#HiçbirZaman / 2.Sezon Finali

264 94 4
                                    

'Baba hayır ya! Yapmış olma!' İçimden sayarken telefonumu hemen cebimden çıkarmıştım. Hiçbir arama veya mesaj yoktu. 'Babam değilse-'

"Rüzgar Seçkin burada mı hanımlar?"

Polisin sorduğu soruyla ikimizde kalakalmıştık. Rüzgar arkamızdan bir adım öne çıktı ve "Buyrun komiserim benim." dedi. Ben bir Rüzgar'a bir de polise bakıyordum. "Bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor." diyen polise Hülya "Ne sebeple?" diye sormuştu. Polis "Cinayete teşebbüsten tutuklusunuz!" dediğinde dünyam sarsılmaya başladı. Kaşları çatılan Rüzgar bana döndü ve "Alper'i ara ona olanları anlat.Korkma Güzelim bir yanlış anlaşılma olmuş olmalı." dedi. Rüzgar polislerle ilerlerken onun arabasının etrafındaki iki polis dikkatimi çekti. Dün gördüğüm siyah kutu şimdi bir polisin elindeydi. Rüzgar polis arabasına binerken anlık dikkatim ona kaydı. Tekrar polislere baktığımdaysa kutuyu kaputa koymuş kapağını açıyorlardı. İçinden çıkardıkları kanlı kıyafetlere bakarken yer ayaklarımın altından kayıp gider gibi oldu. Son anda kapının girişine tutundum ve toparlandım. Olayın şokundan çıktığımda Hakan'dan Alper'in numarasını aldım ve olanları anlattım..

Saatler akşam 19:00'ı gösterdiğinde evimin salonunda oturmuş dirseklerimi dizlerime dayamıştım. Avuçlarımın arasına aldığım başım bugün olanları düşünmekten zonkluyordu. Saçım başım birbirine girmiş bir halde öylece elim kolum bağlı Alper'den bir haber gelmesini bekliyordum. İçim içime sığmıyor , duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Telefonumu da alıp hava almak için bahçeye çıktım. Ne kadar derin nefesler alsam da sanki oksijen daha ciğerlerime ulaşamadan kara bir balçığa dönüşüp göğsüme ağırlık olarak çöküyordu. Başımı kararmak üzere olan gökyüzüne çevirdim..

Çalan telefonumla daldığım düşüncelerden çıktım. Telefonumun ekranında Alper'in ismi yanıp sönüyordu. İçimde kötü bir his vardı. Duyduklarımdan hoşlanmayacağımı daha aramayı yanıtlamadan hissetmiştim. Derin bir nefes aldım ve kendimi duyacaklarıma hazırlamaya çalıştım mümkünmüş gibi. Soluğumu verdim ve Alper kapatmadan önce yetiştim.

-Alo Mira?

+Efendim?

-Rüzgar iyi sorun yok.Şimdi sorgu odasında halâ ifadesi alınıyor.

+Alper..

-Efendim yenge?

+Polisler cinayete teşebbüsten tutuklandığını söylediler.Neler dönüyor anlatır mısın?

-Yenge somut delilleri olmadan Rüzgar'ı tutuklayamazlar. Belli ki birileri kardeşimi tuzağa çekmeye çalışıyor.

+Rüzgar'ın şuanda sorguda olması tuzağın başarıyla sonuçlandığını gösteriyor.

-Sen merak etme yenge biz her şeyi yoluna sokarız evelAllah.

+Alper , Rüzgar'ı kimin cinayetinden sorumlu tutuyorlar?

-Yenge şuan beni çağırıyorlar ben seni sonra arıycam.

+Alp-

Telefon suratıma kapandığında bakakalmıştım. Olanlar aklıma geldikçe yeni sorular türüyordu zihnimde. Rüzgar'ın polis arabasına bindiği sırada arabasından o gizemli siyah kutunun çıkması , kutudan çıkan kanlı kıyafetler , arabadan çıkan silahlar... 'Rüzgar gerçekten cinayet işlemiş olabilir mi? En başından ona taktığım lakap aslında gerçek kimliği miydi? Rüzgar katil olabilir mi? Ben bir katile aşık olmuş olabilir miyim?' İceri girdiğimde zilin çalındığını duydum ve kapıya yöneldim. Babam gelmiş olmalıydı. Kapıyı açtım ve elindeki poşetleri alıp mutfağa bıraktım. Babam salona geçerken ben de Özgür'ü almak için odaya çıktım.. Özgür'le el ele merdivenlerden indiğimizde babam ve Ayça karşılıklı durmuş bakışıyorlardı. Salona girdik ve bakışları bize döndü. Ayça'nın rengi solgun gözüküyordu.

ÖZGÜRWhere stories live. Discover now