the lesser evil | jikook [çeviri]

bölüm on iki (12)

Döngü haline gelmişti, ve her seferinde Jungkook'u bu kapıdan içeri almak daha da kolaylaşmaya başlamıştı.

Jimin iki hafta sonra içini yiyip bitiren suçluluk duygusu ona fazla gelmeye başlayınca Memur Ji ve Memur Kang'a itiraf etmişti.

Yanlıştı ve Jimin yanlış olduğunu biliyordu. Ahlaki açıdan karışık bir durumdu ve Jungkook'un apartmanını terk ettiği akşamlar Jimin'in sabahlamasına sebep olmuştu. Ama yine de Jungkook ile birlikteyken basit ve kolaydı. Jungkook'un sıcaklığını ve dokunuşlarını istiyordu, onun o akıcı ses tonunu, belirgin varlığını.

Kendime inanamıyorum.

"Şey, Jungkook'un daha öncesinde de partnerleri olduğunu biliyorduk ama hiçbir zaman onları muhbir olarak elde edememiştik. Bu- Bulunduğun pozisyonu farkında mısın? Seoul'deki yasadışı anlaşmaların çoğuna Jungkook bakıyor ve diğer mafya aileleri arasında çıkan anlaşmazlıkları ve tartışmaları halletmede yardımcı oluyor." Memur Ji duyduğu haberlerle açıkça lanet olası ayın üzerine çıkmış gibi mutluydu. "Jeonların profesyonel kiralık katillerinden sorumlu olan kişinin de o olduğuna neredeyse eminiz."

Jimin yüzünün renginin attığını hissedebilmişti. Öyle bir kişinin çoğu akşam yatağına girmesine izin veriyordu. Hatta Jungkook birkaç kez yatıya bile kalmıştı. Jimin ona kahvaltı hazırlamıştı. İki polis memuru aldıkları haberler sayesinde keyifli bir şekilde aralarında sohbet ederlerken kendisi ucuz cafe sandalyesine yaslanmıştı.

"Jeon ailesi kendi özel kiralık katillerine mi sahipler?" diye sordu Jimin uysalca. Artık onu şaşkınlığa uğratacak bir şey çıkabilir miydi?

"Evet, ama baş katil öldürdüğü kişinin göğsünde kanlı bir çiçek motifi bırakıyor- bir imza gibi. Kişi vurulmuş veya boğulmuş veya bıçaklanmış olsa da fark etmiyor- o hep orada. Bu Jeon ailesinin mührü."

Jimin'in kasları hissizleşmişti. Jungkook'un göğsünde bir dövme vardı- bir sürü dönen çizgilerden oluşuyor ve bir nevi bir çiçeği anımsatıyordu. Jimin parmaklarıyla onun üzerinden geçmişti, tasarımdan etkilenmişti. Şimdi ise sahiplik göstermek amacıyla kurbanlarının vücutlarına o şeyi kazıyıp ardından canlarını aldıklarını öğrenmesi içindeki bütün o güzel hisleri geri püskürtmüştü.

"Bir şey öğrenebildin mi?" diye aceleyle bastırarak sormuştu Memur Ji. Jimin lattesinin üzerindeki süt tabakasına bakıyordu.

"Um, pek sayılmaz. Onun hakkında fazla konuşmuyor, ama sanırım ben de pek sorgulamıyorum." Jimin bilmemeyi tercih ediyordu. Kendi umursamaz kabarcağında Jungkook'un bir katil veya tehlikeli işlerle uğraşan bir sendika lideri olmadığına inanarak yaşamak istiyordu. "B-ben ondan daha fazla şey öğrenmeye çalışacağım. Özür dilerim."

"Özür dilemene gerek yok." dedi Memur Kang, ikilinin nazik olanıydı. "Sana sormam gerekiyor, o kendisini senin üzerinde zorlamadı, değil mi? Çünkü onun suç listesine daha fazla şey eklemek isteriz."

Jimin göğsünün sıkıştığını hissetmişti. Jungkook iyi bir adam değil. "Hayır, ben.. Bu.. Beni zorlamadı." Jungkook'la yatmak istediğini kabullenmesi utanç vericiydi. Gitmeden önce alnıma öpücükler bırakıyor.

Jimin düşüncesini bir kenara atmıştı, karnındaki kelebeklerle birlikte. Bir taraf seçmeliydi, ve bu taraf doğru olmalıydı.

、、、
sizin de moralinizi bozdum, o yüzden bu bölümü bir özür hediyesi olarak kabul edin ❤️