BÖLÜM 11 : KABULLENİŞE TEMAS ETMEK

6.2K 314 47
                                    

Mutfaktan gelen tıkırtılarla birlikte genç kız, önünde düşen saçlarını üfleyip ayaklarını huzursuzca kıpırdatarak bir köşesine oturmuş olduğu kanepeye doğru yaslandı. Aklında hızla gelişen olay karşısında daha önce sorması gereken; ancak cevap bulmaya mecali kalmadığı, onlarca soru dolanıyordu. Ne konuşacaklardı? Neden gecenin birinde rol arkadaşının salonunda oturuyordu? Konuştuktan sonra ne olacaktı? Eve nasıl dönecekti? Eve dönmezse bunu annesi ve ablasına nasıl açıklayacaktı? Dönmezse burada mı kalacaktı? Burada kalırsa nerede yatacaktı? Tam o esnada gözü, aralık duran kapının ardındaki yatak odasına ilişti. Cevapsız onlarca soru arasında bir de sormaya korktukları vardı ki; onları zihnin gerilerine bastırmak için beyninin üstüne zıplamak istiyordu. Gecenin bir yarısında bir erkeğin evine gelmişti. Karşısındaki insanı her ne kadar tanıyıp, bilse de sonuçta o da bir erkekti ve farklı beklentiler içine girebilirdi. "Sen ne bekliyorsun peki ?"dedi içinden küçük şuh bir ses..."Seni eve çağırdığı andan beri bunun nereye varacağını biliyordun, niye geldin ? Yoksa sen.. Bu gece ne olmasını istiyorsun?" Mantığı bu küçük içgüdüsel sesin kafasına, koca sopalarla vurup susturdu. Rol arkadaşıyla problemlerini çözmeye gelmişti; bu çok doğaldı. "Öyle mi gerçekten? Sorunlarınızı çözmek ve "konuşmak" için gecenin köründe,onun evinde baş başa mı olman gerekiyordu?" İç çatışması alevli bir hal alırken Miray belgesellerdeki ürkek antiloplar gibi, olduğu yerde kafasını dikleştirip ne yapacağını bilmez bir şekilde odayı gözleriyle tavaf etti. Aklındaki çıkmazın kaçışını, cismani nesneler arasında arıyor gibiydi. Gözü masa üzerindeki kağıtlara takıldı. Mutfaktan gelen giden olmadığını görünce, kalkıp küçük hızlı adımlarla masaya ilerledi. Boran son filminde oyunculuğuyla epey övgü almış, adından söz edilir hale gelmişti. Yeni bir projesi olması muhtemeldi. Yaptığının pek de etik olmadığını bilse de merakına yenik düşüp kağıtları karıştırdı. Tahmin ettiği gibi bir senaryo ile karşılaşmıştı aslında yazım şekline bakılırsa senaryodan ziyade, tiyatro oyununa benziyordu. Kağıtları evirip çevirse de, projenin başlığını göremedi. Hangi oyun olduğunu anlamak için sayfalara bakarken, elinde iki kahve kupasıyla ona bakan Boran'ı görünce suçüstü yakalanma psikolojisiyle kağıtları lap diye masaya geri atıverdi.

"Ben masada görünce.."

Boran kızmışa benzemiyordu, kahveleri sehpaya bıraktıktan sonra gülümseyerek dağılan kağıtları toparladı. "Önemli değil ben senin de hikayeni okumuştum, sen benim senaryomu okumuşsun. Ödeşmiş olduk" Kızın gözleri şaşkınlıkla açıldı " Senin senaryon? Sen yazıyorsun?" sonra birden bir şey hatırlamış gibi rahatlayıp gülümseyerek "Doğru geçen seneki röportajda başına gelen güzel şey dediklerinde, yazmaya başladım demiştin"dedi.

"Hatırlamana şaşırdım.Evet o zaman başıma gelen en güzel şey yazabilmekti."

"Şimdi ne ki?" Genç adam birden şaşalasa da, sorunun cevabının gözlerine baktı ve bir yalan doğaçlayıverdi.

"Sinema...Yani filmde oynadıktan sonra, sinema olayını sevdiğimi fark ettim. Diziye göre daha yoğun anlamlar barındırıyor sanki; tiyatro gibi değil tabi,ama benziyor nasıl desem tadı ayrı ..."

Konu tiyatro, sinema olunca laf laf açtı. Boran St. Petersburg'taki film çekimlerini anlatırken şehri gördükten sonra Rus edebiyatına ilgi duymaya başladığını söylerken, Miray'ın da çok sayıda Rus eseri okumuş olduğunu duyunca şaşkınlığını gizleyemedi. Genç kız onun tepkileri karşısında kıkırdayarak; artık biraz baskılamış olduğu sosyalizm hayranlığını itiraf etti. Saat ilerlerken konu konuşmaları gereken yere gelemese de ikisi de bundan şikayetçi olmadan su gibi akan sohbete kendilerini bırakmış gibi görünüyordu.

"...Bora da -filmden rol arkadaşım- ateşli siyasi eğilimler içinde olunca bizim set dönem dönem açık oturuma bağladı. Ama o kadar keyifliydi ki çalıştığımız insanlar, yazın sıcağında ve çılgın yoğunluğunda bile zor gelmedi çekimler. Dil kursuna gittim orada da İsrailli arkadaşım Saray ile devamlı tartıştım. Kapitalizmin başladığı yerde sosyalizm tartışmak da, ayrı bir ironi oluyor tabi"

TEMASWhere stories live. Discover now