BÖLÜM 46 : MESAFEYE TEMAS ETMEK

5.3K 285 200
                                    

Modern mimarisinin estetiğiyle, şehrin hareketli haline inat sakince duran bir beyefendiye benzeyen binanın,beyaz granit merdivenlerini hışımla çıkan Miray; dans stüdyosu önünde aradığı kişiyi bulmuştu. Omuzlarına kadar inen saçlarını tepede japon samurayları gibi toplamış esmer adam yakışıklılığı karşısında ona büyülenmiş gibi bakan iki kızla sohbet ediyordu.

"Seni pislik,aşağılık herif!"

Nathan yüzüne yayılan sırıtmayla ondan bir kafa aşağıda kalan Miray'ın öfkeli yüzüne aldırmadan elini kızın beline sararak dudaklarına yöneldi. "Ne oldu sabah sabah sevgilim?"

İki saattir kikirdeşen kızlar bu hareketler somurtup uzaklaşırken Miray, elini adamın suratına koyarak onu öpmesini engellerken diğer eliyle de kendini saran kollardan kurtulmaya çalıştı.

"Ne sevgilisi,bırak beni!Sarhoş oldun diye senin bardan çıkmana yardım ettim sadece.Beni öpmeye kalktığın yetmezmiş gibi-"

"Dudakların çok güzel,bu konuda kimse beni suçlayamaz."

Genç kız adamın kolunu kırarcasına sıkınca kendini ondan kurtarabildi,nefretle bağırmaya devam etti."

"İğrençsin. Sen beni öperken fotoğraf çekmişler.Bir de her yerde saçma sapan bir söylenti var,bir süredir seninle yattığıma dair"

"Haberim var,sanat tarihi dersinde Boticelli'nin Venüs'ü gibi masum görünen ama yatakta alev alev bir kadın olduğunu söyledim çünkü..."

Şok içinde bir adım gerileyen genç kızın gözleri dolmaya başlamıştı, arkadaşı olarak gördüğü insanın ağzından çıkanlara inanamayarak kekeledi."Bu-bunu neye dayanarak-Sen nasıl böyle bir şey söylersin?Ben...Biz iyi anlaşıyorduk...Dost olabileceğimizi düşünmüştüm."

Nathan umursamaz bir tavırla " Çünkü ben "rol yapabiliyorum.".Bazılamızın aksine buraya nasıl seçildiği belli olmayan bir filmin torpiliyle girmedim." deyip Miray'ın midesini bulandıracak kadar ona yaklaştı."Reklam önemlidir.Senin gibi bir yıla kalmadan silinip gidecek soluk yıldızlar bizim gibi gerçek oyuncular için bu açıdan bulunmaz fırsatsınız. Bir sürü dergide ve internet sitesinde adım geçiyor şu an,teşekkür ederim sana." Miray, yayvan gülümsemesi hiç azalmadan yürüyüp giden adamın arkasından "Herkese söyleyeceğim yalan olduğunu." diye bağırdığında; onun, yüzünde damarlar belirecek kadar öfkeyle geri geldiğini görünce ürküp biraz geriye kaçsa da, Nathan sol el bileğini canını aşırı derecede yakacak kadar sıkı tutarak onu bir köşeye sürükledi. 

"Demek herkese söyleyeceksin,hmm" dedi tıslar gibi."Ben sınıfının ilk üçünde yer alan başarılı bir son sınıf öğrencisiyim. Sen ise normalde kapısından bile geçemeyeceğin bir okulda şans eseri okuyan, muhtemelen de bitiremeyecek kadar yeteneksiz,güzel yüzlü bir oyuncak bebeksin.Git herkese seni sarhoşken öptüğümü senin karşılık vermediğin gerçeğini anlat,ben de herkese günlerdir seninle her yerde seviştiğimiz yalanını anlatayım.Küçük beyninle sorman gereken asıl soru şu: Hangimize inanacaklar?"

Zehrini akıtıp giden adamın arkasından öylece bakakalan Miray öfke,hayal kırıklığı,tiksinme ve benzeri bir çok duyguyla zangır zangır titreyerek kendini lavaboya attı. Midesi sancımaya başlayınca,klozetin önünde diz çöküp bir yandan ağlarken bir yandan da kusmaya başladı. Ertesi gün Noel tatili başlayacağı için öğleden sonra ders olmamasına şükrederek kabinden çıkıp lavaboda elini yüzünü yıkadı.Aynaya baktığında, akmış makyajı,dağılmış kıyafetleri olmasa bile kötü gözüktüğünü görebiliyordu.Sağlıksız bir şekilde kilo vermişti,yüz hatları derinleşmiş,göz altlarının koyu rengi daha bir ortaya çıkmıştı. Cildi pembemsi pür beyaz halini,soluk sarımsı bir kireç rengine bıraktığından hastalıklı görünüyordu.Gözleri ışığını kaybetmiş,mat anlamsız maviliklerdi şimdi.Akmış göz kalemini temizleyip,biraz olsun toparlanarak okuldan çıktı.Doğru düzgün bir şey yemediği halde devamlı kusmaya devam ederse film gösterime girmeden hastanelik olacaktı. 

TEMASWhere stories live. Discover now