BÖLÜM 35: İNTİKAMA TEMAS ETMEK

7K 310 94
                                    

Hüzünlü müzik sesi odayı doldururken pijamalarının rahatlığı içinde yatağın içinden çıkmamış genç kız üçüncüye okuduğu kitabı ilk kez okurmuş gibi dikkatli gözlerle adeta yutuyordu.

"...Tristan Baudouin eve girdiği ilk andan itibaren hipnotize olmuş gibi onu basamaklardan yukarı çeken keman sesini takip ettiğinde, karşısında ayna karşısında kendinden geçmiş bir şekilde notalara hayat veren Leyla'yı bulmayı beklemiyordu.İki haftadır ağzından bir kelime çıkmayan güzel kız sanki kemanıyla acısını anlatmaya çabalıyor gibi acı içinde çalıyordu.Kızın aynadaki yansımasını izlerken otuz yaşındaki Tristan o koca otuz yıldır ilk kez, bir anı dondurup saatlerce izlermişçesine her bir karesini sindirerek gözlemlerken buldu kendini.On dört gündür kız onun için yirmi beş yıllık bir dosyanın en önemli tanığıydı.Ona tecavüz eden adam hakkında bilgi almak için psikologlar,avukatlar,kendisi dahil bir çok polis etrafında fır dönmüştü.Oysa şimdi kızı görüyordu. On dokuz yaşında ilk dokunuşunu,ilk sevişmesini ondan şiddetle çalan pis caninin onu öldürmesinden son anda kurtulmuş zavallı kızı...Bir aydır tek kelime konuşmayan... Kimseyle göz teması kurmayan... En ufak dokunuşta irkilerek titremeye başlayan... Hayatta olduğuna sevinmediği her halinden belli Leyla'yı...Krem rengi basit elbisesi altında parlayan bembeyaz tenini görüyordu. Yirmi beş yıldır bulunamamış, Tristan'ın annesi dahil tam kırk bir kadını tecavüz ederek öldüren o pislik bu bembeyaz tene mi dokunmuş,onu kirletmişti? Öyleyse kız neden gördüğü en masum yaratıktan masum görünüyordu.Onun aynadaki yansımasına bakarken çaldığı eserin en hüzünlü yerinde gözlerini açtığını gördü. Saf bir acı,saf bir hüzünle bakan o mavi gözleri...Kapının ucundan odaya bakan adamın tüm görüşü kayboluverdi.Sadece bir çift ağlamayan,ancak hıçkıra hıçkıra ağlasa bu kadar içine dokunmayacak kadar donuk bakan mavi gözü görebiliyordu. Okyanusların derinlerine yaptığı dalışlarda gördüğü o koyu mavi,derin,bilinmezlik şimdi komiserin evindeki bir aynadaydı. Çılgın bir arzuyla o gözlerin onun gözlerine değmesini istedi.Bu öyle garip bir şeydi ki şimdiye kadar içine girdiği her bir kadının bedenlerine dokunma arzusunun toplamından fazla kontrol edilemez,delice bir his...Ona sadece baksın istiyordu.Günlerdir kimseye değmeyen gözler onun gözlerine değsin...Bunun için herşeyi yapabilirdi.Kızın içindekileri müziğine dökmeye devam etmesini izlerken, en başında yapması gerekenin ne olduğunu bu kadar geç anlamasına lanet ederek cebinden mızıkasını çıkardı.O müzikle anlatıyorsa kendisi de müzikle sorardı sorularını...

Nefesini küçük müzik aletine üflerken neyi çaldığını düşünmedi,ona ne demek istediğini düşündü. "Neden konuşmuyorsun?" Kız hiç tepki vermeden notalarını hızlandırdı. "Korkuyorum"mu diyordu."Anlatmaya hazır değilim" mi? O da mızıkasına daha sert üfledi. "Korkma..."sonra sesleri sakinleştirdi "Sana zarar gelmeyecek..."Bir süre öylece çaldılar. Nefesinin zorlandığını hisseden Tristsn sigara içiyor olmasına küfrederek mızıkasını indirirken,kızın da kemanı çalmayı bıraktığını gördü.Aynadaki yansımasıyla göz göze geldiler. Baudouin daha önce görev başında iki kez vurulmuştu.İnsan bedenine giren kurşunların verdiği hasarı,o delip geçici duyguyu...Beden bütünlüğünün bozulmasını iyi bilirdi. Mavi gözler aynadan onun gözlerine değdiğinde yine aynı şeyi yaşadı. Kalbine bir kurşun girmiş gibi ızdırap...Ancak bu kez beden bütünlüğü kaybolmuyordu;o ızdırapla birlikte kalben hiç tamamlanmamış yarısı tamamlanıyordu. Otuz yaşındaki bıçkın Komiser Baudouin ,on dokuz yaşında tecavüz kurbanı  Leyla'ya  henüz bir kelime konuşmadan aşık oluyordu...Kız bakışlarını tekrar aynadaki kendi yansımasına yönelttiğinde Tristan,içinde yükselen ağlama hissini bastırarak odadan kaçmaya yeltenmişti ki;kızın aksanlı İngilizce'sini duyunca çakılıp kaldı.

"Maviyi severdim....Benim gözlerim...Annemin gözleri..." Kız birden kararan bakışlarını  yansıması aracılığıyla tekrar bir kaç metre arkasındaki adama çevirdi "Artık sevemiyorum...Çünkü O'nun gözleri..." Komiser Baudouin tüm araştırmanın gidişatını değiştirebilecek bu bilgiyi almanın şokuyla hiç bir şey diyemeden kıza yaklaşmaya başladı.Yıllardır esmer kahverengi gözlü birinin peşindeydiler....Ama o şu an bunu düşünemiyordu, kızın yaralarını iyileştirmek dışındaki düşünceleri ona veda edip gitmişti. Bir karış mesafe kala tam arkasında durdu.Özellikle dokunmuyordu ona. Korkmasını,ürkmesini  istemiyordu.Kızın omzu üzerinden bakarak aynada gözlerini birleştirdi.

TEMASTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang