2.6 | His Stormy Inner World

Start from the beginning
                                    

"Heeyyy" irkilerek omzunu hızla çekti

"Tam bir pisliksin" dedim

"Aptal soruma dönüyorum" Fazlasıyla sert sıktığım sağ omzunu sol eliyle ovuyordu

"Dön" Bunu somurtkan bir halde söylemiştim

"O çocukla buluşurken aklından ne bok geçiyordu?"

Bu sorusu üzerine kıkırdadım. Resmen kıskanıyor ve Rome'u sorun ediyordu. Bunun hoşuma gittiği gerçeğini inkar etmeyecektim, bu nedenle dürüst bir cevap verdim. "Sen"

"Şaşırmadım" Yüzünde ukala bir gülümseme vardı. Aldığı cevaptan memnun olduğu her halinden belliydi

"Hayır, yanlış anladın" dedim kollarımı göğsümde birleştirirken "O lanet suratını bir daha görmek istemediğimi düşünüyordum"

Koltukta bana doğru dönerek oturdu "Öyle mi?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Evet Rome ile buluşurken aklımdan geçenler tam olarak da buydu. Sonuç olarak bunu bir değişim olarak nitelendiriyordum ve Harry'den tamamen kurtulacağıma dair kendime yeminler ediyordum. Oysaki gerçek hiç de öyle olmamıştı

Bana bir kaç saniye baktıktan sonra yüzünde o sinsi gülümsemesi oluştu "Öyleyse bu sabah benim yatağımda uyanman ne kadar da kötü"

Bu söylediği karşısında kıpkırmızı olduğuma emindim. Hızla oturmakta olduğum koltuğun kolundan kalkarak arkamı döndüm ve ondan uzaklaştım. O ise bu hareketime bir kahkaha atarak cevap vermişti. Onu tanıdığımdan beri duyduğum sayılı içten kahkahalarından biriydi

☾ ☾ ☾

Hava serinlemeye başladığı zaman Harry ve ben bahçede oturmaya karar vermiştik. Aslında bu kararı veren bendim çünkü Harry'nin tercihi televizyonun karşısında boş boş oturup asla ilgilenmediğim filmlerden izlemek yönündeydi

"Madem buradayız ve madem iletişim kurabiliyoruz bunu değerlendirelim" dedim onu kolundan çekerek bahçeye doğru yönlendirirken.

Havuzun kenarındaki sandalyelere oturduğumuz zaman Harry oflayıp duruyor ve onu pişman etmememle ilgili telkinlerde bulunuyordu. Burada en son bulunduğum zaman Harry'nin o faciadan... Austin'i öldürmesinden sonra beni zorla eve getirdiği gündü. O gün de yine bu sandalyelerde oturmuştuk ve Harry beni ilk defa o gece isteyerek öpmüştü.

Oysaki ben o gece adeta bir paranoya içindeydim. O gözümün önünde birini öldürmüş ve sonrasında ise beni zorla buraya getirmişti. Bana her zaman elinden gelen en acımasız haliyle davranan Harry'nin o gece benimle nasıl ilgilendiğini hatırlıyordum. Tüm bunların üstüne bir de beni öpmüştü. Harry'nin  bunu yapmasına ihtimal vermediğim için korkunç bir paranoya içinde yalnızca onu ihbar etmemem için böyle bir şey yaptığını düşünmüştüm. Bilmiyorum belki de gerçekten öyleydi.

Ama şu an bu şekilde olmadığına emindim. Yaptığı her şeyi gerçekten yapıyordu. Ne kadar çabaladığını görmemek imkansız gibiydi. Normal biri için bunlar küçücük adımlar olsa bile Harry için gerçekten çok zor olduğunu biliyordum

"Birbirimize aptal sorular sormalıyız" güldüm. Ona dair her şeyi bilmek istiyordum.

"Sence de bu kadar soru yeterli değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda salladım. O ise buna karşılık iç çekmekle yetinmişti

Harry'nin Ağzından

Karşımda o heyecanlı tavırlarıyla oturmuş büyük bir beklenti ile bana bakıyordu. İki elini de tıpkı küçük çocuklar gibi sandalyesinin üzerine koymuştu. Bu aşırı enerjisinin beni yorduğu gerçeğini inkar etmeyecektim

WonderwallWhere stories live. Discover now