2

65.1K 1.7K 708
                                    

Multide adını bu bölüm öğreneceğimiz "adam", Ekim var, iyi okumalar!
✨✨✨

Sadece evi tarif ederek, hiç konuşmadan eve geldiğimizde rahatlamayla nefes aldım ve adama döndüm. Evi kulübe o kadar da uzak değildi. Kapıyı açıp tek ayağımı dışarı çıkardığımda ayakkabıları ona geri vermem gerektiğini fark ettim.

"Burada beklersen sana ayakkabılarını geri getirebilirim." El frenini çekip sırtını koltuğa iyice yasladı ve göz ucuyla bana baktı. İtiraf etmeliyim, oldukça karizmatik bir hareketti.

"Bekliyorum." Arabadan inip Cemre'lere doğru hızlı adımlarla yürüdüm ve apartmana girdiğimde koşarak üst kata çıktım. Zile deli danalar gibi basarken Cemre kapıyı açıp yüzündeki dehşet ifadesiyle bana baktı.

"Neler olduğunu anlatacağım ama önce bana bir ayakkabı ver." Gözleri yüzümden ayağıma kaydığında dehşet ifadesine bir de çatık kaşlarını ekledi. "Hadi!" Bağırmamla başıyla onaylayıp ayakkabılıktan bir spor ayakkabısını bana verdi ve ben de ayağımdaki ayakkabılardan kurtulup ayağıma onları geçirdim.

"Aynaya bakmak ister misin?" Sorduğu soruyla kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ne?" Yüzünü buruşturarak yüzümü işaret ettiğinde ne demek istediğini anlamıştım, dün gece sarhoş ve yüzümde bir tonluk makyajla uyumuştum ve o adamla bu suratla konuşmuştum. Yani, beni ciddiye alması bile iyi bir şeydi. Korna sesini duyduğumda sinirle elime adamın ayakkabılarını aldım ve koşa koşa merdivenlerden inerek apartmandan çıktım. Arabaya gidip kapıyı açtığımda yüzünde ukala bir gülümsemeyla bana bakıyordu.

"En azından yüzümü yıkamam için beni uyarabilirdin." Dişlerimin arasından konuşup ayakkabıları koltuğun önüne koydum.

"O sırada paketle ilaç getirmekle meşguldüm." Kaşlarımı çattığımda dudaklarının kenarının tekrar kıvrıldığını gördüm. Bakışlarımı ordan çekmek için başımı iki yana salladım.

"Tamam, teşekkür ederim, her şey için." Yüzüme aval aval bakmaya devam ettiğinde cevap vermeyeceğini anlayıp kapıyı sertçe kapattım ve apartmana doğru ilerlemeye başladım. Ama arkamdan gelen korna sesi beni durdurmaya yetmişti. Omzumun üstünden geriye baktığımda camı indirip eliyle gel işareti yaptığını gördüm. Yaptıkları için minnettar olduğum için tıpış tıpış geri döndüm ve camın önüne geldiğimde durdum.

İçerden elini uzattığında şaşkınlıktan ağzım hafifçe aralanırken o samimi bir şekilde gülümsedi.

"Ekim." Adını söylediğinde yutkunarak ben de elimi uzattım ve kısaca tokalaştık. Elim, onun elinin içinde kaybolduğunda gülmemeye çalışarak elimi geri çektim.

"Güneş." Dudağının kenarı tekrar yukarı kıvrılırken gözlerim yine oraya kaydı. Bir erkeğe göre fazla güzel dudakları olması, içime kıskançlık tohumları saçıyordu. Dudak çizgisi fazlaca belirgindi. Ayrıca öyle büyüktü ki, onu öpmeye kalksam tek seferde yalnızca 4'te 1'ini öpebilirdim. Yani üst dudağının yarısı ve alt dudağının yarısı ve sonra diğer yarılar gibi.

"Peki, Güneş." İsmimin ağzından çıkışı düşüncelerimi dağıtırken, ona baktığımı fark ettiği için utançla başımı yere eğdim. O ise sadece camı kapatıp ona daha fazla bakmamı engelledi ve gaza basarak önümden geçip gitti. Kendi kendime göz devirerek apartmana koştum ve olanları Cemre'ye anlatmak için kafamda düzenlemeye başladım.
🌹🌹🌹

"Ne yani, öylece seni kurtarmış mı?" Cemre'nin sorusuyla omuz silktim.

"Sanırım bazı insanların içinde hâlâ iyilik var." Cemre gözlerini kıstı.

Underage | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now