İLK ÖPÜŞME

1.1K 540 707
                                    

Zeynep, Emniyet Müdürlüğü'ne gelir gelmez, Volkan ile konuştukları gibi hemen diğer şubeleri arayarak durumdan haberdar etti ve bir gelişme olması halinde kendilerini aramalarını istedi.

Ama aklında akşamki yemek vardı. İster istemez gergindi. Üstelik bir de Volkan, yemek için boğazda lüks bir restaurant ayarlamış ve ona göre giyinmesini söylemişti. Restaurant sahibi Volkan'ın arkadaşıydı. Her seferinde ücret almamak istese de Volkan bunu hiçbir zaman kabul etmiyordu. O da bunun karşılığında indirim yapıyordu.

Zeynep'i bir telaş sarmıştı. Kendisini, rakibiyle ringe çıkacak bir boksör gibi hissediyordu. Gece için düşündüğü çok güzel siyah bir elbisesi vardı ama nasıl hazırlanması gerektiği konusunda emin değildi.

Soluğu Güler'in yanında aldı. Güler, Zeynep'in çalıştığı cinayet şubesinde, evrak kayıtta görev yapan kıdemli bir polis memuruydu. Bir sıkıntısı olduğunda danışmak için gittiği ilk kişi hep o olurdu. Zeynep'den on yaş büyüktü.

''Güler Abla merhaba, müsait misin? Bir çayını içmeye geldim''

''Ooooo Zeynep Komiserim merhaba, nerelerdesin kız sen uzun zamandır, gel tabi müsait olmaz mıyım hiç''

''Kusura bakma abla ya, iş güç. Bir de biliyorsun şu seri katil derdi var başımızda''

''Tamam tamam biliyorum. Açık çay mı söyleyeyim, her zamanki gibi''

''Olur tabii, işlerine engel olmayayım. Acil yetişecek işin yok değil mi?''

''Yok kız yok merak etme. Hayırdır hangi rüzgar attı seni buraya''

''Güler Abla, biliyorsun seni öz ablam gibi severim. Sana yine bir şey danışmaya geldim. Ama benim için çok önemli. Kesinlikle başkalarına söylemeni istemiyorum''

''Aşk olsun Zeynep Komiserim ya. Bugüne kadar hangi söylediğini birisi ile paylaştım''

Güler, Zeynep'in kendisine önemli bir şey söyleyeceğini hissetmişti. Yoksa kendisini tanıdığı halde böyle söylemeyeceğini biliyordu.

''Yok abla ya, ondan demedim. Sadece benim için çok özel de onun için''

''Tamam tamam anladık. Hadi söyle ya. Meraktan çatlayacağım şimdi''

''Abla benim bir arkadaşım var. Çok sevdiğim birisi. Bir erkeğe aşık oldu ama açılamıyor. Ne yapması lazım onu soracaktım''

''Kız ben kaçın kurasıyım biliyormusun sen. Sen gelirken ben gidiyordum. Volkan Başkomisere aşık oldum ama söyleyemiyorum desene şuna açıkca''

''Yapma abla ya. O kadar belli mi ediyorum gerçekten''

''Ben anlarım kızım''

''Ama o benimle hiç ilgilenmiyor''

''İlgilenmez tabi. Sen kız mısın erkek misin belli bile değil''

''Yok artık abla ya. Ben o kadar çirkin miyim?''

''Dost acı söyler Zeynep Komiserim. Tam tersi çok güzel bir kızsın. Bir de sen bunun farkına varabilsen''

''Nasıl yani?''

''Yavrucuğum, güzellik ile çekicilik farklı şeylerdir. Sen çok güzelsin ama çok monoton bir tarzın var. Bak mesela aylardır saçların hep topuz. Aç şöyle bir saçlarını. Kıyafetlerin de genelde aynı. Siz biz gibi de değilsiniz. Biz resmi giyinmek zorundayız. Sizin öyle bir zorunluluğunuz da yok''

''Ben hiç öyle düşünmemiştim''

''Hadi kıyafetleri geçtik. Erkekler kovalamak ister. Kendilerinin peşinde olan kızlar onlara çekici gelmez. Sen devamlı Volkan'ın dizinin dibindesin. Her dediğini kabul ediyorsun. Kendini biraz ağırdan sat. En önemlisi de canlı ve heyecan verici olman lazım''

İstanbul'da Seri KatilWhere stories live. Discover now