ADALET YERİNİ BULUR

57 3 7
                                    

Çok değerli canlarım. Final bölümünden sonra İnşallah haftaya sizin için bir veda bölümü yazmaya karar verdim. Bunu bazı okurlarım talep ettiler. Aynı zamanda bu özel bölümde, kitabımda neyi amaçladığımı, yazarken neler hissettiğimi de sizlerle paylaşacağım. Her ömrün bir sonu olduğu gibi işte kitabımın da sonuna geldik.

Bu kitap her şeyden önce bana siz çok değerli kardeşlerimi kazandırdı. Karşılıklı sevgi ve saygımız muhteşemdi. Ama İnşallah bu bir son değil. Okuyucularım, kitabımın devamını da yazmamı talep ettiler. Onu da zaman içinde değerlendireceğim.

En azından o zamana kadar sizleri diğer kitabım olan İlginç Sorular'a bekliyorum. Sadece son bölümünü okusanız da olur. Çünkü bu farklı bir kitap. Orada hepimiz bir aileyiz. Her hafta sorulan soru işin biraz bahanesi. Orada çok güzel sohbetler yapılıyor. Ben o kitapta Kralım😀 Ama merak etmeyin adaletle hükümler veriyorum. Yine de soruyu bilseniz iyi olur, yoksa idam edilirsiniz😭😭😭

💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜
( Bu kalpler MorrKalpli isimli okuyucum için )

Zeynep ve Murat ertesi gün sabah uçakla erkenden İstanbul'a döndüler. Zeynep, öğleden sonra ilk iş olarak Savcı Muharrem'in yanına giderek öğrendiklerini kendisine aktardı. Savcı Muharrem, Zeynep'in anlattıklarını ilgiyle dinledi. Mardin'deki gezi esnasında gözüne çarpan şüpheli bir durum olup olmadığını sordu. Zeynep de her hangi bir şey sezmediğini söyledi.

Zeynep, annesine müjdeli haberi verdiğinde, annesinin gözlerinden sevinç gözyaşları dökülmeye başladı. Hayatında istediği en çok şey, her anne gibi ölmeden önce kızının mürüvvetini görmekti. Önce aile arasında bir nişan yapmaya karar verdiler. Zeynep bu olayı Volkan'a nasıl haber vereceğini bilemiyordu.

******************************************************************************************************************************************

Katil şimdi gözlerini yummuş, artık ölümünü bekliyordu. Ancak beklenmeyen bir şey oldu. Çünkü Volkan silahın tetiğini çekmedi. Tam tersine elindeki silahı ters çevirirerek, kabza kısmını katile uzattı. Katil bu beklemediği hareket karşısında adeta dondu kaldı. Ne yapacağını bilemez bir haldeydi.

''Senden bu hareketime karşılık olarak, Sıraç'tan uzak durmanı istiyorum. Şimdi silahın kabzası ile başıma sert bir şekilde vur ve buradan derhal uzaklaş''
Katil büyük bir şaşkınlık içerisindeydi. Nasıl bir tepki vereceğini bilemiyordu. Ama bu teklifi de reddemezdi. Hemen silahı aldı ve kabzasıyla Volkan'ın başına vurdu. Volkan bir an sendeledikten sonra yere düştü. Katil de tüm gücüyle koşmaya başladı ve olay yerinden uzaklaştı.
Volkan ancak bir saat sonra kendine gelebildi. Başı çok kötü ağrıyordu. Bir an yaptıklarını düşündü. Hala kafasında tereddütler vardı. Yıllarca polis olarak suçluların peşindeydi. İlk defa olarak böyle bir olay yaşamıştı. Hafif bu bir pişmanlık duyuyordu ama yine de yaptığının doğru olduğunu düşünüyordu. Sonuçta katil şu ana kadar hiç bir masuma zarar vermemişti. Ayrıca bir çok pisliği de temizlemişti. Artık adaleti sorgulamaya başlamıştı. Kendileri masumların hakkını yeterince koruyamıyorlardı. Ayrıca yaptığı bu harekette, yaşadığı büyük hayal kırıklığının da payı vardı. Yıllarca yanında bulunan degeri fark edememişti. Şimdi ise Zeynep artık yine en sevdiği arkadaşının eline geçmişti ve kendisi bu durum karşısında hiçbir şey yapamıyordu. Artık melankolik haline geri dönmüştü. Dünya yıkılsa da umursamaz bir haldeydi.

******************************************************************************************************************************************

Bir tarafta farklı bir toplantı devam ediyordu. Tüm ülkenin peşinde olduğu katiller ne yapacaklarinın planını yapıyorlardı.
'Artık bırakmanın zamanı geldi. Sana defalarca söyledim. Biz gerekli mesajı verdik. Hem artık Volkan da bize çok yaklaştı. Ne yani şimdi onu da mı öldüreceğiz? Biz böyle insanlar değiliz. Bizim kutsal bir amacımız vardı. Bu amacımıza ihanet edemeyiz. Bugüne kadar hiçbir masuma zarar vermedik. Ben artık bu işte yokum.'
Diğer katil söylenenleri sessizce dinlemişti. Soğukkanlılığı insanı ürkütüyordu. Konuşmakta olan katilin de ondan çekindiği her halinden belli oluyordu.
'Bu işi asla bırakmayacağız. Başta buna söz vermiştik. Evet şu ana kadar hiç bir masuma zarar vermedik. En azından bilerek zarar vermedik. Sadece bir kez hata yaptık. Ama bu masumlara zarar vermeyeceğimiz anlamına gelmez. Ulvi gayemiz adına gerekirse bazı fireler olacaktır. Biz artık birer kahramanız. Milletin ümitlerini boşa çıkartamayız. Volkan akıllı davranırsa sorun yok. Ama bize ihanet ederse, onu da feda etmekten çekinmeyeceğiz. Bu işten dönüş yok. Ya biz yok oluruz, ya da kötüler.'
Diğer katil ne diyeceğini bilemiyordu. Zira muhatabını çok iyi tanıyordu. Asla onu kızdırmak istemezdi. Ayrıca bugüne kadar her zaman çıkar bir yol buluyordu. Şimdi de kendilerini bu çıkmazdan kurtaracaktı.
'Öyleyse ne yapacağımızı söyle. Sıraç'ı nasıl öldüreceğiz?'
'Sen onu bana bırak. Bu sefer elimizden kaçamayacak. Ayrıca Volkan da bizi ele vermeyecektir. Zira o da artık işin içinde. Eğer gerçekleri anlatırsa onun da başı belaya girer.'

******************************************************************************************************************************************

'Buna inanamıyorum Başkomserim. Sizin gibi tecrübeli bir polis böyle bir katili nasıl elinden kaçırabilir?'
Volkan hastane odasında, başına dikiş atılı bir vaziyette yatıyordu. Doktorlar başına aldığı darbe nedeniyle, geçici bir süre müşahade altında tutulmasına karar vermişlerdi. Volkan aslında bunu asla kabul etmezdi. Ama yaşadığı olay sonrası aldığı darbenin ciddi olduğunun düşünülmesi için bu şekilde davranması gerekiyordu. Bir anda beceriksiz bir polis durumuna düşmüştü ama artık herşeyi göze almıştı.Başına on dikiş atılmıştı. Başı bir bandajla sarılıydı.
'Zeynepciğim, ne desen haklısın. Her halde artık yaşlanıyorum. Artık kendimi ben bile tanıyamıyorum. Bir anlık dalgınlığıma geldi ve katil elimden kurtuldu.'
En iyi arkadaşını biraz da kuşkuyla süzen Murat dayanamadı.
'Bari katilin beresini açsaydın da bu sır çözülseydi. Kim olduğunu hiç mi göremedin?'
'Sorma Muratçığım ya, buna hiç fırsatım olmadı. Tam beresini açacakken, elimden kurtuldu. Elimden silahımı aldı ve kafama indirdi.'
Yaşanan onca olaydan sonra iki arkadaş arasına sanki bir karakedi girmişti. Aralarında belli etmeseler bile gözle görülür bir soğukluk vardı. Zeynep de bunun farkındaydı ve kendisini bu konuda suçlu hissediyordu. Hastaneye gelirken kendi aralarında konuşmuşlar ve evlillik kararını şimdilik Volkan'a söylememeye karar vermişlerdi. Zeynep şimdi neredeyse arabulucu gibi davranıyordu.
'Önemli değil başkomserim. Siz iyisiniz ya gerisi önemli değil.Er ya da geç bu katili yakalayacağız.'

******************************************************************************************************************************************

Şimdi Volkan ve Burcu ilk tanıştıkları yerdeydiler. Artık Volkan kendisini tamamen Burcu'ya kaptırmıştı. Hastaneden taburcu olduğunun akşamında Murat'ın, Zeynep'e evlilik teklif ettiğini öğrenmişti. Üstelik bu haberi de Zeynep'ten değil, onun kankası Güler'den öğrenmişti. Bu durum ona en az evlilik haberi kadar dokunmuştu. Sadece kuru bir ifadeyle 'hayırlı olsun' diyebilmişti. Şimdi kendisini Burcu'nun limanına atmıştı.
'Peki her şeyi anladım da neden katilin siyah başlığını açıp, kim olduğuna bakmadın?'
Volkan, Burcu'ya olan herşeyi anlatmıştı. Artık Burcu, şimdi aynı zamanda Vokan'ın sırdaşı da olmuştu.
'Zaten böyle birşey yapmak benim için çok zordu. Kendi prensiplerimden ödün verdim. Bir de katilin kim olduğunu öğrenmek istemedim. Aksi takdirde kendimi daha da kötü hissederdim.'
Volkan, Burcu'nun katil olmasından her zaman şüpheleniyordu. Ama içinde bir yerlerde Burcu'nun katil olmaması yönünde kuvvetli bir istek yatıyordu. Asıl sebep de zaten bu kuvvetli isteği öldürmemekti.
Burcu yavaş yavaş Volkan'a yaklaştı. Onu dudaklarından uzunca öptü. Volkan, adeta kendisini Burcu'ya teslim etmişti. Hayatında ilk defa kendisini bu kadar mutlu ve huzurlu hissediyordu. Bu anın hiç bitmesini istemedi. Burcu dudaklarını Volkanınkilerden ayırdı.
'Seni çok seviyorum Volkan.'
'Ben seni, senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum aşkım.'

İstanbul'da Seri KatilWhere stories live. Discover now