ARAYIŞ

1.7K 916 712
                                    

Volkan için gün erken başlamıştı. Bugün herhangi birisinin telefonla uyandırmasına gerek olmadı. Çünkü emniyette gecelemişti. Artık evin yolunu unutmuştu. Kendisini bu vakaya oldukça kaptırmıştı. Zaten eve gitse de doğru dürüst uyuyamıyordu. İhbar telefonu geldiğinde yine tüylerinin ürperdiğini hissetti.

Kendisine neler oluyordu? Yılların tecrübesine sahip Volkan, artık gelen ihbarlarda heyecanlandığını hissediyordu. Katil, adeta kedinin fareyle oydadığı gibi kendisi ile oynuyordu. Her an yeni bir hamle bekliyordu ki beklediği gibi de oldu.

Üçüncü mağdurun cesedi artık kendisini meraklandırmıyordu. Sadece görünüşteki fark bu sefer ortalığı kaplayan bir kan gölünün olmamasıydı. Belli ki mağdur başka bir yerde öldürüldükten sonra buraya taşınmıştı. Olay yeri yine özenle seçilmişti. Parkın kendisi ve bağlantı yerleri mobese kameralarından uzaktı. Mağdurun üst tarafı çıplaktı ve göğsünde aynı kanlı yazı bulunuyordu, 'adalet'.

Olay yeri inceleme ekibi incelemelerini sürdürüyordu. Ancak katilin profesyenelliği karşısında Volkan'ın bir umudu da yoktu. Tabii ki cesedin en dikkat çeken yeni her zamanki gibi bir organının eksik oluşuydu. Maktülün sağ eli kesilmişti ve olay yerindeki tüm aramalara rağmen bulunamamıştı.

Volkan içinden geçirdi, 'demek ki günahlarının faili sağ eli'. Her ne kadar katile kızsa da bazen bir polis içgüdüsüyle suçluların cezalarını bulmaları hoşuna gitmiyor da değildi. Ama başına açtığı bu kadar sıkıntıdan sonra bu şu anda en son düşüneceği şey olmalıydı.

Şimdiki alarmın yeni nedeni kayıp sağ eldi. Acaba bu sefer katil nasıl bir yol izleyecekti. Her seferinde farklı bir davranış gösteren katilden yeni bir hamle beklemek şaşırtıcı olmayacaktı. Volkan gerekli birimlere olayı hızlıca rapor etti.

Öğleden sonra, kayıp organın bulunma beklentisinden önce başka bir şok gelişme yaşandı. Maktülün ölüm videosu internet üzerinden yayımlanmıştı. Hemen gerekli önlemler alınarak yayımın durdurulması sağlandı. Tabii ki internetle başa çıkmak mümkün değildi. Görüntüler hızla tüm Türkiye'ye ve dünyaya yayıldı.

Hiçbir ulusal haber kanalı bunu yayınlamadı ama katil beklediği etkiyi oluşturmuştu ve Volkan yine bir adım gerisinde kalmıştı. Şimdi Zeynep'le beraber internetten indirdikleri görüntüleri izliyorlardı. Görüntüler sessiz çekimdi. Konuşmalar anlaşılmıyordu ve fail hiçbir görüntüde yoktu.

Videonun sonunda ise bu ve önceki maktüllerin işlediği suçlar ayrıntılı olarak yazılmıştı. Sonuç cümle ise etkileyiciydi. 'Toplum vicdanı ve adalet adına hüküm verilmiştir'. Yani yine profosyenelce hazırlanmıştı. Siber suçlar bölümünde çalışan bir arkadaşını arayarak yardımını istedi. IP adresinin bulunup bulunamayacağını sordu. Arkadaşı, ona en kısa zamanda geri döneceğini söyleyerek telefonu kapattı.

İkinci şok ise kayıp elde yaşandı. Yaklaşık iki saat sonra, yeni gelen bir ihbarla organ ortaya çıktı. 135 numaralı Eminönü - Kocamustafapaşa hattında çalışan İETT otobüsünün arkasına yapıştırılmış 'el' i vatandaşlar fark edip ihbar etmişlerdi. Bu kadar olay çok fazlaydı ve bunları medyadan gizlemek de imkansızdı. Katil istediği şöhreti elde etmiş, Volkan ve ekibi ise çaresiz kalmışlardı.

Volkan'ı arayan siber şubede görevli arkadaşı, failin, görüntüleri internete yüklerken VPN kullandığını, bu nedenle de IP adresinin Amerika olarak gözüktüğünü, bir sonuç elde edemediğini söylediğinde nedense hiç şaşırmamıştı.

Volkan soluksuz kalmıştı, kendisini çaresiz hissediyordu, artık nefes almaya ihtiyacı vardı. Bir çözüm bulmalıydı ama ne...

**************************************

İstanbul'da Seri KatilKde žijí příběhy. Začni objevovat