#ÖZGÜR Eren

1.6K 164 22
                                    

  Hangi ara uykuya daldığımı bilmiyorum.Yanağımdaki ıslak hareketlilikle uyandım.

  Kucağımda bebekle hamakta uyuya kalmıştım.O da uyanmış ve acıkmış olmalı ki yanağımı emmeye başlamıştı.Yaptığı şey beni gülümsetmişti.Kafamı kaldırıp bana gülümsediğini görünce sesli bir şekilde güldüm..

  Bebekle birlikte içeri girdiğimde telefonumu aramaya başladım.Bulunca da ard arda Kızıl kafayı aradım.7. aramada nihayet açabilmişti.Hızla her zaman onu aradığımda kullandığım ilk cümleyi kurdum.

"Ulan o*o*pu!!!"

"Ne var lan köpek?"

"Sabahın kaçından beri seni arıyorum kolun mu koptu da açmıyorsun?"

"İşlerim vardı.Ne oldu yine?"

"Kızım kakaladın çocuğu bana ama saat kaç oldu gel al artık hem ben ne anlarım bebek bakmaktan?"

"Ne bebeği ya?"

"Anabell"

"..."

"Kızım delirtme beni ne bebeği olacak işte kapıma bırakıp gittiğin kuzeninden bahsediyorum."

"Ne kapına bırakması be kuzenim tüm gün benimleydi."

"Bak Kızıl kafa hiç şakanın sırası değil gel al şu çocuğu yoksa kapının önüne atarım!"

"Mira..sen iyi misin?Yine içtin mi?"

"Ne içicem be!"

"Tamam söyle hangi bardasın gelip alıyım seni."

"Çattık ya!Evdeyim evde gel al kuzenini"

"Kuzeni- Ha**ktir!Kapına bebek mi bıraktılar?"

"Ne?Sen bırakmadın mı?"

"Ne bırakıcam be kuzenimi senin gibi bi ayyaşın yanına!"

"Senin kuzenin değilse kimin lan bu bebek?"

"Ben bilmem."

"Ne yapıcam ben bunu?"

"Polise götürürsün ailesini bulur onlar.Bulamazlarsa da Çocuk esirgeme kurumuna yollarlar."

"Yetimhaneye yani?"

"Aynen , ama bu saate bunla uğraşma bence yarın hallederiz birlikte."

"Tamam"

  O gece telefonu kapattıktan sonra bebek gece boyunca ağladı.Ne yaptıysam onu susturamadım.Ağlayarak kucağımda uyuya kaldı.Koskoca yatağımda onu yanıma yatırdım ve tüm gece düşündüm.Eğer ailesi bulunamazsa bir yetimhane köşesinde itile kakıla büyüyecekti.Belki de geceleri benim gibi sayıklayarak uyanacaktı.Belki de onu istemeyen bir ailede büyümek zorunda kalacaktı..

  2 ay boyunca kendi çabalarımla ailesini aramış fakat bulamamıştım.Polise veripte bir yetimhanede büyümesine izin veremezdim.Ben...ben ona güzel bir gelecek verebilirim beki diye düşündüm , daha kendi ayaklarımın üzerinde zor dururken..

  Onu kendi çocuğummuş gibi benimsemiştim artık.O bana alışmıştı bende ona.Bir ismi olması gerektiğini düşündüm ve ona Özgür ismini verdim..

ÖZGÜR EREN

  Sabah suratımı kaplayan şey yüzünden nefes alamayarak uyandım.Gözlerimi açtığımda Özgür'ün poposu suratımın üzerindeydi.Onu yanlarından kavrayarak havalandırdım.Yüzünü kendime yaklaştırdım ve tombiş yanaklarına birbiri ardına öpücükler kondurdum.Gülme sesi odamızı doldururken yataktan kalktım ve onu da kucağıma alarak aşağıya indim.

  İkimiz de kahvaltımızı yaptıktan sonra Özgür'ü dışarı çıkarmaya karar verdim.Bugün onun doğum günü.Nisan ayının 10. günüydü.Özgür'e minik kot bir tulum giydirdim ve bende beyaz bir tişörtle siyah pantolon giydim.Sırt çantama Özgür için dışarı da gerekebilecek birkaç şey koydum.Bebek kanguruyu giydim ve Özgür'ü içine yerleştirdim..

  Hiç eğilmeden beyaz spor ayakkabılarımı giydim.Güneş gözlüğümü taktım ve evden çıktım.Özgür'ün saçlarını düzeltirken parmağımdaki alyansa kaydı gözlerim..İnsanları susturmak için almış ve içine de ÖZGÜR yazdırmıştım.'Bugün anne oğul çok güzel bir gün geçireceğiz' diye geçirdim içimden.Birlikte otobüse binmiş ve sahile gelmiştik..

  Bir süre sahilde ilerledik.Özgür sızlanınca ona bir balon aldım.Yorulunca ilerde gözüme kestirdiğim kafeye yönlendirdim adımlarımı.Giriş arka taraftaymış.Yandan dolaşıp arka tarafa geldiğimizde gözlerim onun gözlerini buldu.

"Semih"

  Fısıltı şeklinde çıkan sesimi ben bile duymakta zorlanmıştım.Semih daha bana doğru bir adım atmıştı ki Özgür'ün kurduğu cümleyle öylece kalakaldı.

"Anne bayonumm!"

  Gözlerimi Semih'ten ayırıp Özgür'e çevirdim.Üzgün gözlerle bana bakıyordu.Hangi ara yanımıza geldiğini fark etmediğim Semih koluma yapıştı.Beni aldattığını bilmesem şuan suratındaki acı çeken ifadeye inanırdım.Eski ben olsam gözlerine bakmaya çekinirdim..

"Mira.."

  Sesinden akan acı içime su serpmişti.Onun yüzünden yaşadıklarıma karşı bir bedel gibiydi.Tam arkamı dönmüştüm ki beni kendisine çevirdi.Gözlerindeki acı yerini öfkeye bırakmıştı.Sinirle soluyordu burnundan.Parmakları neredeyse kemiklerime ulaşacaktı..

"Bu bebek kimin nesi?"

"Sanane"

"Miraa!"

"Bırak kolumu canımı yakıyosun!"

"Bu bebek kimin dedim sana!"

"Benim"

  Tekrar gitmeye çalıştım fakat bırakmaya niyeti yoktu.Öfkesi hat safhaya ulaşmak üzereydi.Tuttuğu kolumdan ittirdi beni.Sendeledim fakat düşmeden dengemi sağladım tekrardan.Özgür'e baktığımda korku dolu gözlerle bana bakıyordu.Hemen kafasını tutarak göğsüme yatırdım.Parmaklarımla gözlerini kapadım..

"Bırak!"

  Semih tekrar koluma yapıştı.Ben kolumu kurtarmaya çalışırken beni zorla kendine çevirdi.Hızla yüzüme yaklaşan elini gördüğümde sımsıkı yumdum gözlerimi..İki üç saniye sonra beklediğim olay yaşanmamıştı.Gözlerimi açtığımda adamın biri Semih'in bileğini tutmuş geriye doğru büküyordu..

"Sana bırak dedi sağır mısın?"

  Semih'in bileğini daha da büktü.Semih inlerken bende adamın arkasına gizlenmiştim.Geniş omuzları görüş alanımı kaplıyor ve heybetli vücudu da Semih'le aramda aşılamaz bir duvar gibi duruyordu.

"Anne"

  Özgür'ün sesini duyduğunda adam kafasını hafifçe sol tarafa çevirdi.Sert yüz hatlarını gördüğümde takım elbiseli bir katil olduğunu düşünmüştüm..

"Tamam annecim geçti.Bir şey yok."

  Adam Semih yüzünden gerilemiş ve bana çarpmıştı.Ben de düşmemek için son anda adamın omuzuna tutunmuştum.Ben kendimi toparlayıp geriye çekildiğimde adam Semih'i haklamıştı.

"Seni bir daha onların yanında görmiyim!"

"Sen de kimsin!"

"Sahipleri"

  Adamın söyledikleriyle ben şok olurken Semih öylece kalakalmıştı.Adam yanıma gelerek elimi tuttu ve alyansımı gösterdi.Semih bir bana bir de elini omuzuma atan adama bakıyordu.Dudağından akan kanı temizlerken 'bu iş burda bitmedi' bakışları atıyordu..

  O gitmiş ve bende rahat bir nefes almıştım.Özgür elimi gözlerinden çekerek gökyüzüne baktı.Bende dönüp baktığımda gökyüzüne uçan balonu görmüştüm...

ÖZGÜRحيث تعيش القصص. اكتشف الآن