BÖLÜM 23 : MASUMİYETE TEMAS ETMEK

11K 398 142
                                    


Elinde tuttuğu kolyeyi bir hipnozcu gibi gözünün önünde sallandıran kıza öylece bakıp kalmıştı genç adam. Mektubunu okuduktan sonrası bir mesaj atmasını , aramasını ve ya bir buluşma önerisini bekliyordu;ancak gecenin bir buçuğunda Miray'ı kapısında bulmak bu beklentilerin arasında yoktu. Eski eşofman altı ve bollaşmış, üzerinde kahve lekesi olan tişörtü de bu beklentisizliğin kanıtı niteliğindeydi. Kızın içeriye girip çizmelerini çıkartmasını, montunu ve çantasını koltuğun üzerine atmasını izledi. Miray,gözlerinde tehlikeli parıltılarla ona yaklaşırken yutkundu. Gelip ufacık bir adım mesafesinde duran genç kız,gözlerini kırpmadan ona bakıyordu. Göğsü sıkışır gibi olunca nefes almayı unuttuğunu anladı genç adam, çenesi ise açılamamakta büyük direnç gösteriyordu. Miray dalgalı saçlarını boynunun soluna atıp parfüm kokusuyla zaten karışmış aklını darmaduman ederek arkasını ona dönüp kolyeyi uzattı.

 Miray dalgalı saçlarını boynunun soluna atıp parfüm kokusuyla zaten karışmış aklını darmaduman ederek arkasını ona dönüp kolyeyi uzattı

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

"Bir hediye veriyorsanız gereğini yerine getirin Boran Bey."

Genç adam kolyeyi alırken elinin titremesine bakarak, onu nasıl takacağını düşündü.Kolyenin zincirini kızın boyuna yaklaştırıp saçlarını kaldırdığında saçlardan ikinci kez yükselen parfüm kokusuyla, vücudunun belli bölgelerinde isyan hareketlerinin başladığını hissedebiliyordu.  Dikkatini kızın pürüzsüz bembeyaz tenine değil kolyeye vermeye çabalayarak,küçük klipsi ikinci denemesinde zar zor kapatabildi. Hala konuşmadığını,bir şeyler söylemesi gerektiğini bilse de, cümle kurabilme yetisini kaybettiğine emindi. Kız kolye ucunda parmağını gezdirirken "Aynan var mı?" dediğine başını salladı onaylar gibi sallamakla yetindi genç adam.

"Nerede? Bu kolyeyi çıkartmayı düşünmüyorum, bir bakayım nasıl olmuş."

"Odamda..."

Hayal görüyordu.Kesinlikle hayal görüyordu.Ya da birkaç gündür fazla alkol almasının sonucunda sanrılar oluşturmaya başlamıştı. Miray onu elinden çekerek yatak odasına götürüyor olamazdı. Bunun gerçek olma ihtimali neydi ki? İkisini çok farklı şekillerde o kadar çok düşleyip durmuştu ki, bütün bu sürecin sonunda zihni ona oyunlar oynuyor olmalıydı. Odasına vardıklarında Miray aynayı göremeyince ona baktı, genç adam cevap vermeden kapıyı kapatıp, kapı arkasına monte edilmiş boy aynasını işaret etti. Genç kız aynanın önüne geçerken hala bırakmadığı elini karnına götürdü.Diğer eliyle de genç adamın boşta kalan elini tutup onu da karnına getirdi. Sırtını Boran'ın göğsüne yaslayıp hafifçe ağırlığını ona yüklerken ,genç adam ilk defa kalp sektesinin nasıl bir şey olduğunu deneyimledi.Aynaya baktığında Miray gözlerini onun aynadaki yansımasına sabitlemişti.Beş on saniye baktılar birbirlerine genç adam gövdesinden bir ateş yayılıyor gibi hissediyordu, elleri uyuşmaya başlamıştı. Uzun zamandır tanıştıkları halde kızın mavi gözlerindeki kıpırtıları ilk defa görüyordu. Bir insan sadece bakarak ne kadar tahrik edici olabilir sorusunun cevabı kollarının arasındaydı.

"Yakışmış,çok beğendim. Ne kadar uyumlu... Naif...Güzel...Benim için yaratılmış gibi..."

İlk cümlesini kolyeye bakarak söylemişti genç kız, diğerlerini ise ikisinin sarılmış yansımasına bakarak...

TEMASOù les histoires vivent. Découvrez maintenant