BÖLÜM 57 : SAKLANANLARA TEMAS ETMEK

6.4K 281 115
                                    

Beyaz kedinin bol tüylü kuyruğunu savura savura odaya girdiğini kulaklıklarından yayılan yüksek sesli müzik nedeniyle duyamayan Mert,Kuzu'nun lap diye kucağına oturmasıyla elindeki kahveyi üzerine boca ediverdi.Kedi ciyaklayarak bir anda kayıplara karışırken"Kuzu seni var ya...! YANDIM!" diye bağıran Mert, iç çamaşırı kalana dek soyundu. Gövdesinden aşağı uzanan kırmızılık yetmezmiş gibi,sağ bacağının içi kısmı da yanmıştı. Kuzu'ya bir insanın bir kediyle gerçekleştirmesi mantık dışı fiilerden oluşan bir dizi küfür saya saya Miray'ın evde olmamasına şükrederek mutfağa koşup buz aramaya başladı.Bulabildiklerini bir poşete koyup odasına geçerken dış kapının açılmasıyla araba farı görmüş tavşan gibi öylece kaldı.

"Mert bak Selin geldi.MERT!Ne yapıyorsun salonun ortasında sen bu halde?"

Utancından yerin dibine geçip elini kolunu nereye koyacağını şaşıran Mert, anlaşılmayan bir takım şeyler geveleyerek odasına koştu. Onun gidişini kahkahalarla izleyen iki arkadaş sakinleşince, Miray yaptığından biraz utanmış gibi "Kim bilir nesi vardı çocuğun?Güldük bir de ya.Dur ben bi-Ya da sen bir baksana,ben yüzümü yıkayayım elli kere makyaj yapıldı çekim boyunca." deyince Selin bezmiş bir şekilde gözlerini devirdi.

"Ay sen Chanel'in makyaj katalog çekimlerine gir.Alacağın kim bilir kaç para üstüne bir de sana koca bir makyaj seti hediye etsinler daha da şikayet et pes!

"İstersen sana verebilirim o hediye seti,benim gereğinden fazlası var zaten."

Selin sevinçle zıp zıp zıplayayıp Miray'ı öptükten sonra Mert'in odasının kapısını tıklattı.İçeriden gelen "Gelmeyin! "nidasına rağmen kıs kıs gülerek içeri girdi.

"Gelmeyin kelimesinin neresini anlamadın acaba!"

Genç kadın onun dediklerini duymamazlığa vererek göğsünü işaret etti." Yaktın mı kendini sen?"

"Kuzu sağolsun,evet."

"Buz koydun mu?"

"Koyuyorum bir izin verirsen..."

"Krem sürdün mü?"

Mert gözlerini devirip oflaya oflaya kapıyı işaret etti"Siz gelip odaya hapsolmamı sağlamasaydınız sürecektim."

"Yapma Mert kaç kere havuza denize gittik beraber.Bu manzara yeni değil bizim için de...Utanılacak bir şeyler var tabi sen de haklısın."

"Ne gibi?"

"Donald Duck'lı baksırın gibi!"

Elleriyle çamaşırını kapatmaya çalışan genç adam dişleri arasından "Selin bir çıkar mısın artık?" diye hırladığında kız çıkınca lafını dinlediğini sanmıştı ki,elinde kremle geri geldiğini görünce "Ya sabır."diye mırıldandı.Selin ona yatağa oturmasını işaret edince Mert'in gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Na-nasıl yani sen mi süreceksin?"

"Evet,benim bir yerim yansa sen yardımcı olmaz mıydın?"

"Ben hallederim" deyip kreme uzanan genç adam Selin'in arkasına saklamaya çalıştığı kremi almaya çalışırken kızın dibine girip neredeyse sarıldığını fark ettiğinde afalladı.Yanmış derisinden apayrı bir alev bedenini esir alıyor gibiydi.Genç kadın onun bu boşluğunda yararlanıp ittirdiğinde Mert pat diye yatağa oturdu.Daha ne olabilir diye düşünedursun,Selin'in dizine oturmasıyla ne yapacağını şaşırmış bir şekilde refleks olarak kızın belinden tuttu.Avıyla oynayan bir yabani hayvanın kıvraklığıyla parmağına sürdüğü kremi yavaş hareketlerle adamın göğsüne yedirmeye başlayan Selin,gözlerini krem sürdüğü yerden hiç ayırmadan ciddi bir ifadeyle parmaklarını hareket ettiriyordu.Genç adamın gözlerini onun yüzünde gezdirdiğinin farkındaydı.

TEMASTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon