BÖLÜM 7: VAZGEÇİŞE TEMAS ETMEK

6.5K 303 44
                                    

"Kestik! Gayet iyiydi yakın plan çekimleri için hazır olunca tekrar alacağız."

İki genç nefes nefese ve kıpkırmızı bir halde birbirlerinden uzaklaştılar. Senarist aylardır çiftin hayran kitlerinin çağrısını duymuş olmalıydı.Hilal ve Leon karakterine televizyon standartlarının el verdiğince, oldukça ateşli,uzun bir kavuşma sahnesi yazmıştı. Çiftin beş dakikaya yakın süren sahnesi; öpüşmeler, dokunuşlar arasında geçen repliklerden oluşuyordu. Boran Onur Ağabeyi'nden aldığı tavsiyelere rağmen, dağılmadan durabilmek için yetenek heybesindeki her kırıntıyı kullanmak zorunda kalmıştı. Leon'un aylar sonra sevdiği kıza tekrar dokunabilmenin verdiği delilikle Hilal'e sarılmasını, dudaklarını dudaklarından ayırmadan nefesleri karışırken onu ne kadar özlediğini anlatmasını canlandırabilmesi zor değildi. Özlemek ne demek biliyordu; yaşamıştı bu duyguyu. Aylarca her gün görmenin oluşturduğu kanıksamayla ne hissettiğini çok geç çözebildiği o mavi gözlü küçük kadını göremediği zaman dilimlerinde, insan hafızasının sınırları keşfetmişti. Onunla konuştukları her kelime, her bir gülüşü, her bir hüznü, her bir bakışı, yemek yerken hızlı hızlı hareket edip etrafı gözleriyle tarayan halleri ve daha bir çok farkında olduğunun bile ayırdına varmadan ezberlemiş olduğu her hareketi, saçma sapan anlarda aklına yaz boyunca düşüverip durmuştu. Duygularının karşılıklı olduğunu bilse; İngiltere'den dönerken aynen Leon'un Hilal'i gibi karşılardı genç kadını. Ama senaryo ve gerçek hayat birbirinde farklıydı işte. Sahnenin başında dudakları Miray'ın tenine değdiğinde, kızın her zerresinden yayılan soğukluğu hissetmişti o kadar ki sahneyi baştan çekmek zorunda kalmışlardı. İkinci çekimde dudaklarını içerken istekle ona karşılık veren, ellerini boynunda saçlarında dolaştırdıkça aklını başından alıp, neredeyse repliklerini unutmasına sebep olan kızla arasında dağlar kadar fark vardı. İçindeki ufak sıcaklık bunu düşünürken silindi. Kız role girmişti. Onu şehvetle öpen gözlerine eriyecekmiş gibi bakan, ellerini bedeniyle temas ettirmeden konuşmayı tamamlayamayan Hilal'di; Miray değil... Miray ondan nefret ediyordu ve haksız değildi. Bu durumu nasıl değiştirebileceğini bilmiyordu ya da değiştirmeli miydi? Kubilay Miray'dan hoşlanır gibiydi,onların mutluluğuna mani olmak bencilce olmaz mıydı?

"Hadi arkadaşlar çekime geçelim yerlerinizi alın."

Miray duyduğu sesle elindeki kahve fincanına bakarak dalıp gittiği düşüncelerden kurtuldu. Etkilenmemek için nefret ettiği birinin ona dokunduğunu hayal ettiğinde,sahneyi tekrar çekmek zorunda kalmışlardı. Kendini koyverdiğinde ise sahne mükemmel olmuş bu kez de, onun içi enkaza dönmüştü. Tekrar karşı karşıya geldiklerinde dikkatle karşısındaki adama baktı. Taa gözlerinin içinde bir parıltı, bir heyecan görür gibi oldu ama; duruşundaki diklik, adeta bir teori tartışır gibi sanat yönetmenine sorduğu sorular, Boran açısından bu sahnenin de diğerlerinden bir farkı olmadığını ortaya koyar gibiydi. Az sonra onu aşk taşarcasına öpecek –miş gibi- olan adamı dikkatle süzerken "O bu işin eğitimini almış bir profesyonel, senin gibi söylediği onca söze rağmen, araya giren haftalara rağmen, duygularını bastıramamış bir ergen değil." Diye düşündü. Ona hayran olurken kendine kızdı. Şimdiye kadar edindiği deneyimleri düşünüp odaklandı. Adamın gözlerindeki kristal bir avizenin bir bir ışılıtılı yansıması gibi duran pırıltıları görmemek için gözlerine, onu öptüğünde içine yayılan hissi durdurmak için benliğine, bir perde çekti. Sahne başlamadan önce gözlerini kapatıp kendi kendine"Bu sadece iş, sen bir oyuncusun... Bitecek... Bitecek..."diye onlarca tekrarlayıp durdu, bunu içinden yaparken son seferinde fısıltı şeklinde ağzından kaçırdığını fark edip korkuyla gözlerini açtı. Boran ona bakmıyordu gözleri yere sabitti bir şey düşünüyor gibiydi, söylediğini duymadığını görüp rahatladı. Sonra bu düşüncesine içten içe güldü duysa ne olurdu ki? Onun içinde aynı değil miydi durum ? İkisi de işini yapan insanlardı en nihayetinde...Yönetmenin sesi yükseldi "Hazırsak alalım sahneyi."

TEMASKde žijí příběhy. Začni objevovat