31. BÖLÜM

25K 808 165
                                    

Bölüm her zaman yorumlarıyla yanımda olduğunu hissettiren Sevgili Şebnem'e gidiyor:)

2 ay sonra

Kerem, İstanbul’a döndükten sonra Gülen teyzeyi sık sık arayarak Zeynep’in durumunu sormaktadır. Yatak istirahati sonuç verir, erken doğum riski devam etse de en azından Zeynep’in durumu iyiye gitmektedir. 

İki defa Urla’ya gitmeye kalkışmış ama her ikisinde de Gülen teyze, Zeynep’in ağzını yokladıktan sonra ondan gelmemesini istemiştir. Zeynep, hâlâ onu görmeye hiç yanaşmamaktadır. Hamileliği riskli giderken Kerem, onu zorlamaktan çekinmiştir. 

Bebek doğduktan sonra Zeynep’i ikna etmeyi deneyecektir ancak bunu nasıl yapacağını bilememektedir. Kızından ayrı durmaya hiç niyeti yoktur ama Zeynep çok açık biçimde “Seni sevmiyorum!” deyip tüm kapıları kapamıştır. Avukatlar aracılığıyla ortak bir noktada buluşmaya ve kanunun belirlediği sürelerde kızını görmeye nasıl dayanacağını bilmemektedir. O, kızının her ânını yaşamak, ilk adımını görmek, “baba” deyişini duymak istemektedir. Üstelik Zeynep’in kesin tavrına karşılık ondan ayrı bir hayata da razı değildir. İşini çok iyi bilen avukatlara durumu bırakıp her şeyi kendi istediği şekle çevirmesi belki imkânsız değildir ama bu da Zeynep’i tamamen kaybetmesi anlamına gelecektir.

Barış ve Begüm, sürekli sabırlı olmasını doğumdan sonra Zeynep’in yumuşayacağını söyleseler de onun inadını en iyi bilen kendisidir. Kendini tamamen çaresiz hissetmekte ve olup biten her şeyi bir seyirci gibi izlemektedir. Olayları daima kontrolünde tutmayı bilen Kerem Sayer için bu taşınacak yük değildir.

Kerem, o sabah ofisin penceresinden dışarıyı izlerken aklında yine “Ben ne yapacağım?” sorusu dönüp dolaşmaktadır. Çalan cep telefonuyla düşüncelerinden sıyrılır. Arayan Can’dır. Telaşla açar telefonunu.

-Kerem!

-Can ne oldu? Doğdu mu bebek çabuk söyle?

-Hayır, henüz değil ama ben de onun için aradım. Doktor yarın sezaryenle alacağını söylemiş. Daha erken haber verirdim ama Zeynep bize de dün gece haber verdi. Şu an havaalanındayız biz Yağmur’la. 

-Anladım. Benim bilmemi istemiyor sanırım.

-Büyük olasılıkla… Gülen teyzeyi de bir şekilde engellemiştir sanıyorum. Bize geç haber vermesi de senin gelmeni engellemek için sanırım. Kerem…

-Efendim Can?

-Bak, sana söz vermiştim onun için aradım ama orada en küçük bir problem istemiyorum. Kendini tutamayacaksan gelme! Zeynep seninle konuşmak istemezse zorlamayacaksın.

-Biliyorum Can. İnanmayabilirsin ama ben onu üzecek hiçbir şey yapmam!

-Buna inanmak gerçekten zor! Ama neyse şimdi konumuz bu değil!

-Can…

-Evet?

-Sağ ol!

Telefonu kapadıktan sonra aceleyle Begüm’ü arayıp ona haber verir ve ofisten deli gibi çıkıp Urla’ya gitmek üzere yola koyulur.

XXX

Kerem, Barış ve Begüm’le içeri girdiğinde ameliyathane kapısında bekleyen Gülen, Yağmur ve Can’ı görür. Zeynep, ameliyathaneye yeni alınmıştır. Barış ve Begüm, Yağmur ve Can’la selamlaşırlar. Kerem, gözlerini ameliyathane kapısına dikmiş, dolu dolu gözleriyle kapıya bakmaktadır. Yağmur aslına Begüm’e bakarak

BENİ Geceye TESLİM ETMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin