28 - Yaşam

10.5K 950 117
                                    

Geç olsun güç olmasın dimi? Kusura bakmayın iki gün gecikmeli de olsa size yeni bölümü yayınlamaktan mutluluk duyuyorum. Hem de bu bölümde biraz kendimi kaybedip normalden daha uzun yazmış bile olabilirim😉

Neyse hepinizi çok seviyorum ve sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum. Sadece istediğim satır arası yorumlarınız ve Yelda ile Aktanın da rüyalarını aydınlatan minik bir ⭐

Karşınızda Rüyada Saklı

🌙

“Ölülerin rüyalarına girmeye çalışacağız.” diye yumurtladım.

Aktanın suratı şaşkınlıkla dalgalanırken, bir anda patlayan bağırışıyla korkuyla gözlerim büyüdü. “Ne demek ölü insanların rüyalarına gireceğiz Yelda?!”

28 - Yaşam

Aktanın bana odaklanmış, sinirli suratına baktıktan sonra oturduğum yerde hafifçe kayarak ondan uzaklaştım.

Başımı eğip onunla olan göz temasımı kestikten sonra “Anneannem gibi benim de yeteneğim var.” dedim içime kaçmış sesimle

Verdiği derin nefes saç köklerimde dağılırken “Anlat!” diye emretti bir asker edasıyla ayağa fırlarken

Ama o Aktandı. Artık bizden biriydi. Fakat on sekiz yaşımda ki ilk rüya geçişimde, kimin söylediğini bilmesem bile bana emredilen ve bozulmaz olan yeminleri bozacak mıydım? Ailemin kadınlarından bile gizlemem gereken gücümü söylemeli miydim ona?

Başımı ellerimin arasına saklanmaya yer arayan minik bir kız gibi hapsettim. Ağzımın içinde lav gibi kaynayarak dışarı çıkmaya yer arayan yasak cümlelerimi benim haricinde birinin işitmesi beni delicesine korkutuyordu.

“Rüyalarına girdiğim insanların duygularını hissetmem haricinde.” diyip sertçe yutkundum. Yıllardır kendi benliğim haricinde her nefes alan canlıdan sakladığım gücümü birine ilk kez açıklamanın verdiği çekingenlik ve korkuyla ona baktım.

Derin bir nefes alıp, tüm sonuçlarına katlanmaya hazır şekilde konuşmaya başladım. “Ben rüyalara girebildiğimi ve yönetebildiğimi öğrendiğim ilk günden bu yana insanların bilinç altı ve anılarına ulaşabiliyorum. Ayrıca anılarında ki insanları o anki rüyasına çekip yaşatabiliyorum. Canlı gibi.” dedim sıkıntıyla bir nefes verip ayakta nefes almadan bana odaklanmış kahverengi gözlere baktım.

Ağzını açmak için niyetlenen Aktan'ı elimi kaldırarak susturdum.

“Daha bitmedi Aktan. O insanların geçmişteki anılarının hemen hepsini görebiliyorum. Bir insanın tüm geçmişi okunmaya hazır bir roman gibi ruhuma hapsoluyor. Eğer anılara bakmak istersem de.” diyerek hızla vurucu cümlemi söyledim.

“Zamanı yavaşlatıp, bir süre sonra da tamamen durdurma gücümle onları okuyorum.”

Aktan son söylediğim cümleyle sendeleyip arkasındaki sehpaya otururken, yüzünde ilk kez peydahlanmış dehşet ifadesiyle bana baktı. Aralanmış dolgun dudakları arasından belli belirsiz içine çektiği nefeslerle bana bakıp kekeleyerek

“Y-yani. S-sen şimdi zamana mı hükmediyorsun?” dedi büyümüş göz bebekleri titreşirken

Mavi gözlerimi, gittikçe koyulaşan gözlerinden çekip evin alelade bir noktasına çekip attım. “Bir nevi.” diye mırıldandım.

“Peki. Gerçek dünyada hiç denedin mi gücünü?” dedi bana merakla bakıp, onun heybetli bedenini taşımak için zorlukla dayanan sehpaya iyice ağırlığını verirken “Anneannen benim aklıma girip beni rahatlamış ya da bulandırmıştı her neyse. Sende zamanı durdurabildin mi?”

Rüyada SaklıOnde histórias criam vida. Descubra agora