi bırakmadım Güzelim.."

  Geri çekilip yüzümü avuçlarının arasına aldı.Yanaklarımı okşarken yaklaşıp alnımdan öptü.Şaşkınlıktan tek kelime edemiyordum.Elimden tutup peşi sıra götürmeye başlamıştı ki aniden durdum.Ellerimize bakıyordum.Alyansı yoktu.'Nişanı atmış mıydı?Nişan yüzüğünü çıkarıp bana mı gelmişti yani?'

"Alyansın.."

  Yüzümdeki bakışlarını eline indirdi.Kısa bir süre bekledikten sonra arkamda bir yere bakıp konuşmaya başladı.

"Daha müsait bir yerde konuşalım mı?"

"Olur..Çantamı alıp geleyim."

"Tamam seni bekliyorum.."

  Masadan çantamı alıp herkese veda ettikten sonra Esin'i kontrol etmek için gözlerimi etrafta gezdirdim.Nereye kaybolmuştu bu kız şimdi kaşla göz arasında.

"Esin'e bakınıyorsan lavaboya kadar gitti."

  Emre adındaki adam cümlesiyle dikkatimi kendine çekti.Ben onun kim olduğunu hatırlamaya çalışırken bir cümle daha kurdu.

"Ben onu evine bırakırım sen gidebilirsin.Gözün arkada kalmasın."

"Pekalaa..ev adresini biliyor musun?"

"Evet."

"Tamam o zaman ona acil işim çıktığını da iletir misin eğer halâ ayıksa."

"Olur tabi.."

"Teşekkürler.."

"Rica ederim."

  Arkamı dönüp hızlı adımlarla Rüzgar'ın yanına ulaştım.Yürürken elini belime yerleştirmiş ve beni kendisine yakın tutmuştu.Dışarı çıktığımızda beni arabasının olduğu tarafa yönlendirdi.O şoför koltuğuna yerleşirken ben de yan tarafına oturdum.Ben emniyet kemerimi takarken o da arabayı çalıştırdı..

-Düzenleme dolayısıyla geciken bölümlerin devamı gelecek.

-Sizce Esin Emre'yle mi olmalı?

-Yorum ve desteklerinizi bekliyorum.

-Özgür'le kalın.

ÖZGÜRWhere stories live. Discover now