16

32K 1.1K 375
                                    

Cemre'yle gece için hazırlanırken düşündüğüm tek şey yarınki sınavımdı. Asla çalışmamıştım ve şimdi de Maçin'in ergen kini yüzünden çalışamayacaktım. Evet, endişelenmem gereken şey Ekim olmalıydı ama ne yazık ki kafamı fizik sınavına endişelenmekle oyalamalıydım.

"Maçin'le bu kadar yakın olmanız çok garip değil mi? Senden hoşlanıyor olabilir mi?" Cemre'nin sorusuna karşılık başımı iki yana salladım.

"Beni olgunlaşmamış, yeşil bir domates kadar seviyor." Omuz silkti.

"Ekim biraz tuhaf biri gibi, güler yüzlü ama sadece sahnede öyle. Değil mi?" Parfümümü sıkarken başımı iki yana salladım.

"Normalde de öyle." Bebek mavisi, hiçbir yerinde dekoltesi olmayan kalın askılı elbiseye bakarken fazla abartıp abartmadığımı düşünüyordum. Cemre'nin ablasının mağzada çalışması gerçekten fazlaca işimize yarıyordu, en azından birkaç aydır.

"Sen daha iyi bilirsin Ekim'i, doğru." Kaşlarımı çatıp ona döndüğümde gülüyordu. "Ne kadar ileri gittiğinizi bilmek istiyorum."

"Sarıldık?" Verdiğim cevapla yüzünü buruşturdu.

"Sevgili falan değil misiniz?" Ağzımı açtığımda cevap vermemi engelleyen şey zilin çalması oldu. Maçin'in geldiğini bildiğimden hızlı bir şekilde odadan çıkıp kapıya koştum.

Ama karşımda gördüğüm şey gerçekten iç açıcı bir manzara değildi.

Maçin ve annem gülümseyerek bana bakarken gerçek anlamda dumura uğramıştım. Cemre de arkamdan gelip gördüğü manzarayla olduğu yere çakılırken Maçin, yüzündeki gülüşü silmiyordu.

"Güneş, güzel görünüyorsun." Maçin kesinlikle içinden gelmeyerek bunları söylerken annem dağılmış saçlarıyla içeri girdi ve kolumdan tuttu.

"Başarılı bir seçim." Dedi kolumu bırakıp içeri gitmeden hemen önce.

"Anneme ne yaptın?" Maçin'e dönerken o sadece omuzlarını silkti.

"Her kadın beni sever." Yüzümü buruşturduğumda sırıttı. "Ayrıca güzel görünmen bir yalandı."

"Teşekkürler."
🍒🍒🍒

"Siktir ordan." Cemre'nin baktığı yöne baktığımda, bir hafta önce ayrıldığı Sarp'ın başka kızlarla fingirdeşmekte olduğunu gördüm.

"Bu neyin tepkisiydi?" Cemre bir hışımla Maçin'e dönüp kafasıyla Sarp'ı işaret etti.

"Bir hafta önce ayrıldık, şuraya bak!" Maçin umursamazca omuz silkip bir köşeye oturdu.

"Ne bekliyorsun, erkekler böyledir." Cemre gözlerini devirip Maçin'in yanına otururken ben de karşılarına geçtim. "Güneş, bugün özel bir gün." Maçin'in söylediği şeye yüzüne bakmadan, sadece etrafı tarayarak cevap verdim.

"Ne bakımdan?" Gözlerimle Ekim'i arıyordum ama bulursam bununla ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece bir şekilde onu görmeye ihtiyacım vardı. İçten içe üzgün görünmesini bekliyordum.

"Ekim'in otuzuncu yaş günü." Maçin'in sesi kulağımda çınlarken yavaşça ona döndüm. "Aslına bakarsan, dün gece kutlayacaklardı ama Ekim birden ortadan kaybolmuş falan." Bunu söyledikten sonra tek kaşını kaldırıp direkt gözlerimin içine baktı. "Siktir, dün gece senin yanındaydı değil mi?" Ellerimle yüzümü kapatıp orada toplanan ısıyı dağıtmaya çalıştım. Burada olmam kesinlikle çok yanlıştı. Dün -aslında teknik olarak bugün oluyordu, henüz gece yarısını geçmemiştik- benim burnumu beladan kurtarmak için doğum gününü kutlamamıştı ve şimdiyse Maçin'le birlikte buradaydım.

Underage | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now