46. BÖLÜM

25.7K 812 134
                                    

Zeynep, Rüya’nın boynuna dolanan kollarıyla gözünü açar. Kerem, yine ondan önce uyanmış ve kızıyla sabah keyfi yapmak için onu alıp yanlarına getirmiştir. Annesinin gözlerini açmasıyla babası tarafından gıdıklandığı için kıkırdayan Rüya’nın keyfi daha da artar. 

-Günaydın, güzelim.

-Ayy, saat kaç? Siz ne zaman uyandınız?

-Ben gittiğimde küçük hanım uyanmış mamasını bile yemişti, baktık ki senin uyanmaya niyetin yok, duruma el atalım dedik.

Zeynep, kızıyla kucak kucağa yatmaktadır. Kerem, hayatındaki en muhteşem varlıklara sevgiyle bakar ve Zeynep’in dudaklarına uzanıp ona “günaydın öpücüğü” verir. Zeynep

-Kerem ya! Çocuğun yanında yapmasana!

-Ne var? Alışsın, ömrü boyunca görecek bunu!

-Daha neler!

-Öyle! Benim sana nasıl âşık olduğumu biliyor ve bunu bizimle yaşayarak büyücek.

-Ya tamam da… Öfff, sabah sabah tartıştığımız şeye bak!

Onunla mücadeleyi bırakıp kızına döner. Güne başlamanın en güzel yoludur, Rüya’yla gözlerini açmak. Kerem’in de onlara katılmasıyla daha da keyiflenir. Bir süre sonra yatağa sırt üstü yatmış ve göğsüne oturttuğu Rüya’yla oynayan kocasını izlemeye başlar Zeynep. Baba- kız arasındaki bu sevgi ona, bir başkası için çok normal olsa da kendisi gibi baba kucağı, baba şefkati tatmamış biri için her seferinde bir mucize gibi gelmektedir. Rüya, neşeli çığlıklarla parmağını Kerem’in gözüne sokmaya çalışmakta, Kerem de onu ısırıp durmaktadır. O an kendisi dâhil her şeyi unuttuklarını ve bambaşka bir dünyada yaşadıklarını hisseder onların. 

Zeynep’in yüzüne yerleşen buruk tebessümün sebebini anında anlar Kerem. Bir koluyla onu da tutup kendine çekerek

-Sen de gel bakayım şöyle! İkinizi de bundan daha uzağımda görünce özlüyorum ben.

Kerem’in göğsüne yatıp kızının kokusunu içine çektiğinde hayatı boyunca olmak istediği tek yerde olduğunu düşünür Zeynep.

-Bak ne diyeceğim? Hava çok güzel, Rüya’yı da alalım kahvaltıya gidelim bir yere. Hafta sonunun tadını çıkaralım biraz.

-Olur. Sen Rüya’yı hazırlar mısın? Ben bir duş alıp giyineyim.

-Tamam, güzelim keyfine bak sen! Hadi gidiyoruz meleğim, gel bakalım; önce şu bezini bir değiştirelim.

Kerem’in Rüya’yla konuşa konuşa dışarı çıkışını gülerek izler. Kerem, Rüya’nın bezini değiştirmeyi denediği ilk seferinde yarım saate yakın uğraşmış, sıkılan Rüya avaz avaz ortalığı inletmiş, üstelik de bezi ters bağladığı için tam başardım dediği an her şeye yeniden başlamak zorunda kalınca ter içinde kalmıştır Kerem. Artık, neredeyse Seher ve kendisi kadar çabucak halledebilmektedir, bunu.

Yataktan kalkıp ılık bir duşla iyice kendine gelir, üzerine bir tayt ve askılı bir body geçirip saçlarını toplayınca dışarı çıkmaya hazırdır. Aşağı indiğinde Kerem’in Rüya’yı hazırladığını ve onu beklediklerini görür. Kerem, Rüya’nın arabasını da bagaja yerleştirince yola çıkarlar.

Kuruçeşme’de harika Boğaz manzarası olan, deniz kıyısında bir yere getirmiştir Kerem, onları.  Hafta sonu olduğu için biraz kalabalık da olsa, Kerem’i tanıdığı belli olan şef garson sayesinde denize en yakın masalardan birinde yer bulmuşlardır. Rüya da arabasına kurulmuş, açık havanın ve güneşin tadını çıkarmaktadır. Güneşin mayıştırmasıyla yavaş yavaş gözleri kapanmaktadır.

BENİ Geceye TESLİM ETMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin