47 - Damla

7.5K 647 163
                                    

Herkese Merhabalar😍

Nasılsınız? Vallahi yazar iyi gibi 😁 Tabi finalleri olmasa daha iyi de olabilirdi. Neyse. 😒

İnstagram hesabımı hala takip etmediniz mi? Gerçekten mi?😶
Enteresan 🤔
@Emyzonayaziyor

Veee ayrıca sezon finaline az kaldı. İki elin parmaklarından bile az hem de 😱

Ayrıca en güzel, uzun ve anlamlı iki yoruma, bu ve sonraki bölüm ithafı gidecek haydi pamuk parmaklar klavyelere 😘

İyi okumalar dilerim rüya takımı💕

🌙

Kusursuz bir ses, ritmik bir şekilde kulaklarıma dolarak beni uykumdan koparmamak için sonsuz melodisine devam ediyordu. Aniden, kapalı gözlerimi delen keskin bir ışıkla, homurdanarak hala uykunun beni narin kollarına çağırdığı karanlık tarafa doğru döndüm. Ardından yüzümü sıcak ve geniş gövdeye gömüp, mutlulukla mırıldandım.

O karanlığın, aslında benim hayat ışığım olduğunu bilecek kadar aşina olmuştum artık. Aktanın hafifçe inip kalkan göğsüne burnumu sokarak, yoğun tarçın kokusunu ciğerlerimin en saklı köşelerine işledim. Ve sıcaklığına, ateşe aşık olmuş bir buz tanesi gibi erişmek için daha çok sokuldum. Eriyeceğimi bile bile hem de...

Gözlerimi hafifçe kırpıştırarak, gri rengin egemenliği altına girmiş yeni güne açarken, şiddetli bir yağmurun tüm şehri etkisi altına aldığını çakan şimşekle ve ardından kulakları sağır edecek gök gürültüsünün camları titreten sesinin odamıza dolmasıyla idrak ettim.

Aslında beynim çoktan günlük mesaisine başlamıştı fakat bedenimin üzerinde kol gezen yorgunluk, benim yataktan dışarı adım atmamam için iyi bir bahaneydi. Yanımda kıpırdanan Aktan ile yüzümü, gömdüğüm sıcak göğsünden kaldırdım.

Hafifçe kırpıştırarak güne açtığı kahverengi gözlerine, ilk yüzümde oluşan minik bir gülümsemeyle cevap verdim. Sonrasında yorgun bedenimi, yatakta yukarı doğru kaydırıp, parmaklarımı usulca keskin yüz hatlarında dolaştırdım.

Aktan, uykudan çatlayan o erkeksi sesiyle "Günaydın. Ay ışığım." diye mırıldanarak içimde yaşayan her bir hücreye tüm şiddetiyle nüfus etti ve günün renksizliği içinde çırpınan ruhuma bir güneş gibi doğdu.

"Günaydın güneşim." diye fısıldadım en mutlu gülümsememle.

"İyisin dimi?" diye fısıldadı yattığı yerde bedenini esnetip, başını tek eliyle destekleyerek bana bakmaya başladı.

Hafifçe yattığım yerde kıpırdanıp "Her yerim ağrıyor Aktan. Sanki rüyada değil gerçekten de yolculuğa çıkmışız gibi yorgunum." dedim ve derin bir nefes verdim.

Aktanın çatılan kaşlarına göz bebeklerim, annesine muhtaç bir sabi gibi takılı kaldı. "Bu yorgunluğunu ben hissetmiyorum ama. Acaba duygusal bir yorgunluk mu?" dedi gözleri yüzümü ihtiyatla taradıktan sonra "Diğer tarafa gidip, geldik. Uzun bir yoldu doğrusu." dedi hafifçe sırıtarak

Aktanın sırıtan yüzüne bakıp "Televizyonlara çıkıp, ilahi beyaz ışığı gördüm demek istiyorum." diyerek yüzümü yastığa gömerek, kıkırdamaya başladım. Aktan, dudaklarında büyüyen bir gülümsemeyle bana baktıktan sonra yanağını benim yastığıma dayayarak sesini alçalttı.

"Şaka bir yana." diyerek sıkıntı dolu bir nefes verdi. "Şu hançer olayı canımı çok sıktı Yelda. Tam her şey bir sonuca bağlanıyor derken." dedi sinirle gözlerini kapatarak "Ve daha bitmedi. Bir de kehanet var." dedi bir anda sinirle uzandığı yerden fırlayıp, yerde duran eşofmanını altına geçirdi.

Rüyada SaklıWhere stories live. Discover now